İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail’in cumartesi akşamı beş saatten kısa bir süre içinde Suriye askeri bölgelerine 61 füze fırlattığını açıkladı.
İsrail hava saldırıları üsleri, ağır silahları, eski Esad rejiminin füze ve kimyasal silah programıyla ilişkili yerleri vururken, Suriye’nin Lazkiye Limanı’ndaki küçük deniz gücünü yok etti.
SOHR: Tartus’taki füze üslerini ve depoları hedef alındı
SOHR’un aktardığına göre, İsrail hava saldırıları, Tartus’taki füze üslerini ve depoları hedef alarak, Suriye’nin silah ve mühimmat depolarını imha etti.
İsrail savaş uçakları, Hama bölgesindeki 107’inci Kışla’da bulunan füze rampalarını ve Tartus kırsalındaki silah depolarını hedef aldı. Ancak herhangi bir kayıp rapor edilmedi.
Deyrizor Askeri Havaalanı’na saldırı
Bir İsrail savaş uçağı da bugün Deyrizor Askeri Havaalanı’ndaki radarlara hava saldırısı düzenledi. Ayrıca Fırat Nehri üzerinde bulunan ve kent ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki yedi köyden biri olan Hatla Köyü’nü birbirine bağlayan tek köprüde de bir patlama meydana geldi.
Raporlara göre, hafta sonu vurulan yerler arasında askeri karargahlar, Suriye ordusu mevzileri, radarlar ve silah depoları ile gelişmiş silahlar geliştirmekten sorumlu Suriye Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi’nin varlıkları yer alıyor.
İsrail’in ayrıca Suriye hava kuvvetlerinin altyapısının ve uçaklarının büyük bir bölümünü de imha ettiği tahmin ediliyor.
Katz: İsrail birlikleri kış boyunca Hermon Dağı’nda kalacak
Son hava saldırıları, İsrail Savunma Bakanı Israel Katz’ın, geçen hafta Suriye ile Golan Tepeleri arasındaki tampon bölgeyi ele geçiren İsrail birliklerinin, Hermon Dağı’nda geçen hafta işgal ettikleri mevzilerde kış boyunca kalacağını açıklamasının ardından geldi. Katz’ın ofisinden yapılan açıklamada, “Suriye’de yaşananlar nedeniyle zirveyi elimizde tutmamız güvenlik açısından büyük önem taşıyor” denildi.
İngiliz medyasında yer alan haberlerde, Suriye’de devam eden İsrail saldırılarının, diplomatlar ve uluslararası yetkililer arasında, Suriye topraklarının “ucu açık yeni bir işgali” ve İsrail’in Suriye tampon bölgesindeki gündeminden duyulan endişenin artmasına neden olduğu belirtildi.
Netanyahu’dan Golan Tepeleri planına onay
Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lider Ebu Muhammed el-Colani’nin, “İsrail’le çatışmakla ilgilenmediğini” söylemesine rağmen İsrail, gece boyunca Suriye’de onlarca bölgeyi hava saldırılarıyla vurdu.
Colani’nin açıklamaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma planını onayladığını duyurduğu sırada geldi.
Netanyahu, 1973 yılında işgal ettiği Golan Tepeleri’ndeki İsrail yerleşimlerini genişletme planlarını, “savaş ve Suriye’nin karşı karşıya olduğu yeni cephe ışığında” ve bölgedeki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma isteğiyle gerekçelendirdi. Netanyahu, “Golan’ı güçlendirmek İsrail devletini güçlendirmektir ve özellikle şu anda çok önemlidir. Burayı elimizde tutmaya, yeşertmeye ve buraya yerleşmeye devam edeceğiz” dedi.
Colani: İsrail ile bir çatışmaya girme sürecinde değiliz
Colani, Suriye devlet medyasına verdiği demeçte, “İranlılar gittikten sonra Suriye’ye herhangi bir dış müdahale için hiçbir mazeret yok. İsrail ile bir çatışmaya girme sürecinde değiliz” dedi.
Colani, “İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için sahte bahaneler kullandığını, ancak Beşar Esad döneminin sona ermesinin ardından ülkenin yeniden inşasına odaklandığı için yeni çatışmalara girmekle ilgilenmediğini” dile getirdi.
Colani, “istikrarı sağlamanın tek yolunun ‘kötü düşünülmüş askeri maceralar yerine diplomatik çözümler’ olduğunu” da belirtti. Colani, açıklamalarında ayrıca şunları söyledi:
“İsrail’in argümanları zayıfladı ve artık son ihlallerini haklı çıkarmıyor. İsrailliler Suriye’de angajman sınırlarını açıkça aşmışlardır ve bu da bölgede yersiz bir tırmanma tehdidi yaratmaktadır. Yıllarca süren çatışma ve savaşın ardından Suriye’nin savaş yorgunu durumu yeni çatışmalara izin vermiyor. Bu aşamada öncelik yeniden inşa ve istikrardır, daha fazla yıkıma yol açabilecek anlaşmazlıkların içine çekilmek değil.”
Halevi: Suriye’de olup bitenlere müdahale etmiyoruz
Colani’ye yanıt veren İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi şunları söyledi:
“Suriye’de olup bitenlere müdahale etmiyoruz. Suriye’yi yönetmek gibi bir niyetimiz yok. Burada düşman bir ülke vardı. Ordusu çöktü. Terör unsurlarının buraya gelme tehdidi var ve biz de bu yüzden ilerledik … Terör unsurlar bizimle sınıra yakın bir yere yerleşmeyecek. Sadece İsrail vatandaşlarının güvenliğini belirleyen konulara kesin bir şekilde müdahale ediyoruz. Hermon Dağı’ndan İsrail-Suriye-Ürdün sınırının birleştiği yere kadar tüm sınır boyunca konuşlanma uygundur.”
İsrail’in planına diğer ülkelerden tepki
Suudi Arabistan, dün İsrail’in Golan Tepeleri planını “sabotaj” olarak tanımladı ve “İsrail’in işgalini” kınadı.
Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’e Suriye ile İsrail işgali altındaki bölge arasında yer alan tampon bölgeden çekilmesi çağrısında bulundu.
BM Genel Sekreteri António Guterres, “Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik son ve kapsamlı ihlallerden derin endişe duyduğunu” söyledi. Fransa, Almanya ve İspanya da İsrail’i askerden arındırılmış bölgeden çekilmeye çağırdı.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bu durumun bölgede daha fazla gerginlik ve tırmanışa yol açacağını vurguladı.
Katar da kararı kınayarak, İsrail’in söz konusu adımını Suriye topraklarına yönelik yeni bir saldırı olarak değerlendirdi.
Katar Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma, İsrail’in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını durdurması ve uluslararası kararlara uyması için yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yaptı.
Irak Dışişleri Bakanlığı da İsrail’in Golan Tepeleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararını kınadı.
Golan Tepeleri
Golan Tepeleri, başkent Şam’ın 60 kilometre güneybatısında bulunan ve yaklaşık 1000 kilometrekarelik bir alanı kapsayan kayalık bir plato. Golan Tepeleri, yüzölçümünün aksine; politikada çok önemli bir yere sahip.
İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı olarak bilinen Arap-İsrail Savaşı’nda Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bölgede yaşayan Suriyeli Arap nüfusun çoğu, çatışma sırasında kaçmak zorunda kaldı.
Suriye’nin hedefi, 1973’deki Yom Kippur Savaşı’nda Golan Tepeleri’ni geri almaya çalıştı. Bu savaşta Suriye, İsrail’e büyük kayıplar verdirdi ancak sonunda çekilmek zorunda kaldı.
İsrail ile Suriye, 1974 yılında ateşkes imzaladı. Ateşkese göre iki ülke de 80 kilometre uzunluğundaki tampon bölgenin dışarısında kalacaktı. O günden beri de bölgede, tarafların ateşkese uyup uymadıklarını denetleyen bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü var.
İsrail, 1981’de Golan Tepeleri’ni tek taraflı olarak ilhak etti.
İsrail’in bölgedeki hâkimiyetini hiçbir devlet tanımıyordu, taa ki 2019’a kadar. 2019’da dönemin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Washington’un yıllardır sürdürdüğü politikasından U dönüşü yaptı ve işgali tanıdı.
2000 yılında ise İsrail ile Suriye, Golan Tepeleri’nin Şam yönetimine geri verilmesi ve muhtemel bir barış anlaşması görüşmelerine girişmiş, ancak müzakereler başarısız olmuştu. Şam yönetimi de Tel Aviv’in Golan Tepeleri’nin tamamından çekilmedikçe İsrail ile herhangi bir barış anlaşması yapmayacağını söyledi. (AA/ANKA)