Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Şam’da Suriye’nin fiili lideri Ahmed eş Şara ile bir araya geldi. İki bakan, Suriye ile yeni bir ilişki kurmayı hedeflediklerini belirterek, barışçıl bir siyasi geçişin önemine vurgu yaptı.
Bu görüşme, Avrupa Birliği (AB) adına yapılan bir ziyaret kapsamında gerçekleşti ve Suriye’nin başkentinde, HTŞ liderliğindeki cihatçı güçlerin Beşar Esad’ı devirmesinin ardından Batılı büyük güçlerin gerçekleştirdiği en üst düzey temas oldu.
Sednaya hapishanesine ziyaret
Barrot ve Baerbock, ziyaretlerinin ilk durağında başkentin kuzeyindeki Sednaya hapishanesini ziyaret etti. Beyaz Baretli kurtarma görevlilerinin eşlik ettiği bakanlar, Esad karşıtı güçlere yönelik zulmün simgesi haline gelen Sednaya’daki hücreleri ve yeraltı zindanlarını inceledi.
*Sednaya, yargısız infazlar, işkenceler ve zorla kaybetmelerin yaşandığı bir yer olarak biliniyor. Bir savunuculuk grubu, isyancı güçlerin Şam’ı ele geçirdiği 8 Aralık’ta 4.000’den fazla kişinin gözaltı tesislerinden serbest bırakıldığını açıkladı.
Ziyaretin ardından Barrot, Şam’daki Fransız Büyükelçiliği’nde yaptığı açıklamada, “Egemen, istikrarlı ve barışçıl bir Suriye umuyorum” ifadelerini kullandı. Barrot, Suriyelilerin tüm taleplerinin karşılanabileceği konusunda umut olduğunu, ancak bu umudun kırılgan olduğunu belirtti.
Baerbock, Şam’a hareketinden önce yaptığı açıklamada, ziyaretinin Avrupa Birliği adına “Suriye ile yeni bir siyasi başlangıç” için açık bir sinyal olduğunu vurgulamıştı. Baerbock, Esad’ın devrilmesi ve 13 yıl süren iç savaşın ardından Suriye’ye “uzatılmış bir el” sunduklarını ve Suriye’nin yeniden uluslararası toplumun saygın bir üyesi olabilmesinin hedeflendiğini ifade etmişti.
Suriye’nin geçiş sürecine dair beklentiler
HTŞ, Esad’ın devrilmesinin ardından Arap ülkeleri ve uluslararası topluma, ülkedeki tüm dini azınlıklar dahil olmak üzere tüm Suriyeliler adına yönetim sağlama taahhüdünde bulunuyor. Batılı hükümetler, El Kaide ile bağlantılı geçmişi olan Şaraa ve HTŞ ile yavaşça diplomatik kanallar açmaya başladı ve grubun terörist tanımının kaldırılması konusu gündeme geldi.
Baerbock, Suriye’ye, yeni yöneticilerden “net beklentilerini” iletmek amacıyla gittiğini açıkladı. Baerbock, “HTŞ’nin geçmişteki ideolojik duruşu ve yaptıkları hakkında bilgi sahibiyiz” diyerek, grup ile ilgili temkinli bir yaklaşım benimsediklerini belirtti. Baerbock, ayrıca ılımlı güçler ve diğer önemli aktörlerle anlayış geliştirme isteğini de gözlemlediklerini ifade etti.
Yeni yönetimden, halk gruplarına karşı intikam eylemlerinden kaçınılması, seçimlerin uzun süre ertelenmemesi ve eğitim ve yargı sistemlerinin İslamlaştırılmaması gibi taleplerde bulunan Baerbock, “Bu bizim ortak hedefimiz olmalı” dedi.
Müfredat değişiklikleri ve uluslararası tepkiler
Suriye’nin yeni yetkilileri, müfredat değişiklikleri ve ideolojik yeniden yapılanma adımlarını duyurdu. Kadın ve aşk konularına dair şiirler ile eski tarih derslerindeki “Tanrılara” yapılan atıflar kaldırıldı. Ayrıca, Hristiyanlar için aşağılayıcı olabilecek “Yahudiler ve Nasara” terimleri, İslamcı bir bakış açısıyla yorumlanmaya başlandı. Milli marş da okul kitaplarından çıkarıldı ve milliyetçi bir ifade olan “vatanını savunmak için canını feda etmek” yerine “Allah yolunda canını feda etmek” ifadesi kullanıldı. (Kaynak: AFP – Reuters)