‘Güneşli günler’den siyasi fırtınaya: Justin Trudeau yönetiminde Kanada’da neler yaşandı?

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, istifa etti, yapılan parti içi seçimlerde yerine Mark Carney seçildi. Peki 9 yıllık Trudeau döneminde Kanada’da neler yaşandı? Türkiye ve Kürtlerle nasıl ilişkiler kuruldu?

‘Güneşli günler’den siyasi fırtınaya: Justin Trudeau yönetiminde Kanada’da neler yaşandı?
‘Güneşli günler’den siyasi fırtınaya: Justin Trudeau yönetiminde Kanada’da neler yaşandı?
İlke TV
  • Yayınlanma: 10 Mart 2025 14:07
  • Güncellenme: 10 Mart 2025 14:13

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, dokuz yıllık görev süresinin ardından istifa etti. 2015 yılında “güneşli günler” sloganıyla iktidara gelen Trudeau, görev süresi boyunca hem reformları hem de skandallarıyla gündemdeydi. İşte Trudeau’nun Kanada’yı nasıl devraldığı ve nasıl bıraktığının hikâyesi.

İktidara yükseliş ve ilk reformlar

2015 yılında yapılan federal seçimlerde, Trudeau liderliğindeki Liberal Parti, oyların %39’unu alarak mutlak çoğunluğu elde etti. Trudeau, 4 Kasım 2015’te başbakan olarak yemin etti ve cinsiyet dengeli bir kabine kurdu. İlk döneminde, esrarın yasallaştırılması, çocuk yardımı programlarının genişletilmesi ve gönüllü ötanazi yasasının çıkarılması gibi önemli reformlara imza attı. Ayrıca, çevre politikalarına önem vererek ulusal karbon vergisi sistemini hayata geçirdi.

Skandallar ve güven kaybı

Trudeau’nun başbakanlığı sırasında çeşitli skandallar yaşandı. 2019’da, inşaat devi SNC-Lavalin’e yönelik yolsuzluk soruşturmasına müdahale ettiği iddiaları, hükümet içinde istifalara yol açtı. Adalet Bakanı Jody Wilson-Raybould ve Hazine Kurulu Başkanı Jane Philpott, bu süreçte görevlerinden ayrıldı. Ayrıca, aynı yıl ortaya çıkan “blackface” fotoğrafları, Trudeau’nun itibarını zedeledi ve kamuoyunda güven kaybına neden oldu.

Ekonomik zorluklar ve göçmen politikaları

Trudeau yönetimi, yüksek enflasyon, artan konut fiyatları ve durgun ekonomik büyüme gibi ekonomik zorluklarla karşılaştı. Ayrıca, liberal göçmen politikaları çerçevesinde son üç yılda yaklaşık 3 milyon göçmeni kabul etti.

ABD ile ilişkiler ve ticaret gerilimleri

Trudeau’nun başbakanlığı döneminde, ABD ile ticaret ilişkileri gerginleşti. Özellikle Başkan Donald Trump’ın Kanada’ya yönelik ek tarifeler uygulaması ve Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma tehditleri, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri zorladı. Trudeau, bu tehditlere karşı direnç gösterdi ve Kanada’nın bağımsızlığını vurguladı.

Trudeau döneminde Kanada-Türkiye ilişkileri

Justin Trudeau’nun 2015-2025 yılları arasındaki başbakanlık döneminde, Kanada ile Türkiye arasındaki ilişkiler NATO müttefikliği çerçevesinde devam etmiş, ancak bazı diplomatik ve ticari gerilimler yaşandı.

Diplomatik ilişkiler

Her iki ülke de NATO, G20, OECD, AGİT, Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası kuruluşların üyesi.

Trudeau’nun başbakanlığı sırasında, 2015 yılında Türkiye’de düzenlenen G20 Antalya Zirvesi’ne katılması, iki ülke arasındaki diplomatik temasların önemli bir parçası oldu.

2019 yılında, Kanada ve Türkiye arasında ticaretin geliştirilmesine yönelik bir Mutabakat Zaptı imzalandı ve Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi kuruldu. Bu anlaşma, her iki ülkenin yetkilileri ve iş dünyası temsilcileri arasında yıllık toplantılar düzenleyerek ikili ticaret ve yatırım fırsatlarını genişletmeyi amaçladı.

Ancak, 2019’da Türkiye’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik askeri harekâtı sonrasında, Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland, Türkiye’nin bu askeri operasyonunu “şiddetle kınadıklarını” belirten bir açıklama yaptı.

Justin Trudeau’nun başbakanlığı döneminde, Kanada ile Türkiye arasındaki ilişkiler, NATO müttefikliği temelinde sürdürüldü, ancak askeri operasyonlar ve silah ihracatı konularında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle zaman zaman geriledi. Her iki ülke de ticaret ve diplomatik ilişkileri geliştirmek için adımlar atmış olsa da, bölgesel politikalar ve askeri operasyonlar, ilişkilerin seyrini etkiledi.

Justin Trudeau yönetiminde Kanada’nın Kürtlerle ilişkileri

Justin Trudeau’nun başbakanlığı döneminde Kanada’nın Kürtlerle ilişkileri, farklı dönemlerde çeşitli gelişmelere sahne oldu.

IŞİD ile mücadelede Kanada’nın rolü

2015 yılında Liberal Parti lideri olarak seçim kampanyası yürüten Trudeau, iktidara gelmeleri durumunda IŞİD’e karşı hava saldırılarına son vereceklerini ve CF-18 tipi savaş uçaklarını geri çekeceklerini açıklamıştı. Bunun yerine gçreve geldikten sonra, Irak güvenlik güçlerine eğitim verecek askeri uzman sayısını artırmayı planladıklarını belirtti. Bu açıklamalar, Kanada’daki Kürt toplumu tarafından tepkiyle karşılandı. Kanada’da faaliyet gösteren 4’ü Kürtlere ait 12 sivil toplum örgütü, Kanada ve koalisyon ülkelerinin yardımı olmadan Kürt güçlerinin IŞİD’in ilerleyişini durduramayacağını ve bunun daha fazla sivil kayba yol açacağını belirten bir bildiri yayımladı.

Peşmerge Güçlerine silah yardımı sözü

2016 yılında Kanada Başbakanı Trudeau, Peşmerge Güçleri’ne silah yardımı yapacaklarını açıkladı. Kanada basını daha sonra, Peşmergeye verilmek üzere Bağdat’a gönderilen silahların Heşdi Şabi milislerine dağıtıldığını yazdı.

Newroz kutlaması

Trudeau, başbakanlığı döneminde Kanada’daki Kürtlere yönelik jestleriyle de dikkat çekti. Örneğin, Kürtçe Newroz mesajı yayımlayarak Kanada’daki Kürt toplumuna yönelik sıcak bir yaklaşım sergiledi.

İstifa ve sonrası

Aralık 2024’te Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın istifası, hükümet içindeki çatışmaları gün yüzüne çıkardı. Ocak 2025’te Trudeau, partisinin yeni bir lider seçmesinin ardından istifa edeceğini açıkladı. Yapılan parti içi seçimlerde, eski Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, Trudeau’nun yerine Liberal Parti lideri ve Kanada Başbakanı olarak seçildi. Carney, ekonomik kriz yönetimindeki deneyimiyle tanınırken, ABD ile devam eden ticaret savaşları ve iç politikadaki zorluklarla yüzleşecek.