MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. “Çekilen kahırlardan nice ihtimaller doğacaktır” diyen Bahçeli, 22 Ekim’de dile getirdiği Öcalan’ın DEM Parti Grubu’nda konuşma yapması teklifinin arkasında olduğunu belirtti.
Belediyelere kayyım atamaları konusunda “Milli iradenin inkarı değil, belediye başkanlarının terör örgütüyle illiyet bağlarından dolayıdır. Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklar” diye konuşan Bahçeli DEM Parti ve CHP’yi provokasyon ile suçladı.
Bahçeli, Erdoğan’ın yeniden adaylığı ve yeni anayasa konusunda da, “Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle, birikimiyle bize göre tek seçenektir” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günübirlik siyasi hesaplarda değiliz. bizim için milletin huzuru refahı her şeyden önce gelmekte. Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hesap başarıya ulaşamaz. En büyük arzumuz milletimizi layık olduğu açıdan temsil edebilmek, gelişmişlik seviyesine çıkarmaktır. Bazı siyasi fosiller gibi günlük ve güdük söylemlere kapılıp karanlık lobilerin eline düşemeyiz.
Milli hedefimiz Osmanlı barışına benzer bir Türk barış duvarının kale duvarımız gibi etrafımıza çekilmesidir. İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet ile sökün eden Türk barışı hedefimizdir. Ecdadımızın ayak izlerini takip ederek Türk barışı devrinde aynısı yaşanacaktır. Türk devleti hiçbir zaman asimilasyoncu olmamıştır. Milli birlik ve kardeşliği yağmalayanlara prim vermek akıl karı mıdır? Milli birliğimizi karartmaya niyet eden iç ve dış ihanetin çıban başlarını nasıl yok sayalım. Basiretimiz bağlandı mı diyelim? Türk’ü Kürde kırdırmaya fırsat kollayan alçaklara sesimiz çıkmasın mı?
DEM Parti de duruşunu netleştirmeli, terörle arasına mesafe koyup koymayacağını netleştirmelidir. Kimse karnından konuşmasın. Fason meydan okumalara hiç heves etmesinler. Beyler siz giderken biz geliyorduk. Hangi ara bu kadar mankurtlaştınız. 6’lı masada nasıl DEM’lendiklerini unuttuğumuzu mu sanıyorlar. Öcalan İmralı’da yatıyor, ama DEM grubunda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu neden görmüyorsunuz? 1967’den bugüne devletin bölünmez bütünlüğüne ters bakan 334 milletvekilinin Meclis çatısında yer aldığını size nasıl anlatalım? TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklıktır.”