Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı “Barış Pınarı Operasyonu”na karşı İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu 20 hükümlünün yazdığı dilekçeleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. AYM, başvurucuların dilekçeleri nedeniyle aldıkları disiplin cezasının, Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetti ve her bir başvurucuya 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Dilekçeler ve disiplin cezası
Operasyonun durdurulması talebiyle Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na yazılan dilekçeler, 14 Ekim 2019’da Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edilmişti. Dilekçelerin teslim edilmesinin ardından başlatılan disiplin soruşturması sonucunda, başvuruculara “suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini gerçekleştirme” gerekçesiyle 11 gün hücre cezası verildi. Başvurucuların disiplin cezasına karşı yaptığı itirazlar ise İnfaz Hakimliği ve Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.
AYM’nin ihlal kararı ve gerekçesi
Disiplin cezasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini belirten tutuklular, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM, dilekçelerde yer alan açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, Ceza İnfaz Kurumu’nun dilekçelere içerik denetimi yapma yetkisinin bulunmadığı, kanun gereği bu dilekçelerin ilgili kurumlara iletilmesi gerektiği vurgulandı. AYM, dilekçelerin içeriği nedeniyle disiplin cezası verilmesini hukuka aykırı buldu.
Ne olmuştu?
Başvurucuların Adalet Bakanlığı’na gönderdiği dilekçelerde, AK Parti-MHP iktidarının Kürt halkına yönelik politikaları eleştirilerek “Kürt varlığına yönelik soykırım politikalarının ülkeyi ve coğrafyayı felakete sürüklediği” ifade edilmiş, “Barış Pınarı Operasyonu”nun durdurulması talep edilmiş ve Kürt sorununa çözüm çağrısında bulunulmuştu.