Atina Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cengiz Aktar, son süreçte Abdullah Öcalan’ın verdiği mesajları ve Kürt sorununun çözümüne dair atılması gereken adımları değerlendirdi. Aktar, “Anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve cezaevlerindeki siyasi tutukluların tahliyesi gibi adımlar olmadan kalıcı bir barıştan bahsedilemez” dedi.
Aktar, devletin ve iktidarın sorunu yalnızca “silah bırakma” çerçevesinde ele aldığını belirterek, “PKK ve YPG’nin silah bırakması dışında Kürt siyasi hareketinin talepleri konusunda bir adım yok. Anadilde eğitim, Kürtçe ve lehçeleriyle ilgili bir gelişme yok. Cezaevlerindeki siyasetçilerin durumu da belirsiz. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer siyasetçilerle ilgili olumlu bir söylem bile yok” dedi.
‘Kürtlerle Şam yönetimi arasında diyalog başladı’
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik politikalarına değinen Aktar, “Türkiye, Rojava’nın statüsünü kabul etmese de bu durum Şam yönetiminin yetki alanında. Şu anda önemli olan, Rojava yönetiminin müzakerelerde bir aktör olarak yer almasıdır. Türkiye’nin baskılarına rağmen Kürtler ve Şam yönetimi arasında yeniden diyalog başlamış durumda” dedi.
Aktar, YPG’nin silah bırakması yönündeki talepleri eleştirerek, “100 bin kişilik bir ordu neden silah bıraksın? Bu ordu sadece Kürtlerden oluşmuyor, yüzde 60’ı Araplardan oluşuyor. Türkiye’nin, bu yapıyı lağvetme talepleri gerçekçi değil” ifadelerini kullandı.
‘Öcalan’ın mesajları yapıcı’
Abdullah Öcalan’dan gelen mesajların iyi niyetli ve yapıcı olduğunu ifade eden Aktar, Kürt siyasi hareketinin taleplerinin Türkiye’nin demokrasi ve geleceği açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Ancak devletin mesajlarının olumlu olmadığını söyleyen Aktar, “Devlet, Öcalan’ın mesajlarına yapıcı bir karşılık vermiyor. Devlet Bahçeli’nin ‘süreç müreç yok’ sözleri bu durumu özetliyor. Kürt sorununun çözümü için somut adımlar atılmadığı sürece barış mümkün değil” dedi.
‘Talepler masada olmalı’
Kürt sorununun çözümü için atılması gereken adımlara dair görüşlerini de paylaşan Aktar, şunları söyledi: “Ademi merkeziyetçilik, anadilde eğitim ve Kürt hareketinin taleplerinin dikkate alınması şart. Suriye’deki Özerk Yönetim’in bir benzeri Türkiye’de uygulanabilir mi? Bu bir iddia. Ancak bu yönde bir akıl ve vizyon göremiyoruz. CHP dahil birçok kesim bu tür önerilere karşı çıkar. Bu durum, Kürt meselesinin çözümünü zorlaştırıyor.”
Aktar, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik güvenlik politikalarını eleştirerek, bu politikalarda kısa vadede bir değişiklik beklemediğini de sözlerine ekledi. (MA)