Lübnanlı solcu militan Georges İbrahim Abdallah, 1984’ten bu yana tutulduğu Fransa’daki hapishaneden tahliye edildi. Paris Temyiz Mahkemesi’nin “Fransa’yı derhal terk etme” şartıyla verdiği karar doğrultusunda Abdallah sınır dışı edilmek üzere Beyrut’a gönderildi.
1980’li yıllarda Fransa’da CIA ve Mossad bağlantılı iki diplomata yönelik suikastlardan mahkum edilen ve 1984’ten bu yana cezaevinde tutulan Lübnanlı solcu militan Georges İbrahim Abdallah, 41 yıl sonra serbest bırakıldı. Paris Temyiz Mahkemesi’nin 17 Temmuz’da verdiği tahliye kararına göre Abdallah, Fransa’yı terk etme şartıyla özgürlüğüne kavuştu.
Gece saatlerinde Fransa’nın güneyindeki Lannemezan Hapishanesinden bir konvoy eşliğinde çıkarılan Abdallah, sınır dışı edilmek üzere havaalanına götürüldü. Dava hakkında bilgi sahibi kaynaklara göre, Abdallah Fransa’dan Beyrut’a uçacak ve Lübnan makamlarının gözetimine geçecek.
1970’li ve 80’li yıllarda Lübnan’daki silahlı sol hareketlerin aktif bir figürü olan Georges İbrahim Abdallah, Filistin direnişine verdiği destekle tanınıyordu. Fransa’daki müebbet hapis cezasına rağmen birçok kez serbest bırakılması yönünde kampanyalar yürütülmüş, ancak siyasi baskılar gerekçe gösterilerek talepler reddedilmişti.
Serbest bırakılması, destekçileri tarafından “gecikmiş bir adalet” olarak karşılandı. Ancak Fransa ve bazı Batılı ülkeler açısından Abdallah hala “terörle mücadele” hafızasında yer alan bir figür. Öte yandan, onun Lübnan’a dönüşü özellikle sol ve Filistin yanlısı çevrelerde sembolik bir zafer olarak yorumlanıyor.
‘Bu nostalji zamanı değil’
Abdallah’ın kardeşi Robert Abdallah, serbest bırakılma kararına dair yaptığı açıklamada sürecin duygusallıktan öte, yıllara yayılan bir direniş ve adalet arayışı olduğunu vurguladı:
“Bu an duygusallıkla ilgili değil – uzun bekleyişle, 40 yılı aşan bir bekleyişle ilgili. Gecikmelere, itirazlara, ayrımcılığa karşı dirençle ilgili. Bu nostalji zamanı değil, aksine zamanın ve adaletin bir doruk noktasıdır.”
ABD ve İsrail baskıları serbest bırakılmasını geciktirdi
Georges Abdallah, 1987 yılında ABD askeri ataşesi Charles Robert Ray ve İsrailli diplomat Yacov Barsimantov’un suikastlarından dolayı mahkum edilmişti. Doğrudan bu suikastlardaki rolünü reddetse de, siyasi baskılar nedeniyle cezaevinden çıkamadı. Fransa’daki mahkemeler yıllar boyunca defalarca tahliye yönünde kararlar alsa da, özellikle ABD ve İsrail’in itirazları nedeniyle süreç her defasında tıkandı. Abdallah, hapishanede kırk yıl geçirdi ve pişmanlık duymayı sürekli olarak reddetti.
Serbest bırakılma süreci ve tepkiler
Abdallah, asgari cezasını 1999’da tamamlamasına rağmen, birden fazla şartlı tahliye başvurusu reddedildi. “Georges Abdallah’ı Serbest Bırakma Ulusal Kampanyası” aktivistlerinden gazeteci Catherine Daher’e göre, 2003, 2013 ve 2024’te de siyasi nedenlerle engellenen tahliye kararları oldu. Daher, onu “Avrupa’da en uzun süre hapsedilen siyasi mahkûm” olarak tanımladı.
“Yoldaş Georges’u karşılama hazırlıkları, cezasının resmen sona erdiği 1999’dan beri devam ediyordu” diyen Daher, süreci “sistematik bir politik engelleme” olarak nitelendirdi.
Lübnan’da karşılama hazırlıkları sürüyor
74 yaşındaki Abdallah, Lübnan’ın kuzeyindeki memleketi Qoubaiyat’a derin sembolik anlamlarla dönmeye hazırlanıyor. Catherine Daher’in aktardığına göre, dönüşü için devlet yetkililerinin, siyasi liderlerin, ailesinin ve serbest bırakılması için mücadele eden çok sayıda kişi ve grubun katılacağı bir karşılama töreni planlanıyor.
Daher, karşılama törenine ilişkin detayları şu sözlerle aktardı:
“Onun karşılanması, devlet yetkililerini, siyasi liderleri, ailesini ve serbest bırakılması için mücadele eden ulusal kampanyayı – yanı sıra Fransa ve ötesinden baskıyı sürdürmede kilit rol oynayan öğrenci gruplarını, medya figürlerini, sendikacıları, insan hakları savunucularını, kültürel sesleri ve aktivistleri içerecektir.”
Direnişin simgesi olarak görülüyor
Abdallah’ın tahliyesi, özellikle sol ve direniş eksenli çevrelerde büyük yankı uyandırdı. Lübnan Komünist Partisi onu, kırk yıl süren tutsaklığa rağmen ilkelerinden taviz vermeyen bir “direnişçi” olarak tanımlarken, Hizbullah ise “tiranlara karşı haysiyetin sembolü” olarak niteledi.
Lübnan’ın mezhepçi siyasetini reddetti
Ancak Lübnan’daki diğer bazı büyük siyasi partiler, özellikle Hıristiyan fraksiyonlar olan Lübnan Güçleri ve Kataeb bu konuda sessiz kaldı. Siyasi psikolog Ramzi Abou İsmail, bu durumu şöyle değerlendirdi:
“Birçok Lübnanlı siyasi fraksiyonun – özellikle Kataeb ve Lübnan Güçleri gibi Hıristiyan partilerin – Georges Abdallah’ın dönüşünü memnuniyetle karşılayan herhangi bir kamuoyu açıklaması yapmaması anlaşılabilir. Hıristiyan kökenli olmasına rağmen, Abdallah bu partilerin tipik olarak teşvik ettiği grup içi kimliği hiçbir zaman somutlaştırmadı.”
‘Bazıları için kahraman, diğerleri için geçmişin gölgesi’
Abdallah’ın dönüşü, ülkenin genç nüfusu arasında ise sınırlı bir ilgi uyandırdı. Bugünün ekonomik krizleri, siyasi çıkmazları ve kitlesel göç dalgası, onun figürünü büyük ölçüde gölgede bıraktı. Yine de yüzü yeniden afişlerde, sosyal medyada yer buluyor.
Bir tarihçi bu durumu şöyle özetledi:
“Bazıları için o bir kahraman, evet. Ama diğerleri için öyle değil ve birçoğu için ise hiç yaşamadıkları bir zamandan geliyor.”