🔴 CANLI | Narin Güran Davası’nda sona geliniyor

Narin Güran’ın öldürülmesine dair açılan davanın 2’nci duruşması, 3’üncü gününde devam ediyor. Davada, savunmaların ardından karar açıklanacak.

🔴 CANLI | Narin Güran Davası’nda sona geliniyor
🔴 CANLI | Narin Güran Davası’nda sona geliniyor
Şirin Bayık
  • Yayınlanma: 28 Aralık 2024 14:05
  • Güncellenme: 28 Aralık 2024 20:28

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne dair açılan davanın 2’nci duruşması 3’üncü gününde Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanık ve sanık avukatlarının savunmalarının devamıyla başladı.

Dün görülen duruşmada tutuklu sanık Salim Güran ile avukatı, tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar ve avukatları, tutuklu sanık Enes Güran ve avukatları savunmalarını yaptı. Bugün görülecek duruşmada Enes Güran’ın avukatı ile tutuklu sanık Yüksel Güran ve avukatlarının savunmaları alınacak. Savunmaların bitmesiyle mahkeme heyetinin müzakeresi sonrası karar açıklanacak.

Duruşmada, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan tutuklu sanıklar Narin’in annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran, amcası Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar mahkeme salonunda hazır bulundu.

Duruşmaya ayrıca siyasetçiler, kadın ve çocuk hakları örgütü üyeleri ve çok sayıda avukat katıldı.


Nahit Eren: Kimsenin Diyarbakır Barosu’nun adalet hafızasına söz söyleme hakkı yoktur

Duruşmada ilk olarak söz alan Nahit Eren, dünkü duruşmada sanık Enes Güran’ın avukatının savunmasında Diyarbakır Barosu’na yönelik konuşmaları neticesinde itiraz eden Diyarbakır Barosu üyesi üç avukatın çıkarılmasına ilişkin konuştu:

“Dün, savunma esnasında tabii ki savunma özgürlüğüne sahip çıkan bir baroyuz. Ama kimse baronun bu davadaki konumuna dair yorum yapamaz. Bu savunmayı aşar. Bu davadaki tutumunuzu göz önünde bulundurarak, toplumun sizden beklentisi noktasında hukuken de vicdani bir karar çıkacağına dair şüphem yok. Ancak mahkemede şu ana kadarki bir takım usulsüzlüklere sessizliğiniz ve dün meslektaşlarımızı çıkarmanız ciddi bir kırılma yaşatmıştır. Sanıkların bu duruşma salonunda tehditvari konuşmalarına ses çıkarmadığınız gibi, acılı bir baba elini masaya vuruyor ve konuşuyor. Ona da ses etmediniz. Savunma sınırını aşan durumda müdahale edilmeyecekse, baromuz bu şekilde hedef gösterilmeye devam edilecekse, biz bu tutumu kabul etmiyoruz. Bu bir tehdit değil… Dün bu salonda silahlardan, kalaşnikoflardan bahsedildi ve ses çıkarmadınız. Ayrıca, Diyarbakır Barosu dosyaya asla hukuka aykırı bir delil sunmamıştır. Diyarbakır Barosu’na binlerce mail, video geldi, biz bunları izledik, baktık. Kimsenin Diyarbakır Barosu’nun adalet hafızasına söz söyleme hakkı yoktur. Sanıkların ve sanık yakınlarının usule aykırı savunmalarına müdahale etmenizi rica ederim.”

Ardından konuşan mahkeme başkanı, “Sanıklara nerede müdahale edileceğimi biliyorum. Enes’in kalaşnikof lafına bilerek müdahale etmedim, bilerek sustum. Bıraktım konuşsun, söylesin. Bir şey varsa zaten suç duyurusunda bulunurum. Ben birilerinin birilerine bir şey söylemesine, sizin müdahale etmeniz… Bu duruşma dinleme duruşmasıdır. Dün buradan attığım avukat değildi. Seyirciydi. Yargılama sonrası son sözümü söyleyeceğim. Gerekirse suç duyurusunda da bulunacağım” dedi.


‘Bu dosyada büyük bir ihmal var’

Duruşma, Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir’in savunmasıyla devam ediyor.

Demir, daraltılmış baz kayıtlarındaki verilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, olay gününe ait verilerin çelişkiler içerdiğini söyledi. “Nevzat Bahtiyar’ın baz verileriyle eylemi arasında imkansız durumlar var” diyen Demir, Bahtiyar’ın 15:35’e kadar Arif Güran’ın evinde bulunduğunu ancak çıkış saatinin belirlenemediğini belirtti. “Eğer çıkmışsa, anlattığı şekilde eylemi gerçekleştirmesi ve cansız bedeni taşıması mümkün değil. Eylemiyle baz kayıtları uyuşmuyor” dedi.

Demir, coğrafi keşif talebinin kabul edilmediğini belirterek, dosyada eksiklikler ve büyük ihmaller olduğunu ifade etti. Ayrıca, ihmallerin Güran ailesine yüklendiğini belirtti. Telefon faturası gibi bazı dekontların yeterince dikkate alınmadığını eleştiren Demir, köyde bazı noktalarda şebeke olmadığına ve Google Haritalarda konumun farklı gösterildiğini söyledi.

‘Herkes adil yargılamayı etkilemeyi teşebbüs etti’

Yangın meselesine dair de konuşan Demir, elektrik direklerinden çıkan yangınlara dair birkaç örnek görüntü göstererek yangının bu şekilde çıkmış olabileceği iddiasında bulundu. “Ancak bilirkişilerin raporlarında sanki bu durum asla olamaz gibi ifade edilmiş. Gördüğünüz gibi tek bir telden bile yangın çıkabiliyor.

Demir, ceza hukukçusu Ersan Şen’in olaya ilişkin masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkını hatırlattığı için linç edildiğini söyledi. “Neler denmedi ki, adam suçlu değiller demedi ki ama bu dosya herkes tarafından adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etti bana göre. Özellikle medyada, neden programlara katıldık? Çünkü başka çaremiz yoktu. Bu davada ya müebbet ya da beraat çıkacak. Çünkü siyahla beyaz, yaşamla ölüm meselesi” dedi.


Nevzat Bahtiyar’ın avukatı polis eşliğinde duruşmaya katıldı

Sosyal medya hesabından güvenlik gerekçesi ile katılmayacağını söyleyen sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz, polis eşliğinde duruşma salonuna girdi.

Avukatın ‘ısırık izi’ savunması

Yaklaşık 3 saattir savunmasını devam ettiren Demir, “Herkesi art niyetli bakış açısıyla istediğimiz noktaya götürebiliriz. Diş izi nasıl olmuş ona bakalım. Bunun olması halinde ısırığın güçlü olması lazım. Daha derine inmeli. İzin böyle olmadığı da net. Enes’in beyanını esas almalıyız. Savcı hanım da şüphelidir diyor. Anlamadığı her şey şüpheli. Sorgulama tekniği bile işkenceden daha ağır. Tüm hukukçular bilir ki işkence insanlık suçudur” dedi.

Demir, “Narin’in son görüldüğü yeri biliyoruz. Son görüldüğü yerden ahırın olduğu yere 50 saniyede Narin’i ışınlıyor bilirkişi raporu. Koşarak da gitse gidemez. Salim Bey’le ilgili yeni 3 delil çıktı: Banka dekontu, adım sayar ve 22.42’deki akşam görüntüsü” dedi ve devamında “iddianamede herkes müşterek faillik dedi. Buradan müşterek faillik çıkmaz. Hangi failin, hangi fiil üzerinde iştirak kurduğunu anlatan bir cümle yok iddianamede. İddianamede ve mütalaada anlamadığım durumlar var. Bunlar ciddiye alınıp, irdelenmesi lazım. Çünkü korkunç bir baskı var. Kimsenin doğruyu bilip, söylemesine imkan verilmiyor” diyerek savunmasını devam ettirdi.

‘Ramazan Atasoy bir gazeteci yüzünden tutuklu bulunuyor’

Demir savunmasının son dakikalarında, “Ramazan Atasoy (15) şuan bir gazeteci yüzünden tutuklu bulunuyor. Ve o gazeteci hala görevde. En azından 14 yaşındaki çocuk için bir şey yapalım. Yanlış çeviri yüzünden bir çocuk tutuklu bulunuyor. Ben müvekkillerimi savunmaktan gurur duyuyorum. Enes’i suçlamaya değer hiçbir delil yok” dedi ve müvekkilinin beraatini talep etti.


Sanık Yüksel Güran savunma yapıyor

Güran, “İlk önce bütün annelere sesleniyorum. Bir anne bana ‘başın sağolsun’ dedi sevindim. Evladımı kaybettim, bir anneyim. Bizi katil gösteriyorlar. Bize ‘of’ diyorlar” diyerek esasa ilişkin savunmasına başladı.

Enes Güran salondan çıkarıldı: Salim Güran da çıkmak istedi

Yüksel Güran savunmasına hayat hikayesini anlatarak devam etti. Evlilik hayatını ve daha önce yaşamını yitiren kızı Tülin’e dair konuştu. “Beni Tülin için suçladılar. 17 sene önce kaybettim. Bana diyorlar niye ameliyat oldun? Bir komutan bana gayriahlaki sözler kullandı. Ben kadınım rahatsızlandım ameliyat oldum.” dedi. Bu sözler üzerine Enes Güran, yaşananlara dair tepki gösterdi. Bunun üzerine Enes Güran mahkeme başkanının isteği ile ardından Salim Güran kendi isteği ile mahkeme salonundan çıkarıldı. Arif Güran’ın ise kendi isteği ile salona gelmedi.


Verilen aranın ardından duruşma sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu savunmasıyla devam ediyor.

Yüksel Güran’ın avukatı savunma yapıyor: Toplumsal bir cinnet hali var

Yüksel Güran’ın avukatı Demiroğlu savunmasına, “Narin’in katil veya katillerinin cezasız kalmasına içimiz el vermiyor” diyerek başladı. Ardından, “Senaryoları üretenler, somut delillerin yüzlerine vura vura görmelerine rağmen yanılmış olmayı kabul edemeyen ve gerçekleri hazmedemeyen ciddi bir kesim var” dedi.

Toplumsal bir cinnet hali olduğunu belirten Demiroğlu, bu ortamda masum insanların iddianame hazırlanmadan yargılandığını ve masumiyet karinesinin ihlal edildiğini vurguladı. Kamuoyunu ve basının konuya ilişkin yayın politikalarını eleştirerek, “Mahkemenize talimat verilmeye çalışıldı, bu sanıklar nezdinde endişeye yol açıyor” diye konuştu. Ayrıca, benzer vakalar için de bu durumun göz önünde bulundurulmasını talep etti.

Demiroğlu, “Odalarda kararın, hükmün çoktan verildiğini duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Daraltılmış baz verilerinin gerçekliğini reddetti

Kolluk kuvvetlerinin aramadaki eksikliklerine işaret eden Yılmazoğlu, “Neden kırmızı araçla ilgili tutanak tutulmadı?, kamera araştırması yapılmadı? Biz bunun faturasının aileye kesilmek istendiğini görüyoruz. Narin’in geç bulunmasının sorumlusu aile değildir” dedi.

“Daraltılmış baz diye önümüze koyulan, odada kişilerin tespiti asla mümkün değildir. Biz savunma avukatları olarak bu garabetten nasıl kurtuluruz diye çırpındık. Biz gerçekten adımsayarda bazdaki verileri karşılayıp karşılamadığı konusunda mahkemenize başvurduk. Biz kritik saatlerde ailenin evde olmasına dair verileri adımsayarla çürüttük. Sadece Arif’in evinden ahıra, ahırdan eve geçişini esas alsak bile bunun 100-150 adımdan fazla olduğunu gördük. O nedenle daraltılmış baz kayıtlarının gerçekçi olmadığını gördük. Çünkü telefonun sinyali bile bu bazın tespitini yanıltabilir. Daraltılmışbaz kayıtlarının delilolamayacağına dair yargıtay başsavcılığının kararları var. Bunu dosyada sunduk”

Nevzat Bahtiyar’ın beyanlarına değinen Demiroğlu, “hayatın olağan akışına aykırı beyanlar, gerçeğin üstünü kapatmak, suçun üstünü kapatmak üzerine beyanlardır. Nevzat’ın beyanlarına üstünlük tanınamaz” dedi ve devamında Nevzat’ın beyanlarında çelişkiler olduğunu söyledi. Nevzat’ın beyan değiştirerek ‘suçunu’ örtmeye çalıştığını öne sürdü.

Suçun şahsiliği ihlal ediliyor

Demiroğlu, suçun şahsiliğinin de ihlal edildiğini öne sürerek iddia makamını eleştirdi:

İddia makamı müvekkilimle ilgili eylem tarifi yaparken, müvekkilin somut olarak bu olaya nasıl bir katkısı olmuş bu hususta bir izahat maalesef göremiyoruz. Masumiyet karinesi ile ilgili ihlalin olduğu ayrıca buna aykırı yayınlar yaptığı açıktır. Annenin oğlunu koruduğu ima ediliyor. Asla böyle bir şey yok.

‘Dosyada değinildiği gibi iştirak yoktur’

Demiroğlu sözlerine şöyle devam etti:

Müşterek faillik esasına dayanarak iştirak kararı talep ediliyor. Bu karar bir birlikteliği gerektiriyor, Narin’i öldürmeye dair ortak bir fikri ve hakimiyetin olması lazım ama biz böyle bir fiil göremiyoruz. 4 kişinin birlikte iştirak ettiği garabetine nasıl inanalım? Suça iştirak asla ve asla söz konusu değil” diyerek böyle bir kararın ve bunun neticesinde bir mahkumiyeti mahkemenin de vicdani bir kanaat getirmeyeceğine inanıyoruz. Müvekkilimin beraatini talep ediyorum.

Yüksel Güran’ın avukatından tutanakların delil sayılmasına itiraz

Savunma yapan Yüksel Güran’ın avukatı Furkan Çakır, müvekkilinin bu dosyaya dahil edilmesine ilişkin şüphenin olmadığını öne sürdü. 2 Eylül’de Yüksel Güran ile bir görüşme tutanağına işaret ederek, “Yüksel Güran orada olmamasına rağmen, ‘biz seni orada göstermek zorundayız’ denildi” dedi. Çakır şunları belirtti:

Soruşturma aşamasının başından itibaren Güran ailesi soruşturmanın başına monte ettirildi. Soruşturma aşamasının başında tutulan tutanaklar var. JASAT, kolluk tarafından tutuldu. Biz bu tutanakları gerçek, tutarlı bir delil olarak göremeyiz. Bir çalışma yapılır, bu çalışma sonucunda destekleme yapılırsa, sonu getirilir. Tutanaklar yorumlandı. Bir kamera kaydı var. Bizzat okul kamerası tarafından çekilen bir görüntü var. O görüntü bir delildi. Evinin civarından ziyade, Nevzat Bahtiyar’ın evinin dibiydi son görüldüğü yer. Bazı şeyler ittirildi, zora sokuldu. Biz bunları görmezden geldik, olabilir dedik. 2 Eylül tarihinde jandarma tarafından tutulan bir tutanak var. Yüksel Güran’la görüşme tutanağı. Tutanağı olduğu gibi okuyorum: ‘Narin Güran’ın akıbeti belli olmadığı halde, kızının öldüğünü düşündü.’ İddianamede de, ‘kızının ölümünden adeta emin olduğu’ yazıyor. Narin kızımızın naaşının bulunmasından bir gün evvel, cesedinin bir çuval içerisinde olunduğu bilinmiyor daha. Jandarma Arif Güran’ın evine gidiyor, 6 çuvalın fotoğrafını çekiyor. jandarmanın bu hareketi normal geliyor mu? Normal değil.

Bir diğer avukat Doğuş Can Kurucu, soruşturma sırasında alınan gizlilik kararına dair konuşarak, “Ailenin şüpheli konumuna getirilmesi durumunda gizlilik kararı alınır. Ama bu gizlilik kararının ardından nasıl oldu bilmiyorum yalan haberlerin pompalandığını görüyoruz. Jandarma tutanaklarında –gıybet tutanağı diyorum ben–müvekkilim ve ailesi hedef haline getirildi. Yapılan yalan haberler iddianame ve mütalaaya konu edildi” dedi.
Dosyadaki iddialara dair savunma yapan Kurucu, müvekkilinin beraatını talep etti.

Tüm savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya saat 21:00’a kadar ara verdi. Aradan sonra sanıkların son sözleri alınacak ve karar verilecek.