İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Avcılar yerleşkesindeki inşaat şantiyesinde asansör boşluğunu kapatmayan müteahhitler, inşaatta çalışan Mehmet EKİNCİ’ nin 4’üncü kattaki asansör boşluğuna düşmesine neden oldu. 38 Yaşındaki EKİNCİ’nin canını aldılar. Bir gün önce Erzincan’da KYK Salih Baba Kız Öğrenci Yurdu’nun çatısının onarımı sırasında çatıdan düşme sonucu ölen Rahmi Yılmaz gibi. Bilal Gümüş, Bayram Boz, Hanifi Yiğin, Zafer Sağın, Mikail Can Kahraman son 10 gün içerisinde yüksekten düşme sonucu kaybettiğimiz işçilerden. Gün geçmiyor ki, çok basit önlemlerle engellenebilecek, yüksekten düşme, elektrik akımına kapılma gibi nedenlerle emekçileri kaybediyoruz. Geçen hafta Balıkesir’de bir mühimmat fabrikasındaki patlamada 11 kişi can verdi.
2023 yılında 1966 emekçiyi işçiyi iş cinayetleri sonucu kaybetmiştik. İstatistikler yayımlandığında 2024 yılının daha acı bir şekilde sonuçlandığını göreceğiz. İnşaatlarda standartlara uygun iskele kurmak boşlukları kapatmak, uygun iş ekipmanını seçmek, kontrollerini yaptırmak, elektrik kablolarını yalıtkan hale getirmek, uygun fiş-priz kullanmak, iş ekipmanlarına koruyucu yaptırmak teknik olarak zor değildir.
Evet, işçileri basit önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana gelen kazalarda! kaybediyoruz. Bu tespit aysbergin görünen tarafı, ancak asıl gerçek bu değil ki, sözde insan yaşamından daha değerli bir şey yoktur denilse de gerçekte emekçi canından daha değersiz bir şey yoktur kuralı geçerli. Bilinen, nedenlerle meydana gelen ölümler kaza değil cinayettir. Mehmet EKİNCİ, Rahmi Yılmaz, Bilal Gümüş, Bayram Boz, Hanifi Yiğin, Zafer Sağın, Mikail Can Kahraman cinayete kurban gittiler. Büyük olasılıkla, hiç kimse bu ölümler nedeni ile tutuklanmadı. Dava açılsa bile, en fazla birkaç yıllık hapis cezası verilecek o da paraya çevrilecek. 2023 yılında iş cinayetleri sonucu 1966 ölüm oldu, işverenlerin toplamda 1966 gün cezaevinde kalmadığını söyleyebilirim.
İşyerlerinde 14 yaşındaki çocuklar da, 78 yaşındaki dedeler de can verdi. Ülkemizde “çalışma hayatını, işçi-işveren ilişkilerini, iş sağlığı ve güvenliğini düzenlemek, denetlemek”ile görevli olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevlerini yerine getirmiyor. AKP iktidarı işyerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasını OSGB denilen taşeron firmalara devredilmesinin önünü açan düzenleme yaptı, işyerlerinin %85’i işçi sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerinin takibini bu firmalara bıraktı. İşçi sağlığı ve güvenliği işyerleri ile OSGB’ler arasındaki bir ticari ilişki içerisinde yürütülüyor, dolayısı ile yürütülemiyor. İşyerleri kazalar öncesinde de, sonrasında da denetlenmiyor. Denetimler sonrası yaptırım uygulanmıyor.
Her yıl, bir önceki yıldan daha fazla ölüm meydana geliyor.
2025 yılında bu tablo değişmek zorunda, işçiler iş sonu evlerine sağ salim dönebilmeli. Tabloyu işçilerin örgütlü gücü değiştirebilir. Sendikalar yeni Balıkesir, Amasra, Gayrettepe felaketlerinin yaşanmaması için ölüm uykusundan uyanmalı. 2025 yılı işçi ölümlerine dur denildiği yıl olmalı.
Barışın, kardeşliğin, eşitliğin, demokrasinin hakim olduğu bir dünya için, ülke için çaba gösterecek, mücadele edecek enerji ve isteğimizin daha da büyümesi dileği ile Yeni yılınız kutlu olsun.
