• Ana Sayfa
  • Gündem
  • RTÜK’ün lisansını iptal ettiği Açık Radyo önünde basın açıklaması

RTÜK’ün lisansını iptal ettiği Açık Radyo önünde basın açıklaması

Radyo yönetimi, RTÜK’ün lisans iptaline karşı ‘hukuk mücadelesini’ sürdüreceğini belirtti.

RTÜK’ün lisansını iptal ettiği Açık Radyo önünde basın açıklaması
RTÜK’ün lisansını iptal ettiği Açık Radyo önünde basın açıklaması
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Ekim 2024 18:48
  • Güncellenme: 16 Ekim 2024 18:53

Karasal yayını Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından iptal edilen Açık Radyo önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, “Ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok.” dedi.

Basın açıklamasına, ağırlıkla medya çalışanı birçok kişinin yanı sıra, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve eski bir gazeteci olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da katıldı.

Madra konuşmasında,  “Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmalıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lütfen. Açık radyo açık kalmalı” ifadelerini kullandı.

Açık Radyo adına açıklamayı Ömer Madra okudu. Basın açıklaması şöyle:

“Açık Radyo açık kalsın! Açık Radyo’nun karasal yayını bugün (16 Ekim 2024 Perşembe) saat 13.00 itibariyle kesildi. Açık Radyo 29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yaptı. Bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurumdur.
RTÜK’ün basın özgürlüğünü çiğneyerek verdiği lisans iptali kararında tam bir gün sonra İzmir Basın Kampı’nda Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen ve böylelikle 29 yılda ulusal ve uluslararası alanda 69’uncu ödülünü alan Açık Radyo, bugüne dek, tamamı gönüllü 1.416 programcısıyla 1.219 farklı program üretti ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayımladı. Her yıl bir kitap! 30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünür güzide konuk ağırlandı.

Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hak ettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikaye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar alemini yok oluşa sürükleyen resmi iklim politikalarını protesto eden gençler gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir.

Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin “kamu yararına” yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir.
RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun “karasal yayın lisansının” iptal edilmesini hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe böyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır.

Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayınına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da sona erdi. Ancak karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemli dava açılmış olup hukuki süreçler halen devam etmektedir.

Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmalıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok.  Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lütfen. Açık radyo açık kalmalı.”

Basın açıklamasının ardından  “Şimdi ne yapmalıyız?” sorusunu Ömer Madra “Bundan çok uzun zaman önce bu soruyu Lenin sormuştu. Bizim ofisin duvarında ‘occupation’ (direniş) hareketinden kalma bir fotoğraf var. Aktivist bir gencin fotoğrafı. Yapılacak şeyin sizlerle de paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Fotoğrafın altında ‘Biz halklar korkudan daha büyüğüz’ yazıyor.” diye yanıtladı.

T24’ten Candan Yıldız’ın “Burada yan yana, omuz omuzayız. Mücadeleden başka şansımız yok. Lisans iptali olduğu için yürütmeyi durdurma talebi devam edecek tabii yeni isim talebiniz ne olacak?” sorusuna ise Madra, “Bu sorunun cevabını veremiyoruz. 1-2 hafta içinde belli olacak. Mevcut devam eden yargı süreci var. Şu anki haklarımıza zarar vermeyecek şekilde açıklayabiliriz ancak şu an net cevap veremiyoruz.” yanıtını verdi.

Madra soruların ardından verilen destekler için teşekkür ederek; “İnsanları olağanüstü yüreklendiren ve güç veren bir toplantı oldu. Çok kuvvetli bir destek geldi. Bu durumdan çok mutluyuz, gelen herkese çok teşekkürler” dedi. (T24)