Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 8 Temmuz 2025 tarihli ihlal kararına dikkat çekerek, üç aylık itiraz süresinin dolacağı 8 Ekim 2025 tarihinin tahliye süreci açısından belirleyici olacağını belirtti.
Karaman, sosyal medya üzerinden yayınladığı metinde AİHM’in bugüne dek Demirtaş hakkında verdiği üç ayrı ihlal kararını hatırlattı ve son kararla birlikte “kararın kesinleşip kesinleşmeyeceğinin” önümüzdeki dönemde netleşeceğini söyledi.
AİHM, 8 Temmuz 2025’te Demirtaş’ın tutukluluğunun siyasi amaç taşıdığı ve hak ihlalleri oluştuğu yönünde yeni bir karar vermişti.
Avukat Karaman, AİHM kararına karşı “tarafların” üç ay içinde itiraz edebileceğini, itirazın ön incelemeden (panel) geçmesi hâlinde dosyanın Büyük Daire’ye gönderileceğini, panelin itirazı uygun görmemesi hâlinde ise daire kararının kesinleşmiş sayılacağını anlattı. Bu takvim içinde 8 Ekim’in kritik bir eşik olduğunu ifade etti.
Mahsuni Karaman ayrıca, AİHM’in son kararının yalnızca Demirtaş için değil aynı dosyada yargılanan diğer siyasetçiler için de bağlayıcı sonuçlar doğurduğunu söyledi.
SÜRECİN TURNUSOL KÂĞIDI: 8 EKİM TARİHİ VE DEMİRTAŞ! pic.twitter.com/p1H8TBb6Rp
— Mahsuni Karaman (@av_mkaraman) September 29, 2025
Kobani davasına da işaret etti
Demirtaş, 2016 yılından bu yana tutuklu bulunuyor ve Kobani davasında 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Karaman, AİHM kararının Demirtaş ile birlikte Kobani davasından ceza alan diğer siyasetçiler için de geçerli olduğunun altını çizdi. Dosyanın istinaf incelemesi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildiğini belirten Karaman, Kobani tutuklularının tahliye edilmesinin “hukukun gereği” olduğunu ifade etti.
Karaman, hükümetin AİHM kararına itiraz etmemesinin, MHP’nin geçmişte Kobani dosyasında istinafa başvurmaması örneğine benzer bir yaklaşım olarak yorumlanmasının anlamlı olacağını belirtti.
Avukat Karaman, ayrıca İstinaf Mahkemesi’nin dosyayı hızla inceleyip Demirtaş ve diğer tutuklular hakkında hukuki gereğin yerine getirilmesi yönünde karar vermesi gerektiğini de kaydetti.
‘Kobani tutuklularının tahliyesi, çözüm sürecinin güvenirliliği için zorunludur’
HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, AİHM’in eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili verdiği ihlal kararlarının uygulanmasında son kararın 8 Ekim tarihinde verileceğini belirtti. Danış Beştaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“4 Kasım 2016’dan beri cezaevinde olan Sayın Selahattin Demirtaş hakkında, AİHM bugüne dek üç kez ihlal kararı verdi: 20 Kasım 2018 (Daire), 22 Aralık 2020 (Büyük Daire), 8 Temmuz 2025 (Daire) Her üç karar da Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak Türkiye’de bu kararların gereği henüz yerine getirilmedi.
AİHM’in Demirtaş hakkında verdiği kararlar yalnızca bireysel bir hak ihlalini değil, aynı zamanda Kobani davasında yargılanan ve halen tutuklu bulunan diğer siyasetçilerin durumunu da doğrudan ilgilendirmektedir. Zira mahkeme, tutuklamaların siyasi saiklerle yapıldığını, ifade özgürlüğü ile seçme-seçilme hakkının ihlal edildiğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla bu kararların gereği, yalnızca Sayın Demirtaş’ın değil, Kobani dosyası kapsamında tutuklu bulunan tüm siyasetçilerin serbest bırakılmasını da zorunlu kılmaktadır.
8 Ekim 2025’te son karar kesinleşecek. Kobani dosyası da şu an Ankara BAM 22. Ceza Dairesi’nde istinaf incelemesinde. Hukukun gereği açıktır: AİHM kararlarının uygulanması, Kobani tutuklularının tahliyesi, çözüm sürecinin güvenilirliği için bu adımın atılması zorunludur. Bugün, barışın, kardeşliğin ve hukukun üstünlüğünün sınandığı bir eşikteyiz.”
Emir: Soruyorum; Demirtaş hakkındaki AİHM kararını uygulayacak mısınız?
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, X hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
“AİHM, 20 Kasım 2018’de, 22 Aralık 2020’de ve en son 8 Temmuz 2025’te verdiği kararlar ile Demirtaş’ın tutukluluğunda ciddi ihlâller buldu ve ‘derhal serbest bırakılmalı’ dedi. Büyük Daire açıkça ‘Bu tutuklama, siyasal çoğulculuğu bastırma amacını taşıyor’ dedi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi ne yaptı? 8 Temmuz 2025 kararına dayanarak yapılan tahliye başvurusunu reddetti. Gerekçe mi? ‘Karar kesinleşmemişmiş, Demirtaş artık tutuklu değil mahkûmmuş’. Hüküm hukuksuzluk üzerine kurulmuş ise statünün ne olduğunun önemi yoktur!
Can Atalay kararında olduğu gibi hatalı yoldan gidiliyor ve hukuk tanınmıyor. Komisyon için herkes ‘Sadece konuşarak buraya kadar, artık somut adım zamanı’ diyor. Güven verici adımlar atılmalı. Soruyorum; Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararını uygulayacak mısınız, uygulamayacak mısınız? Can Atalay hakkındaki AYM kararını yerine getirecek misiniz, getirmeyecek misiniz? Cezaevinde tutulan seçilmişlerimiz üzerinden yürüttüğünüz hukuksuz süreçlerden vazgeçecek misiniz? Halkın iradesini gasp etmeye devam mı edeceksiniz? Partimizin kongrelerine ve kurultaylarına atadığınız militan yargıçlar üzerinden müdahale etme çabanızı terk edecek misiniz? Artık karar verin, hukukun egemen olduğu bir ülke mi istiyorsunuz, yoksa canınızın istediği kararı uygulayıp istemediğini yok saydığınız bir keyfilik mi?”