MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, yeni yasama yılının açılışında DEM Partililerle tokalaşması ve “yeni bir döneme giriyoruz, dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” sözlerini sarf etmesi, siyasetin gündemini bir anda değiştirdi.
Grup toplantısında da benzer mesajlar veren Bahçeli’nin ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da “Cumhur İttifakı’nın uzattığı elin değerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullanması, “Kürt meselesinde yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?’ sorularını beraberinde getirdi.
DEM Parti cephesinden ise yanıt, Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları’ndan geldi. “Onurlu barıştan yana olduklarını” söyleyen Hatimoğulları, iktidardan “Çözüme dair bir plan ve programları varsa, kamuoyuna açıklanmasını” istedi.
Kamuoyunda tartışılan bu mesajların akabinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum’un, katıldığı bir TV yayınında “Çözüm sürecinin gündemde olduğunu düşünmüyorum” demesi, kafaları karıştırdı.
Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı olan deneyimli Kürt siyasetçi Ahmet Türk, iktidar cephesinden gelen çelişkili mesajlara ilişkin İLKE TV’ye konuştu.
‘Gelişmeleri abartmamak gerek’
Türk, Devlet Bahçeli’nin adımıyla birlikte siyasette oluşan ılımlı hava için, “Tabi ki biz yıllardan beridir adalet için, eşitlik için, onurlu bir barış için mücadele veren bir siyasetiz, bir halkız. Biz hep barışı dile getirdik, çözümün diyalogdan geçtiğini ifade ettik. Dün de bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Elbette ki tüm gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Yani her adımı değerli buluyoruz. Ama dün de bir açıklama yaptık bunu abartmamak gerek. Gelişmeleri doğru izlemek lazım” değerlendirmelerinde bulundu.
Kürt sorununun çözümü ve barışa dair atılacak adımlar konusundaki görüş ve yaklaşımlarının bilindiğini vurgulayan Türk, iktidarın bu konudaki ciddiyetini sorguladı.
‘Kürt halkının taleplerini içselleştiremezseniz, bu meseleyi çözemezsiniz’
Türk, “Şimdi önemli olan buradaki ciddiyet nedir? Ne kadar bir ciddiyetle bu meseleye yaklaşılıyor? Kürt halkının taleplerini içselleştiremezseniz, bu meseleyi çözemezsiniz. Bugün dünyadaki bütün gelişmeleri ibretle ve ciddiyetle izliyoruz. Ortadoğu’nun bir ateş çemberine dönüştüğünü görüyoruz ve silahın, şiddetin, sindirmenin, susturmanın aslında hiçbir sorunu çözmeyeceğini görüyoruz. Burada önemli olan diyalogdur, doğru bir siyasetle halkı kucaklayacak bir anlayışın geliştirilmesidir. Beklentimiz budur” ifadelerini kullandı.
‘Bir süreç başlatılmasını beklemiyorum’
Türkiye’nin barışa ihtiyacı olsa da, şu aşamada hükümetin böylesi bir süreç başlatmasını beklemediğini dile getiren Türk, “Dürüstçe söylemek gerekir ki şu anda böyle bir şey beklemiyorum, yani bireysel olarak düşüncemi söylüyorum. Barış için uzatılan her eli kıymetli buluyoruz. Ama tabi bunun sonu ne olacak, nasıl gelişecek, hak ve özgürlükler konusunda neler konuşulacak, neler tartışılacak? Bunları da zaman içinde göreceğiz” dedi.
“İstediğimiz demokratik bir anayasa”
Türk, iktidarın yeni bir anayasa hazırlanması sürecinde siyasette sunni bir yumuşama havası yaratmak isteyip istemediği sorusunu ise, şu yanıtı verdi: “Biz anayasa konusunda açığız. Bizim istediğimiz demokratik bir anayasadır, kucaklayıcı bir anayasadır. Böyle olursa elbette ki bu konuda her zaman bizim talebimizdir, destek veririz ama kendi ihtiyaçlarına göre düzenlerlerse bunu doğru bulmayız.”