Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yaşayan Raşid Mansur, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi devralarak bölgeyi “Orta Doğu’nun Rivierası” haline getirme önerisini sert bir dille reddetti.
‘Biz burada kalacağız ve burada öleceğiz’
Reuters’ın haberine göre 1946 doğumlu Mansur, henüz bir çocukken 1948’de İsrail’in kurulması sırasında ailesiyle birlikte Gazze’ye sürülen yüz binlerce Filistinliden biri. O günden beri Gazze’de yaşayan Mansur, bir kez daha topraklarını terk etmeyeceğini vurguladı.
“Biz kendi toprağımızda, kendi vatanımızda kalmak istiyoruz” diyen Mansur, “Bizi yerimizden etmeye yönelik tüm çağrıları reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
Trump, daha önce yaptığı açıklamalarda İsrail’in Gazze’yi ABD’ye devretmesi gerektiğini savunmuş ve bölge halkının başka yerlere yerleştirileceğini söylemişti. İsrail ordusu ise Gazze’deki sivillerin “gönüllü olarak ayrılması” için hazırlıklara başladığını duyurdu.
‘Bu bizim toprağımız’
Uluslararası hukuka göre, askeri işgal altındaki bir bölgedeki nüfusun zorla yerinden edilmesi savaş suçu olarak kabul ediliyor. Mansur, Gazze nüfusunun büyük bölümünü oluşturan mülteci torunlarından biri olarak, hala ailesinin aslen geldiği Bayt Daras köyüne dönmenin hayalini kurduğunu söyledi. Köy, 1948’de İsrail tarafından yerle bir edilmişti.
“Mülteci olarak sürüldüğüm ülkeme geri döneceğim ve huzur bulacağım” diyen Mansur, “Şimdi orada yaşayanlar, bizim toprağımızda yaşıyor. Bu bizim topraklarımız. Hayatımız boyunca burada yaşadık, babalarımız, dedelerimiz burada yaşadı” ifadelerini kullandı.
‘Gördüğüm en ağır savaş’
Gazze’ye yönelik devam eden savaş sırasında Mansur, evi yıkılınca ailesiyle birlikte Han Yunus’tan Refah’a göç etmek zorunda kaldı. Eşi, oğlu, gelini ve dört torunuyla birlikte barınacak bir yer aradı. Ateşkesin ardından Han Yunus’a dönen Mansur, yaşanan yıkımın daha önce tanık olduğu hiçbir şeye benzemediğini söyledi.
“Bu savaş her şeyi yok ediyor. Genç, yaşlı, iyi, kötü fark etmiyor. Gördüğüm en ağır savaş bu” dedi.