Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu’nda başladı.
13:21 – Özgür Özel: ‘Esas sanık olması gerekenler hakim karşısında değil’
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin ilk duruşmayı takip eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün nihayet sanıkların bir kısmı hakim karşısında. Ama esas sanık olması gereken kişiler bugün hakim karşısında değil. Bunun tek sorumlusu var, o da Turizm Bakanı” dedi.
Özel, 78 kişinin hayatını kaybettiği Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel davasının ilk duruşmasını takip etti. Özel, duruşma devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“Hepimizin yüreklerini dağlayan, çok uzun süredir üzerinde bütün Türkiye’nin konuştuğu, ilk günlerde yapılan bilirkişi görevlendirmesinin sonucunda yazılan raporun siyasi saiklerle kabul edilmediği, reddedildiği, önce o rapora ‘korsan’ dendiği, sonra o rapora ‘korsan’ denmesinin bir korsanlık faaliyeti olduğunun ortaya çıktığı bir süreci hep birlikte takip etmiştik” ifadelerini kullanan Özel, bugün nihayet sanıkların bir kısmının hakim karşısında olduğunu söyledi.
Özel, şunları kaydetti:
“Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak en yakından bu davayı takip etmeye, ucu kime dokunursa dokunsun, nereye varırsa varsın suçluların cezalandırılmasına, kamusal bir öğrenmeyle bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için kimin üstüne ne düşüyorsa herkesin buradan kendi dersini çıkarmasına özen göstereceğiz. En kısa sürede en adil ve en etkin yargılamanın yapılmasını ümit ediyoruz. Bu konuda özellikle hem ilgili komisyondaki arkadaşlarımız, başta ilin milletvekili olmak üzere ve deneyimli hukukçu milletvekili arkadaşlarımız konuyu yakından takip edecekler. Ben de davanın kritik günlerinde burada olmaya ve meseleyi takip etmeye devam edeceğim. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar.”
09:50 – Aileler: ‘O gece katliam yaşandı’
Duruşma öncesinde yangın faciasında yakınlarını kaybeden aileler basın açıklaması yaptı. Açıklama, aileler adına yangında oğlu Ömür’ü kaybeden anne Zeynep Kotan tarafından okundu.
“O gece yalnızca bir yangın çıkmadı, o gece göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil, bunun adı cinayettir” ifadelerine yer verilen açıklama şu şekilde:
“Grand Kartal Otel, Kartalkaya’daki en büyük ve en bilinen otellerden biridir. Otelin sahipleri ve yöneticileri binayı avuçlarının içi gibi tanıyorlardı; yangın riskini, güvenlik açıklarını, eksik yangın tüplerini, olmayan yangın merdivenlerini, yıllardır bakımı yapılmayan sistemleri biliyorlardı. Biliyorlardı ki, bir yangın çıkarsa burada insanlar ölecek. Yine de hiçbir önlem almadılar ve ne yazık ki yangın sırasında bile Grand Kartal Otel’in sahipleri, yöneticileri ve çalışanları hiçbir şey yapmadılar. Ne bir uyarı verdiler, ne bir alarm sistemi devreye girdi, misafirler tek bir kelimeyle, tek bir işaretle bile uyandırılmadı. Onlar arabalarını kurtarmaya giderken, bizim canlarımız içeride dumandan boğuluyordu. Biz mi sevdiklerimizi ölümden ölüm beğenirken, otel sahipleri çoktan karşı otele geçmiş, meyvelerini yiyorlardı. Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir merhametsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır?”
“Biz her şeyi takip ettik, ediyoruz. Olaydan yalnızca bir ay önce hazırlanan ve otelde yangın önlemlerinin eksikliğini açıkça ortaya koyan ancak otel sahiplerinin ‘Bu önlemler çok masraflı’ diyerek geri çektirdiği denetim raporunu biliyoruz. Bu ihmali göz yuman mal yetkilileri, yangının söylenenden daha erken başladığını, yangın anında yalnızca ayrıcalıklı misafirler için yapılan kurtarma operasyonunu, tüm otel yöneticilerinin ve personelinin kurtulduğunu, bilirkişi raporunda da açıkça belirtilen altın zamanın, canlarımızı kurtarmak için değil, otel sahiplerinin araçlarının çıkarılması için kullanıldığını, karar kılan delilleri silinen kamera kayıtlarını da biliyoruz. Artık tek bir beklentimiz var: Yargılama süreci şeffaflıkla yürütülsün ve tüm gerçekler gün ışığına çıksın.”
‘Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinler bir an önce verilsi’
“Biz bugün burada, bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her kurumun hesap vermesini talep ediyoruz. Bugün sanık sandalyesinde oturanlara ek olarak, görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da derhal soruşturma izinlerinin verilmesini bekliyoruz. Bilirkişi raporunda, bu yangında 1. dereceden sorumlu olduğu belirtilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, hiçbir zaman soruşturma izni vermedi. Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz.”
‘Bu ülkenin gençleri çıkar uğruna ölüme terk edildi’
“O gece 78 can yitirdik, 36’sı çocuktu. Ölenlerin yaş ortalaması yalnızca 27’ydi, yani hayatlarının daha başındaydılar. Onlar, yeni bir yüzyıla umut atmış kuşağını temsil ediyorlardı, ama 2025’in bir kış gecesinde ihmalin ve açgözlülüğün karanlığında nefessiz bırakıldılar. Biz çocuklarımızı, kardeşlerimizi, torunlarımızı geleceğe hazırlıyorduk, mezara değil. Onların öldüğü yer bir savaş alanı değil, bir tatil oteliydi. Sabah kayak yapacaklardı ama sabaha ulaşamadılar, çünkü o binada bulunanlar ve o binaya göz yumanlar kendi keyifleri ve maddi çıkarları uğruna bu ülkenin gençlerini, çocuklarını bile bile ölüme terk ettiler.”
‘Kim susarsa bu katlima ortak olur’
“Biz buradayız, yasımızı bir kenara koyduk, canlarımız için dimdik ayaktayız. Susmayacağız. Kim susarsa, kim geri durursa, bu katliama ortak olur. Bu dava yalnızca bir adalet arayışı değil, bir insanlık sınavıdır. Kartalkaya’da yalnızca canlar değil, güven duygusu da yanıp kül oldu. Ama biz bu küllerden adalet ateşini yeniden yakacağız, evlatlarımız için, insanlık için, bu ülkenin onuru için.”
Duruşma başladı
Mahkeme Başkanı’nın iddianameyi okuyacağını açıklaması üzerine müşteki avukatları duruşmaya usul yönünden itiraz etti. Müşteki avukatı Ömer Kavili, dosyada elde edilen ses, bilgi, belge ve görüntüleri usulüne uygun koymadığını ifade ederek, “Sayı ve sıra numarası vermemiştir. Bu numaralar verilmeli, her evrak aslına uygundur diye tasdik edilmedi. Bugün mahkemenizin bu duruşmayı açmaya yetkisi yoktur” dedi.
İtirazların değerlendirilmesi için verilen kısa bir aranın ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme, söz konusu görüntülerin istenildiği zaman talep edilebileceğini ifade ederek itirazları reddetti. İtirazların reddedilmesinin ardından açık duruşmaya geçildi.
Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül: Aylık gelirim 100 bin TL
Duruşma, sanıkların kimlik tespitleriyle başladı. Kimlik tespiti sırasında otelin sahibi Halit Ergül, aylık kazancının 100 bin TL olduğunu söylemesine, salonda duruşmayı takip eden müştekiler tepki gösterdi.
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir savunma yaptı. Demir, “Çok derin bir üzüntü içindeyim. Elbette yaşanan acıyı gideremeyeceğiz. Hepimizin ailesi var, insanız. Turizm sektörüne önemli hizmetler vermiş Grand Kartal Otel’in sahiplerinin bir karıncayı incitme gibi bir durumu yoktur, yıllardır tanıyorum” dedi.
Gazelle Otel’in sorumlusu olduğunu ifade eden sanık Demir, “Grand Kartal’ın yetkilisi ve sorumlusu olduğuma dair bir belge bulunmamaktadır. Maaşımı ve ödemelerimi Gazelle Otel’den almaktayım. Meydana gelen olay zamanında, yanan otelden herhangi bir görevli, beni patronlarım da dahil olmak üzere kimse beni aramamıştır, bilgilendirmemiştir. Grand Kartal’ın sorumlusu olsam bana haber verilirdi. Olayın sonrasında haberim olmuştur” savunmasını yaptı.
Gazelle Otel Müdürü sanık Demir: Evrakın içeriğinden haberdar değilim
Otelin muhasebecisi Kadir Özdemir’in, oteldeki eksikliklere ilişkin kendisinin arayıp aramadığının sorulması üzerine sanık Demir, “Evet beni aradı, belediyede itfaiyede işlemlerinin olduklarını ve hızlandırılması için ricada bulundu. Ben de belediye yetkilileri ile görüştüm. Ben evrakın içeriğinden haberdar değilim. Rica üzerine bir telefon görüşmesi yaptım, olay bundan ibarettir” iddiasında bulundu.
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’i aradığını ifade eden sanık Demir, “Yılbaşından sonra beni aradı ve ‘işleminiz tamam’ dedi. Ancak benim içeriğe dair bir bilgim yok” dedi. Sorunun tekrar sorulması üzerine sanık Demir, “Kadir Özdemir mi yoksa Sedat Gülener mi arayıp ‘işlem tamam’ dedi hatırlamıyorum, tam emin değilim” şeklinde konuştu. Sanık Demir, Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ile de konuya ilişkin konuştuğunu ve “işlemlerin hızlandırılması ricasında” bulunduğunu belirtti.
Kullandığı bir telefon numarasının Grand Kartal Otel’e ait olması sorulan sanık Demir, “Şirketin bana verdiği hattır” diye konuştu.
‘Olay elim bir kazadan ibarettir’ savunması
Sanık Demir’in avukatı Recep Emre Ertaş da şu savunmayı yaptı:
“Bu olay elim bir kazadan ibarettir. Olası kast söz konusu değildir. Mahkemenin bu yanlışı gidereceğini düşünüyorum. Müvekkilimin hiçbir olayla illiyet bağı yoktur. Tevsii tahkikat talebimiz vardır. HTS kayıtları alınarak müvekkilimin yetki bölgesinin tespit edilmesini istiyoruz. Kurguya dayalı bir suçlama vardır iddianamede. Bir kasıttan bahsetmek ne kadar kolay. Yazılan iddianame, hadiseleri gerçeklik boyutunun dışına çıkartıyor. Tedbirsizlikle bir yangının başlamasına, hızlanmasına, insanların zamanında tahliye edilememesine hiçbir dahli ve olumsuz bir etkisi yoktur Ahmet Bey’in. Savcılık makamı algısal olarak üst sınırdan ceza taleplerinde bulunmuştur. Atılı suçlardan beraatine karar verilmesini, tutukluluk halinin sonlandırılmasını ve müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz.”
Sanık Ahmt Demir’in ve avukatı Ertaş’ın savunmasına salondaki dinleyiciler tepki gösterdi.
Duruşmaya elektrik sorunu nedeniyle ara verildi.
Ayrıntılar geliyor…