Bilim insanları, homininlerin Avrupa’ya sanılandan yaklaşık 500 bin yıl önce ulaştığına işaret eden yeni kanıtlar buldu.
İnsanların ve içinde bulundukları hominin grubunun Afrika’dan ne zaman ayrılıp diğer bölgelere yayıldığı, uzun yıllardır süregelen bir tartışma konusu olmuştur. Daha önce Gürcistan’da bulunan bulgular, Homo cinsinin Avrasya’ya en azından 1,8 milyon yıl önce vardığını gösterirken, Avrupa’nın geri kalanında bulunan en eski kanıtlar ise yaklaşık 1,4 milyon yıl öncesine tarihleniyordu.
Ancak Ohio Üniversitesi’nden Dr. Sabrina Curran’ın öncülüğünde yeni bir çalışma, homininlerin Avrupa’daki varlıklarının 1,95 milyon yıl öncesine kadar uzandığını öne sürdü.
Yeni bulgular Grăunceanu’da keşfedildi
Araştırma ekibi, Romanya’daki Grăunceanu arkeolojik kazı alanında yapılan incelemelerle bu yeni bulgulara ulaştı. 1960’lardan beri kazı yapılan alanda, bugüne kadar 1,3 ile 2,2 milyon yıl öncesine tarihlenen en az 5 bin fosil örneği çıkarıldı. Bu örneklerin 20’sinde, dikkat çekici kesme izlerine rastlandı.
Nature Communications dergisinde 20 Ocak Pazartesi yayımlanan çalışmaya göre, bu kemikler, çift toynaklılar ve küçük etçil hayvanlar gibi farklı türlere ait. Kesme izlerinin çevresel faktörlerden değil, kasıtlı bir işlem sonucu oluştuğu düşünülüyor. Özellikle izlerin kaval kemiği gibi bölgelerde yoğunlaşması, hayvanların derilerinin yüzülmesinden kaynaklanmış olabileceğini gösteriyor.
500 bin yıl erken göç ihtimali
Bulgular, homininlerin Avrupa’ya sanılandan 500 bin yıl önce gelmiş olabileceğine dair güçlü bir kanıt sunuyor. Ancak bölgede henüz hominin kalıntılarının bulunmaması, bu kesikleri hangi hominin türünün açtığı sorusunu yanıtsız bırakıyor. O dönemde Homo erectus, Afrika’da ortaya çıkmıştı, ancak Homo habilis ya da başka bir türün de bu kesiklerin kaynağı olması muhtemel.
Henüz netleşmeyen sorular
Bölgedeki hominin kalıntıları ve taş aletlerin bulunmaması, yeni çalışmanın iddialarını zayıflatan bir etken. Ayrıca, homininlerin Romanya’ya kadar ulaşmalarına rağmen Avrupa’nın geri kalanına neden yayılmadıkları da hala cevapsız bir soru olarak kalıyor.
Bilim insanları, bu 500 bin yıllık boşlukta, insan atalarının bölgeye yayılmış olabileceğini ancak bıraktıkları izlerin zamanla kaybolmuş olabileceğini belirtiyor. Gelecek çalışmalarda, bu döneme ait yeni kalıntıların keşfi mümkün olabilir.
Yeni tekniklerle eski bulguların yeniden incelenmesi
Sonuç olarak, bu yeni çalışma eski bulguların modern tekniklerle yeniden incelenmesinin faydalı olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, insanların yeryüzüne yayılma hikayesinin sanılandan çok daha karmaşık bir rota izlediğine işaret ediyor. (Independent Türkçe)