11’inci yargı paketinin taslağında LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarına kısıtlama getirecek düzenlemeler yer aldığı ortaya çıktı. T24’tenCerenBayar’ın haberine göre taslakta “Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” maddesi yer alıyor. Ayrıca 18 olan cinsiyet değiştirme yaşı 25’e çıkarılıyor ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olabilmenin koşulları zorlaştırılıyor.
Yakın zamanda Meclis’e sunulması beklenen 11’inci Yargı Paketi’nin taslağında LGBTİ+ bireylerle ilgili önemli düzenlemeler yer alıyor. Taslağın mevcut haliyle Meclis’e sunulması halinde LGBTİ+ bireylere hapis cezası verilmesinin önü açılacak. Düzenleme LGBTİ+ bireylerin ilişkilerini konu alan dizi veya filmleri yayınlayan dijital platformları da etkileyecek.
LGBTİ+ bireylere 3 yıl hapis cezası öngörülüyor
Buna göre 11. Yargı Paketi’nin taslağında Türk Ceza Kanunu’nun ‘Hayasızca Hareketler’ başlıklı 225’inci maddesinde değişikliğe gidilecek. Maddeye LGBTİ+’ların hapis cezası almasının önünü açacak şu fıkra eklenecek:
“Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı alenen teşvik eden, öven veya özendiren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Dijital platformlara yönelik düzenlemeler
Bu düzenlemenin hayata geçmesi halinde düzenlemeden sadece LGBTİ+ bireyler değil, LGBTİ+ bireylerle ilgili hikayelere yer veren dijital platformlar da etkilenecek.
225’inci maddeye ayrıca “Aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlenme töreni yapmaları halinde bu kişilere, bir yıl altı aydan dört yıla kadar hapis cezası verilir” maddesi de eklenecek.
Maddede hali hazırda bulunan ‘Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapma’ suçunun 6 aydan 1 yıla kadar olan cezası da bir yıldan üç yıla çıkarılacak.
Gerekçe: Sağlıklı nesiller yetiştirmek, aile kurumunu korumak
Maddenin gerekçesinde “Düzenlemeyle, fiziki ve ruhsal açıdan sağlıklı bireylerin ve nesillerin yetiştirilmesi ile aile kurumunun ve toplum yapısının korunması amaçlanmaktadır” ifadesi kullanıldı.
Cinsiyet değiştirme ameliyatı yaşı yükseldi, rapor alma koşulları zorlaştırıldı
11’inci Yargı Paketi’nin taslağında cinsiyet değiştirme ameliyatı olmayı zorlaştıran düzenlemeler de yer aldı. 18 olan cinsiyet değiştirme yaşı 25’e çıkarıldı.
Cinsiyet değiştirme ameliyatı için gerekli koşullar şöyle düzenlendi:
- İstem sahibinin 25 yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması
- Cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesinin resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi
- Bu raporun en az üçer ay aralıklarla yapılacak dört değerlendirme sonucunda verilmesi
- Belirlenen hastane tarafından verilen resmi sağlık kurulu raporuyla doğrulanması halinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılması
Zorunlu tıbbi müdahaleler
İlgili maddede ayrıca ‘zorunlu durumlar’ için şu ifade yer aldı:
“Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen tam teşekküllü bir eğitim ve araştırma hastanesince düzenlenen resmi sağlık kurulu raporuyla, genetik ve/veya hormonal hastalıklar nedeniyle genital organlarında gelişme bozukluğu olduğu tespit edilen kişilerde bu maddedeki şartlar aranmaksızın tedaviye yönelik zorunlu tıbbi müdahaleler yapılabilir. Ancak yapılacak tıbbi müdahaleler sonucunda kişinin nüfus sicilinde cinsiyet değişikliği yapılmasının zorunlu olması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.”
Kanuna aykırı müdahaleler
Cinsiyet değişikliğini düzenleyen maddede ‘kanuna aykırı cinsiyet değişikliği’ operasyonu yapılmasına da ceza öngörüldü. Taslakta “Kanunla belirlenen koşullara aykırı olarak kişinin cinsiyetini değiştirmeye yönelik herhangi bir tıbbi müdahalede bulunan faile üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası verilir” denildi.
‘Zorunluluk bilimsel olarak ortaya konulmalı’
Cinsiyet değiştirmeyle ilgili maddelerin gerekçelerinde, “Kişilere cinsiyet değiştirme imkânı tanınmış ise de bu durum, kişilerin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hak olmayıp, cinsiyet değişikliğine dair zorunluluğun bilimsel olarak ortaya konulması gerekmektedir” denildi.
‘Aile kurumu, toplum ve gençleri korumak devletin yükümlülüğü’
Gerekçede cinsiyet değişikliğine ’yönelmiş’ kişilerin, gençlerin, aile kurumunun ve toplumun korunması gerektiği vurgulanırken bu konuda tüm tedbirleri almanın da Anayasa’ya göre devletin yükümlülüğünde olduğu ifade edildi.
Cinsiyet değişikliği yaşının 25’e çıkarılması ve koşulların zorlaştırılmasına ilişikin ise gerekçede şu ifadeler kullanıldı:
“Böylelikle kişilerin yaşamının sonraki bölümünü ciddi şekilde etkileyecek nitelikte olan bu kararın belirli bir yaş olgunluğuna ulaşıldıktan sonra alınması sağlanmaktadır. Ayrıca, kişinin cinsiyet değişikliğine ilişkin izin talebinde bulunabilmesi için üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi gerektiği düzenlenmektedir. Cinsiyet değişikliğinin temelini oluşturan sağlık kurulu raporlarının tüm eğitim araştırma hastaneleri yerine Sağlık Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastaneleri tarafından ve en az üçer ay aralıklarla yapacağı dört değerlendirme neticesinde verilebilmesi öngörülmektedir. Böylelikle cinsiyet değiştirmek isteyen kişilerin hem belirli bir zaman diliminde gözlemlenebilmesi hem de raporu verecek eğitim ve araştırma hastanelerinde bu konuda uzmanlaşmanın sağlanması suretiyle geri dönüşü olmayan ve sağlık açısından ciddi riskler taşıyan cinsiyet değiştirme müdahalelerine ilişkin sürecin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amaçlanmaktadır.“
‘Cinsiyetsizleştirme akımlarıyla etkin mücadele’
11’inci Yargı Paketi taslağının genel gerekçesinde de aile kurumu vurgusu yer aldı. Gerekçede, “Aile kurumunun korunması, toplumun genel ahlak ve değerlerine yapılan saldırıların önlenmesi, tek tipleştirme ve cinsiyetsizleştirme akımlarıyla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla toplumsal yapımızı tahkim eden ve insan onurunu koruyan düzenlemeler kabul edilmektedir” denildi.