Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) heyeti, Ramazan Bayramı dolayısıyla DEM Parti’ye ziyarette bulundu. Ziyaretin gerçekleştiği saatlerde, DEM Parti heyeti de DEVA Partisi’ni ziyaret etti.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcıları Seyit Karaca, Kerem Altun ve Büşra Sakınmaz’dan oluşan heyet, bayramlaşma programı kapsamında DEM Parti Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Konuk heyeti DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcıları Öztürk Türkdoğan ve Yüksel Mutlu ile Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan ağırladı.
DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mutlu, ziyaretteki konuşmasında, üç dönemdir belediyelere kayyım atandığını hatırlattı.
Kayyımlara ve gasplara karşı bir parti olduklarını belirten Mutlu, “Bu vesileyle seçme seçilme özgürlüğüne, eş başkanlığa vurulan bu darbenin, kayyum gaspının demokrasi getirmeyeceğini, insan hakları getirmeyeceğini, eşitliği kurmayacağını bilerek bugüne böyle bir vurgulamanın da önemli olduğunu, kayyumla hiçbir yere varılamayacağını, gasp edilerek bir şey yapılamayacağını da ifade etmek isteriz.” diye konuştu.
Karaca: ‘Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Karaca da kayyım meselesini parti programına ve eylem planına net olarak yazan tek parti olduklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü savunarak iktidara gelmiş insanların 20 yılı aşan bu süreçte genel başkanımızın ifadesiyle, bir faniye bu kadar sınırsız yetkiyi süre vaat olmaksızın ve denetleme mekanizmalarını devreden çıkararak verirseniz melek ruhlu bir insan bile yoldan çıkabilir. Gelinen nokta maalesef bu şeylerin yaşanarak görüldüğü bir nokta.”
Umarız birilerinin küçük hesaplarına kurban edilmez. Çünkü mevcut süreçle ilgili arka planda ‘Yok efendim DEM Parti’nin bu kadar milletvekiline Anayasa değişikliği vesaire için ihtiyaçlar var. Ondan dolayı bu süreç öyle yapılıyor, böyle ediliyor’ deniliyor. Sizlerin kayyım sıkıntıları çekmiş eski belediye başkanları olarak bu mücadelede bu küçük, basit hesaplara alet olacağınızı ben açıkçası düşünmüyorum. Böyle bir şeye de hiç ihtimal vermiyorum. Türkiye’de kişiler için değil, ülke insanımız için bir sistem mücadelesi vermek zorundayız.”