Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde önceki dönem milletvekilleriyle bir araya geldiği iftarda konuşuyor.
Erdoğan’ın açıklamasının satır başları şöyle:
“Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya tüm imkanlarımızla, tüm gücümüzle Gazzeli mazlumları desteklemeye devam edeceğiz.
Türkiye’yi son 2 asırdır çektiği sıkıntılı cendereden çıkarmak AK Partili kadrolara nasip oldu. Bize oy versin vermesin bu ülkede yaşan herkese dokunmayı başardık. Her şeyin eskisi olabilir ama ülkeye ve millete hizmet davasında eski sıfatına yer yoktur.
AK Parti’de yolunu şaşıranlar ya da yolunu ayıranlar dışında eski diye bir şey söz konusu değildir. Bayrak dışında kalanlar oyun dışına çıkmıyor, nefesleniyor. Parti olarak hiçbir arkadaşımızın birikimini heba edecek lükse sahip değiliz. AK Parti’ye aidiyet son nefese kadar sahip çıkılacak onurlu bir mirastır.
Bu harekette küsme, darılma, uzaklaşma söz konusu olamaz. Kırgınlık varsa giderilir, yanlış anlaşılma varsa bir yol bulunup düzeltilir. Her birimiz hanemizden başlayarak eşimize dostumuza hep hakkı ve hakikati anlatmakla mükellefiz.”
Erdoğan, İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve gözaltına alınmasını içeren süreçle ilgili açıklamasında “Muhalefetin kendi iç kavgalarını veya hukukla olan sıkıntılarını ülkenin en önemli meselesi gibi gösterme gayreti riyakarlığın dik alasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İBB’ye yönelik operasyona dair “Bu bilgi ve belgelerin çoğunun bizzat kendi partilileri tarafından yargıya aktarıldığının da farkındalar” diye konuştu ve “Bizim ne şahsen, ne parti, ne de ittifak olarak muhalefetin müsamerelerine ayıracak vaktimiz yok” ifadelerini kullandı.
Erdoğan şöyle konuştu:
“Türkiye her gün yeni ve bir diğerini geride bırakan gündemlerle uyanan belki de dünyanın en hareketli ülkesidir. Bu gündemlerin bir kısmı ülkenin ihtiyaçları olan hususları ihtiva ederken bir kısmı da suni olarak köpürtülmüş konulardan oluşuyor. Hata hata ile savunulamaz diye savunulamaz bir söz var. Ülkemiz muhalefeti de herkesi kör alemi sersem sandığı için yaptığı hataları daha büyük hatalarla savunmayı şecaat arz ederken sirkatin söylemeyi siyaset zannediyor.
Böyle yaparak en yakınlarının dahi yüzlerine bakamaz hale kendilerinin düşürdüklerini farkında değiller. Polisimize saldıracak, hakime, savcıya, mahkemelere tehditler savuracak kadar muvazeneyi yitirmiş vaziyetteler. CHP’si, medyası ve diğer yapılarıyla muhalefet tarafı gerek diploma gerekse yolsuzluk, hırsızlık meselesinde yargının ortaya koyduğu iddialara asla cevap vermiyorlar veremiyorlar.
Deseler ki bu diploma usulüne uygun alınmıştır. Aynı şekilde deseler ki belediyede haksızlık yolsuzluk yok bunu da yine işin erbabı vasıtası ile konuşup tartışmak mümkün. Ama bunları yapmıyorlar, yapamıyorlar.”