CHP kurultayının iptali davası 8 Eylül’e ertelendi

‘Mutlak butlan’ kararı, kayyım atanması, davanın ertelenmesi veya istemin reddedilmesi ihtimallerinin söz konusu olduğu dava 8 Eylül’de görülmeye devam edecek.

CHP kurultayının iptali davası 8 Eylül’e ertelendi
CHP kurultayının iptali davası 8 Eylül’e ertelendi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 30 Haziran 2025 10:12
  • Güncellenme: 30 Haziran 2025 12:23

CHP’nin 4–5 Kasım 2023 tarihlerinde Ankara’da yaptığı 38’inci Olağan Kurultay’a ilişkin  dava Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü.

Saat 10.00’da başlayan duruşmada Lütfü Savaş’ın avukatı, kurultayın iptalini, Özgür Özel yönteminin görevden uzaklaştırılmasını ve CHP yönetiminin Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesini istedi. CHP’nin avukatı, Kılıçdaroğlu’nun ifade vermediği ceza yargılanmasının kesinleşmesinin beklenmesini istedi. 6 Nisan’daki olağanüstü kurultayla bu davanın konusuz kaldığını belirtip “Bu mahkeme görevsizdir” dedi. Dava 8 Eylül saat 10.00’a ertelendi.

CHP Ankara İl Başkanı: Bugün bir karar çıkmasını beklemiyorum 

CHP parti yönetimi tüm il başkanlarını Pazartesi günü Genel Merkeze çağırdı. CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Genel Merkez önünde yaptığı açıklamada, duruşmaya ilişkin olarak “Ben bugün bir karar çıkmasını beklemiyorum, ertelenmesini bekliyorum, daha da büyük ihtimalle reddedilmesini bekliyorum. Olumsuz bir karar çıkmayacağı düşüncesindeyim” dedi.

‘Delege iradesiyle seçildik’ 

Duruşma öncesi, davaya konu kurultayda seçilen Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri, dava sonucunun kendilerini doğrudan etkileyeceğini belirterek, fer’i müdahillik talebini içeren dilekçelerini mahkemeye sundu.

Davaya katılma talebinde bulunan üyeler, dilekçelerinde şu ifadelere yer verdi:

“Davacı taraf, bazı delegelerin maddi menfaat karşılığında oy kullandığını, iradelerinin fesada uğratıldığını ve bu nedenle kurultayın iptali gerektiğini iddia etmektedir. Ancak bu iddialar hiçbir somut delile dayanmamakta, asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.

Kurultayda tamamen özgür, eşit ve şeffaf bir seçim süreci sonucunda, delege iradesiyle seçildik. Davacı tarafın soyut ithamları, yalnızca şahsımızı değil, tüm delege iradesine ve parti içi demokrasiye yönelmiş ağır bir saldırı niteliğindedir.

Bu nedenle, dava sonucunda verilecek kararın doğrudan tarafımıza etkisi olacağından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesi uyarınca fer’i müdahillik talep ediyoruz. Bu sadece kişisel değil, demokratik işleyiş açısından da önemlidir.”

CHP’nin avukatı: Müdahillik talebi kabul edilmeli 

CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, PM üyelerinin fer’i müdahillik taleplerinin kabul edilmesini istedi.

Kılıçdaroğlu’nun ceza davasında ifade vermediğine dikkat çeken Çağlayan, ceza yargılanmasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini kaydetti. “Beraat kararı verilirse bu dava içinden çıkılmaz bir hal alır” diyen Çağlayan, o davadaki delillerden kimsenin kimseye bir menfaat verdiğinin ispatlanamadığına dikkat çekti.

CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, “Siyasi partiler, seçimlerini yargı denetimi altında yapar. Mahkemenin siyasi partinin kim tarafından yönetileceğine dair karar verme imkanı yoktur” dedi ve aksi durumda seçilmişlerin kendilerini sürekli mahkeme tehditi altında hissedeceğini söyledi.

Avukat Çağlayan ayrıca Lütfü Savaş’ın mevcut CHP yönetimi tarafından Hatay’da belediye başkan adayı gösterildiğini hatırlattı ve “Bugünkü iddiaları dürüstlük kuralına uymamaktadır” dedi.

‘Bu mahkeme görevsizdir’ 

Dava açma süresinin geçtiğini de söyleyen Av. Çağlayan, “6 Nisan 2025’teki olağanüstü kurultayla bu dava konusuz kalmıştır. Delegenin önüne sandık konulmuştur. Bu mahkeme görevsizdir. Siyasi partilerin kongreleri ancak seçim kurullarıyla denetlenir. Mahkemelerin karar vermesi halinde YSK etkisiz hale gelir” ifadeleriyle beyanını tamamladı.

Lütfü Savaş’ın avukatı: Mevcut yönetim görevden uzaklaştırılmalı 

Eski Hatay Belediye Başkanı müşteki Lütfü Savaş’ın avukatı, katılma talebinin reddini istedi, kurultayın iptalini ve Özgür Özel yönteminin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmasını talep etti.

“Kurultayda organize şekilde suç işlenerek delege iradeleri sakatlanmıştır. Kurultay mutlak butlanla sabittir” iddialarını öne süren Savaş’ın avukatı, “Bu kurultay da sakattır. Özgür Özel’in görevden el çektirilmesi ve partinin o dönemdeki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır” dedi.

Ali Mahir Başarır: Bu davanın usulde esasta hiçbir karşılığı yok

CHP’den ertelenen kurultay davasıyla ilgili ilk tepki CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’dan geldi.

“Şizofrenik bir dava dilekçesiyle dava açılıyor, Türkiye bununla meşgul oluyor. Bu davanın usulde esasta hiçbir karşılığı yok!” diyen Başarır, “Böyle bir davanın bir an için kabule dildiğini düşünürsek Türkiye’de seçim güvenliği diye bir olgu olmaz! 8 Eylül’de bu davanın lehimize çıkacağından eminiz. 2 kere 2 dört ne ise, bu davanın sonucu da odur” dedi.

Başarır, “Bu dava hemen reddedilmeliydi. Bu dava Türkiye’nin gündemine gelmemeliydi. Hukuku adaleti bu kadar örselemeye hiç kimsenin hakkı yok. Adalet yargı insanlara güveni teminat olarak verir ama bizim ülkemizde yargı kararları tedirginlik yaratıyor. 86 milyon niye bu saçma sapan davayla ilgilensin! Biz buradayız, partimiz emin ellerde. Biz partimizi hiçbir şekilde teslim etmeyiz. Eğer bir büyüğümüz genel başkan olmak istiyorsa seçimler başlar oradan başlar, Sayın özgür Özel gibi delegenin karşısına çıkar, başarılı olursa kazanır. Bunun dışında AKP’nin bir anlamda yarattığı gündem ve yargı kararlarıyla bu koltukta oturabilecek hiç kimse bu partide yok!” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Dava, parti içi liderlik mücadelesinin bir yansıması olmanın ötesinde, muhalefetin zayıflatılması stratejisi olarak da değerlendiriliyor.

Özgür Özel ve mevcut parti yönetimi, davanın temelsiz olduğunu ve siyasi bir manipülasyon girişimiyle karşı karşıya olduklarını savunuyor.

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler tarafından kurultaya şaibe karıştığı, delegelerin oylarının rüşvet karşılığı satın alındığı gerekçesiyle farklı mahkemelerde açılan davalar, 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilmişti.

Dava dilekçesinde, 38’inci Olağan Kurultay ile kayyum tehlikesine karşı yapılan ve Özel’in yeniden genel başkan seçildiği 21’inci Olağanüstü Kurultayın iptali talep ediliyor.

Davacılar ayrıca, 38’inci Olağan Kurultay’da delege iradesinin sakatlandığını savunarak bu kurultayın yok hükmünde (mutlak butlan) sayılarak Özel ve ekibinin görevden uzaklaştırılıp, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminin görevine iade edilmesi gerektiğini savunuyor.

Ankara 42’nci Asliye Hukuk Mahkemesi, 26 Mayıs’ta yapılan ilk duruşmada, sözlü yargılamaya geçileceğini belirttiği için, bu, ikinci duruşmadan karar çıkabileceği şeklinde yorumlandı.

CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı davası: Soruşturma hakkında bilinenler