Avusturya’da aşırı sağcı Özgürlük Partisi, sandık çıkış sonuçlarına göre tarihi bir genel seçim zaferi kazandı.
Kamu yayıncı kuruluşu ORF’in paylaştığı sandık çıkışı anketine göre, oyların yüzde 40’ı sayılırken katılım oranının yüzde 78,1 olduğu belirtildi.
Seçim tarihinin ilan edilmesinden bu yana yapılan kamuoyu yoklamalarında birinci sırada gösterilen aşırı sağcı FPÖ, yüzde 29,1 oyla önde gidiyor.
Özgürlük Partisi genel sekreteri Michael Schnedlitz, ilk sonuçlar için “Avusturyalı erkekler ve kadınlar bugün tarih yazdı” yorumunu yaptı.
İktidarın büyük ortağı merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) yüzde 26,3 ile ikinci, Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ise yüzde 20,6 ile üçüncü sırada yer alıyor.
İktidarın küçük ortağı Yeşiller Partisi yüzde 8,8, liberal Yeni Avusturya Partisi (NEOS) ise yüzde 9 oranında oy almış durumda.
Bu sonuçlara göre aşırı sağcı parti ülkede 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa bir seçimi birinci sırada götürüyor.
Buna göre ulusal meclise FPÖ, ÖVP, SPÖ, NEOS ve Yeşiller milletvekili gönderebilecek.
Sağcı partinin hükümet kurması güç
Ancak bu seçim zaferine karşın aşırı sağcı partinin hükümet kurması güç.
İkinci sıradaki Muhafazakar Halk Partisi, Herbert Kickl liderliğindeki bir hükümette yer almayı reddediyor.
Kickl’in başlıca rakibi olan Halk Partisi’nden (ÖVP) görevdeki Başbakan Karl Nehammer, “Komplo teorilerine tapan biriyle hükümet kurmak imkansız” mesajı verdi.
Yaklaşık 6,3 milyon Avusturyalı seçmen, göç ve iltica, enflasyon ve Ukrayna’daki savaş gibi tartışma yaratan başlıkların gölgesinde sandığa gitti.
Sonuçlar kesinleşirse aşırı sağ 183 sandalyeli parlamentoda yaklaşık 57 sandalye elde edecek.
Özgürlük Partisi lideri Herbert Kickl seçim günü öncesi Avusturyalılara, güvenliklerini, refahlarını ve barışlarını yeniden sağlayacak bir “Avusturya Kalesi” inşa etme sözü verdi.
Kickl kampanya sürecinde, Volkskanzler (Halkın Şansölyesi) olma hedefini de dile getirdi. Bazı Avusturyalılar, Nazi Almanyası’nda Adolf Hitler’i tanımlamak için kullanılan bu ifadeye tepki gösterdi.
Özgürlük Partisi, Avrupa Birliği projesine eleştirel yaklaşıyor ve Rusya ile de daha iyi ilişkiler savunuyor.
Parti daha önce koalisyonda yer alsa da seçimlerden birinci parti olarak hiç çıkmadı. (AA/BBC)