TBMM Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçeleri görüşülürken, DEM Parti Sözcüsü ve Şırnak Milletvekili Ayşegül Doğan, Suriye savaşı ve Türkiye’nin bölgedeki rolüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Suriye’deki gelişmelere değinen Doğan, Türkiye’nin tarihi bir eşikten geçtiğini belirterek, “Suriye’yi en başından beri takip eden ve bu konuda en tutarlı politikaya sahip olan bir partiyiz. Türkiye’nin yapması gerekenleri tekrar hatırlatarak, yurttaşlık sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz” dedi.
Doğan, Kürtlerin bulundukları her coğrafyada toprak bütünlüğü içinde birlik ve beraberlikten yana olduklarını vurgulayarak, “Bu tarihsel bir şans. Bu şansı geleneksel politikalarla heba mı edeceksiniz yoksa bu şansa bir zemin mi oluşturacaksınız?” şeklinde konuştu.
Kırmızı çizgilerin gelecekteki aydınlık yarınları engelleyeceğini belirten Doğan, “Ne kırmızı kitap ne kırmızı çizgi. Kırmızı çizgilerle aydınlık yarınlardan bahsedemeyiz. Artık karar vakti geldi” dedi.
‘Hakikati çarpıtmak Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmadı’
Ortadoğu’da yeni bir düzenin şekillendiğini belirten Doğan şunları kaydetti:
“Yeni bir Ortadoğu kuruluyor. Demokratik değişime direnenler gördüğünüz gibi bir şekilde aşılıyor. Türkiye’nin de üstleneceği misyonla birlikte önünde tam da böyle bir tercih var. Türkiye, Suriye’de halkların özgürlüğünü sağlayacak, demokratik bir gelişimi sağlayacak bir aktör mü olacak yoksa başka bir yaklaşım mı benimseyecek? Yüzbinlerce insanın ölümüne, milyonlarca insanın yer değiştirmesine neden olan bir savaştan bahsediyoruz. Suriye savaşında bölgesel ve küresel aktörler ne yazık ki insani sonuçlarından çok güç tahkim etmeye çalıştılar.”
‘Kürtlerin varlığını inkar etmek gerçekdışıdır’
Doğan, Meclis’teki tartışmalarda Suriyeli Kürtlere yönelik söylemlere tepki göstererek, şunları ekledi:
“Sabahtan beri burada Suriyeli kürtler konuşuluyor. Onların oralı olmadığını iddia etmek gerçekdışı, inkar etmek demektir. Hakikati olduğundan farklı göstermek bugüne kadar Türkiye’ye hiçbir şey kazandırmadı. Bugün kürtler bulundukları her coğrafyada toprak bütünlüğü içinde birlik ve beraberlikten yana. Bu tarihsel bir şans. Bu tarihsel şansı geleneksel politikalarla heba mı edeceksiniz yoksa bu şansa bir zemin mi oluşturacaksınız? Ne kırmızı kitap ne kırmızı çizgi. Kırmızı çizgilerle aydınlık yarınlardan bahsedemeyiz. Hem kırmızı çizginiz olacak hem yeni bir sayfa açmak isteyeceksiniz. İşte artık karar vakti geldi. İktidarından muhalefetine toplumsal ve siyasal olarak herkesin karar vermesi gereken bir an.”
‘Bu akrabalığı görmeden bu fırsatı değerlendiremeyiz’
Doğan, “Sayın Cumhurbaşkanı dün ‘kalbimizin bir yarısı Antep, Hatay, Urfa ise diğer yarısı Afrin, Halep, Hama, Humus ve Şam’dır’ dedi. Buna DEM Parti olarak olduğu gibi katılıyoruz. Ancak eksik buluyoruz ve bir katkıda bulunmak istiyoruz. Kürtlerin kalbinin yarısı Diyarbakır ise diğer yarısı Kobani’dir. Kürtlerin kalbinin bir yanı Mardin ise diğer yanı Kamışlı’dır. Biz bu gerçeği başka türlü kabul edemeyiz. Bu duygudaşlığı, bu dostluğu, bu akrabalığı görmeden bu fırsatı değerlendiremeyiz ve çok yazık olur.” diye konuştu.
