• Ana Sayfa
  • Ekoloji
  • Araştırma: İklim krizi daha fazla balina köpekbalığının gemilerle çarpışmasına neden olabilir

Araştırma: İklim krizi daha fazla balina köpekbalığının gemilerle çarpışmasına neden olabilir

Yeni bir araştırma, 2100 yılına kadar balina köpekbalıkları ile gemi çarpışmalarının 15.000 kat artabileceğini öngörüyor.

Araştırma: İklim krizi daha fazla balina köpekbalığının gemilerle çarpışmasına neden olabilir
Araştırma: İklim krizi daha fazla balina köpekbalığının gemilerle çarpışmasına neden olabilir
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 9 Ekim 2024 12:31
  • Güncellenme: 9 Ekim 2024 12:33

Araştırmacılar, okyanus sıcaklıklarının artmasının, nesli tükenme tehlikesi altındaki balina köpekbalıkları için büyük gemilerden kaynaklanan tehdidi artırabileceğini belirtiyor.

İngiltere’deki Southampton Üniversitesi ve Deniz Biyolojisi Derneği’nden bilim insanları, iklim kriziyle ısınan denizlerin balina köpekbalıklarını yeni yaşam alanları aramaya zorlayacağını ve onları yoğun gemi trafiği olan bölgelere yönlendireceğini öngörüyor.

Nature Climate Change dergisinde yayımlanan araştırma, yüzyılın sonuna kadar balina köpekbalıkları ile büyük gemiler arasındaki çarpışmaların mevcut duruma kıyasla 15.000 kat artabileceğini hesaplıyor.

Balina köpekbalıkları, dünyanın en büyük balıkları ve kaydedilen en büyük örneği 18,8 metre uzunluğunda. Tropikal okyanusların açık sularında yaşayan bu nesli tükenme tehlikesi altındaki tür, genellikle 21 santigrat derecenin altındaki sulara girmiyor.

Yeni kanıtlar, balina köpekbalıklarının zamanlarının çoğunu yüzey sularında geçirmeleri ve kıyı bölgelerinde toplanmaları nedeniyle gemi çarpmalarına (büyük gemilerin deniz hayvanlarına çarparak yaralanmalarına veya ölümlerine yol açması) karşı savunmasız olduklarını ortaya koydu. Tür, aynı zamanda oldukça hareketli ve sıcaklık değişimlerine de duyarlı.

‘Dünyanın en büyük balıkları tehdit altında’

Çalışmanın başyazarı Dr. Freya Womersley, “Araştırmamız, dünyanın en büyük balıklarının bile iklim değişikliği nedeniyle tehlike altında olduğunu gösteriyor. Balina köpekbalıkları için tercih edilen okyanus habitatlarının gelecekte, genellikle daha soğuk sulara, bazen tamamen yeni bölgelere kaydığını tespit etti,” dedi.

“Balina köpekbalıkları bu yeni alanlara taşındığında, iklim değişikliğine karşı bir nefes alma fırsatı bulabilirler ancak bu da onları istemsizce balıkçılık, av uyuşmazlığı ve gemi çarpmaları gibi risklerle karşı karşıya bırakabilir.”

Köpekbalıkları yaşam alanlarının yaklaşık yarısını kaybedebilir

Çalışmada, balina köpekbalıklarının uydu izleme verileri küresel iklim modelleriyle birleştirilerek, üç farklı iklim senaryosu altında türün gelecekteki dağılımı tahmin edildi.

Bu dağılım haritaları, balina köpekbalıklarının gemi çarpması olasılığını artıracak şekilde trafiğin yoğun olduğu bölgelere gidip gitmeyeceğini görmek için gemi trafiği yoğunluğu ile eşleştirildi.

Yüksek emisyon senaryosuna (dünyanın fosil yakıtlara büyük oranda bağımlı kalması durumunda) göre, çalışma, 2100 yılına kadar bazı ulusal sularda balina köpekbalıklarının çekirdek habitatlarının yüzde 50’den fazlasının kaybolabileceğini öngörüyor. Bu senaryoda, en büyük habitat kayıplarının Asya’da yaşanması bekleniyor.

Buna karşılık, sürdürülebilir kalkınma senaryosunda (küresel ısınmanın 2 santigrat derecenin altında tutulması hedefi), özellikle Avrupa’da çekirdek habitatlarda bir artış öngörülüyor.

Hükümetlere harekete geçme çağrısı

Euronews Green’e konuşan Dr. Womersley, “Sonuçlar endişe verici olsa da aynı zamanda umut verici. Bu bulgular, balina köpekbalıkları ve nesli tükenme tehlikesi altındaki diğer deniz megafaunasının nüfus eğilimlerini değiştirme potansiyelimiz olduğunu gösteriyor” dedi.

“İklim değişikliğini hafifletmek, okyanusun en büyük sakinlerinden bazıları için daha güvenli bir ortam sağlayabilir. Gemiler ve köpekbalıkları arasındaki çarpışmaları azaltmak için uygulanabilecek stratejileri zaten biliyoruz; hızları düşürmek ve kritik bölgelerde rotaları yeniden belirlemek gibi. Şimdi, bu adımları atmak, ulusal hükümetlerin inisiyatifine bağlı” diye ekledi.

Dr. Womersley, hükümetlerin ve deniz yöneticilerinin, bu tür nicel iklim tehdidi tahminlerini gelecekteki koruma stratejilerine dahil etmeleri gerektiğini öneriyor. Bu yaklaşımla, koruma çabalarının tüm iklim senaryolarına uyum sağlayacağı ve dirençli hale geleceği umuluyor. (Euronews)