• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Beştaş’tan şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri için önerge

Beştaş’tan şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri için önerge

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’e verdiği iki ayrı önergede kadın cinayetlere ve şüpheli kadın ölümlerine dair detaylı bilgi verdi.

Beştaş’tan şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri için önerge
Beştaş’tan şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri için önerge
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 7 Ekim 2024 17:51

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, ‘şüpheli’ kadın ölümleri ve kadın cinayetlerinin araştırılması için Meclis’e iki ayrı önerge verdi.

Beştaş, kadınların şiddet ve cinayetlere karşı ‘acil eylem planı’ çağrılarına rağmen iktidarın sessizliğini eleştirdi. Meral Danış Beştaş’ın kadın cinayetleri ve erkek şiddetinin araştırılması önergesinde şu gerekçelere yer verildi:

“Sadece Eylül ayında erkekler 42 kadını öldürmüştür. En az 20 kadın ölümü de şüpheli kadın ölümü olarak kayıtlara geçmiştir. Rojin Kabaiş’in ani ve şüpheli bir şekilde kayboluşu, İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil’in sırasıyla aynı kişi tarafından vahşice katledilmesi, yine aynı gün Beyoğlu’nda bir kadının iki kişi tarafından tacize maruz kalması, kadınların ne denli büyük bir yaşamsal risk altında olduklarını açıkça göstermektedir. Bu kadar çok ve göz göre göre yaşanan şiddet ve cinayetler, yargının uyguladığı cezasızlık politikalarını bir kez daha gündeme getirmiştir. Elbette koruma kararlarının etkin bir şekilde uygulanmaması, yargılama aşamasında erkeğe hafifletici neden bulma çabası ve bu cezasızlık politikasının pratiğe aktarılması, bir sonraki katliam için faillere üstü kapalı bir onay anlamına gelmektedir.”

Beştaş, ‘şüpheli’ kadın ölümlerine dair önergesinde ise, 2023’te 315 kadının erkek şiddetiyle öldürülmesinin yanı sıra,  248 kadının da ‘şüpheli’ biçimde yaşamını yitirdiği bilgisini verdi. Meral Danış Beştaş önergesinde şunları belirtti:

“Bu verilerin, ölüm biçimlerini şüpheli bulan yakınlarının iddiaları üzerine elde edildiği düşünüldüğünde, herhangi bir sorgulamaya tabi tutulmaksızın üstü örtülen şüpheli ölümlerin çok daha fazla olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Katillerin genellikle kadının akraba çevresinden olduğu gerçeği, faillerin korunduğunu ve cinayetlerin üzerinin örtüldüğünü göstermektedir.
Diğer yandan, etkin soruşturma yürütülmeyen her kadın ölümünde, ölenin ‘kadın’ olması ve bu yüzden soruşturmaların sonuçlandırılmaması adeta bir alışkanlık haline gelmiştir. Bu da kadın yaşamının değersiz görüldüğünün bir kanıtı olarak karşımızda durmaktadır. Şüpheli olarak bırakılan ölümlerde etkin soruşturma yapılmaması, dava açılmaması, faillerin tutuklanmaması ve cezalandırılmaması; kadın cinayetlerinin artmasına yol açmaktadır. Esasen uygulanan cezasızlık politikalarının bir nevi cinayete teşvik niteliğinde olduğu unutulmamalı ve göz ardı edilmemelidir. Cezasız bırakılan her cinayet, yeni cinayetlerin ve üstelik çok daha fazla sayıda meydana gelmesine neden olmaktadır.
Bu nedenle kadın cinayetlerinin araştırılması kadar, şüpheli kadın ölümlerinin de aydınlatılması büyük önem arz etmektedir. Parlamentonun sorumluluğu bu cinayetleri önlemek olup, cinayetlerin nedenlerini sorgulamak ve şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkarmak elzemdir.”