Geçtiğimiz yıl Van’da kaldığı yurttan ayrıldıktan 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü kenarında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’e yönelik Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu tartışılıyor.
Kabaiş’in şüpheli ölümü ardından Van ATK’da yapılan otopside 80 adet eküvyon (sürüntü örneği) alındı ve bu örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderildi.
6 Kasım 2024 tarihli ATK raporunda, “iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin tespit edilmesine rağmen bu örneklerin vücudun hangi bölgelerinden alındığının belirtilmemesi” tepkiye neden oldu.
Raporda ayrıca “örneklerden şüpheli bir bulgu tespit edilmediği” sonucuna varıldığı ortaya çıktı.
Arkadaşlarından eylem
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencileri, şüpheli şekilde hayatını kaybeden Rojin Kabaiş için kampüs içerisinde başlattıkları eylemleri beşinci gününde.
Eylemdeki öğrenciler, Rojin’in ölümü aydınlatana kadar eylemlerini aralıksız sürdürmekte kararlı.
Öğrencilerden Tuba Eriş, Rojin Kabaiş’in failleri bulunana kadar eylemde olacaklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Maalesef ki sıra arkadaşımız kaybettik. İlk başlarda her ne kadar bizlere intihar denildiyse de sonradan bir takım şeyler bunun intihar olmadığını cinsel saldırı olduğunu gösterdi. Bizlerin talebi faillerin bir an önce bulunması ve bir açıklama yapılmasıdır. Bizlere açıklama yapılmadığı sürece eylem ve etkinlerimize aralıksız devam edeceğiz. Olayın üstü kapatılıyor bizler asla buna geçit vermeyeceğiz, her ne kadar kapatılmak istense de bizler üzerine gideceğiz.”
‘Failler açığa çıkarılsın’
Üniversite’de hiçbir öğrencinin güvende olmadığını söyleyen Tuba Eriş, “Öğrenciler olarak kadın-erkek ayrımı olmadan hiçbirimiz güvende değiliz. Bir eylem yapıyoruz onlarca güvenlik görevlisi toplanıyor. Rojin kaybolurken neden bu kadar güvenlik yoktu? Rojin saldırıya uğrarken güvenlik ve yurt müdürü neredeydi? Bu sorularımız cevaplana kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Bir yıl öncesine kadar ‘intihar’ denildi şuan ise dosyada farklı şeyler çıkıyor. Neler oldu, bu cinayetin arkasında kimler var kimler yer alıyor? Kameralar her gün çalışırken neden o gün bozuktu? Failleri kim, neden koruyor? Bir an önce açığa çıkarılması gerekiyor” diye konuştu.
‘ATK DNA’ları neden gizliyor?’
ATK’nin bir yıldır DNA’ları neden sakladığını soran öğrencilerden Barış Metin, olayın üzerinin kapatılmaya çalışıldığının altını çizdi. Metin, “Katledilen arkadaşımızın faillerinin bulunmasını talep ediyoruz. Her ne kadar ‘intihar’ süsü verilse de her şey bir bir açığa çıkıyor ve aslında olayın seyrini değiştiriyor. Bizler öğrenciler olarak talebimiz; ilk önce güvenli bir kampüs istiyoruz. Diyorlar ki belki de kampüs dışında farklı birileri yapmıştır. Bizler de o zaman tüm yönetimi istifaya davet ediyoruz. Yabancı insanların kampüs içinde ne işi var? Bu olayı ya bir öğrenci ya bir yönetici ya da bir öğretim üyesi yapmıştır. Bunun üzerini örtmesinler failleri kimse ortaya çıkarsınlar” ifadelerini kullandı.
‘Rektör neden sessiz’
Rojin Kabaiş’in kaybolduğu güne ait kamera görüntülerinin silindiği iddiası olduğunu belirten Metin, “Herhangi bir örgüte veya siyasi partiye bağlı değiliz, öğrenciyiz. Kampüs içerisinde insani bir eylem yaptığımızda yüzlerce polis ve güvenlik görevlisini başımıza yığmayı biliyorlar, neden aynı şeyi kampüsün güvenliği için yapmıyorlar? Kampüsün kör noktalarına neden kamera koymuyorlar? Rojin’in telefonunu bulan arkadaşın görüntüsü varken neden telefonu oraya bırakanın görüntüsü yok? Birçok iddia var ortada. Rojin’in kaybolduğu gün güvenlik personeli kamera kayıtlarını sildi. Rektör saklanmak yerine neden bir açıklamada bulunmuyor” tepkisinde bulundu.
‘Rojin’e ses olalım’
Eylemlerine destek çağrısında bulunan Metin, şöyle devam etti:
“Bunca algı varken neden bunlara sessiz kalıyorlar? Buyursunlar gelsinler bir açıklama yapsınlar bize de kamuoyuna da. Maddem görüntüler silinmemiş tüm kamuoyuyla paylaşsınlar. Bizler gerçekten diyelim ki yönetimin bu cinayetler bir alakası yok bizlerin yanında duruyorlar. Öğrenciler olarak taleplerimiz şunlardır; Ahmet minkuzi’nin annesi TBMM’ye davet edildi aynı şekilde Rojin Kabaiş’in babası da davet edilsin. Herkesin adını bir fakülte veya parka verirken neden Rojin’in adı hiçbir yere verilmiyor? Bir an önce rektörün bir açıklama yapması gerekiyor. Kadın arkadaşlarımız gece dışarıya çıkamadıklarını belirtiyor. Bu çok acı bir durum son olarak direnişimize tüm üniversitelerinde destek vermesini talep ediyoruz. Güçlü bir şekilde Rojin’e ses olalım.”
