Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu Toplantısı Brüksel’de yapıldı. Brüksel’deki AB Komisyonu merkez binasında sabah başlayan toplantıya, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AB Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Üyesi Valdis Dombrovskis ve AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos gibi çok sayıda üst düzey yetkili katıldı.
Brüksel-Ankara arasında yeni sayfa mı?
Toplantının altı yıl aradan sonra ilk kez yapılması AB’nin Türkiye’ye 2019’dan bu yana uyguladığı yaptırımlardan çıkış süreci açısından önemli bir sinyal olarak algılanıyor.
AB, Kıbrıs açıklarındaki sondaj çalışmaları nedeniyle 15 Temmuz 2019’da Türkiye’ye yönelik bazı önlemleri devreye sokmuştu.
Bu çerçevede, ekonomi, enerji ve ulaştırma alanlarındaki yüksek seviyeli diyalog toplantıları askıya alındı. Ortaklık Konseyi düzenlenmemesine karar verildi. Katılım öncesi mali yardıma kısıtlama getirilmişti.
Avrupa Yatırım Bankası’ndan Türkiye’deki kredi faaliyetlerini gözden geçirmesini isteyen AB, Kapsamlı Hava Taşımacılığı Anlaşması müzakerelerini de askıya almıştı.
AB, 2024 başından bu yana ise değişen uluslararası konjonktürün de etkisiyle, Türkiye’yle angajmanı kademeli olarak artırma politikası uyguluyor.
Bakan Şimşek: ‘İşbirliğinin artırılmasına yönelik görüş birliği oluştu’
Toplantının ardından açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “AB’li mevkidaşlarımızla yaptığımız verimli toplantılarda ekonomik ilişkilerin geliştirilerek işbirliğinin her alanda artırılmasına yönelik görüş birliği oluştu. Ayrıca Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize kolaylığı hususları ele alındı” dedi.
Şimşek, bugünkü toplantıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye-Avrupa Birliği Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog toplantısını 6 yıl aradan sonra bugün Brüksel’de çok yapıcı bir atmosferde gerçekleştirdik.
AB’li mevkidaşlarımızla yaptığımız verimli toplantılarda ekonomik ilişkilerin geliştirilerek işbirliğinin her alanda artırılmasına yönelik görüş birliği oluştu. Ayrıca Gümrük Birliği’nin modernizasyonu ve vize kolaylığı hususları ele alındı.
Avrupa merkezli uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkilerin daha da derinleştirilmesi değerlendirildi. Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğun bir sonraki toplantısının ülkemizde yapılması kararlaştırıldı.”
Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu Toplantısı, daha önce 2016, 2017 ve 2019 yıllarında yapılmıştı. Bakan Şimşek, ilk toplantıda da Türkiye’yi temsil etmişti.
Mehmet Şimşek, bir sonraki toplantının Türkiye’de yapılmasının kararlaştırıldığını açıkladı.
Ankara’nın talepleri neler oldu?
Toplantıda Türkiye ve AB’nin makroekonomik görünümleri, rekabetçilik alanında atılabilecek adımlar ve yapısal reformlar gündemdeydi.
Türkiye’nin AB’den öncelikli beklentileri arasında yer alan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Türk vatandaşlarına vize kolaylığı da Şimşek tarafından masaya taşındı.
Batı’nın kural tabanlı sisteminin ülke çıkarlarına daha iyi hizmet ettiği görüşünde olan Şimşek, Brüksel’de, Türkiye’nin AB’ye demirlemesi ve bunun sıkı şekilde yapılması gerektiğine inanan bir isim olarak tanınıyor.
Şimşek’in toplantıda verdiği ana mesaj da, “AB’yle daha güçlü ve stratejik işbirliğine hazırız” oldu.
Brüksel ne mesajlar verdi?
Toplantıda ekonomik konular odakta olsa da AB kanadı, Türkiye’deki son gelişmelere de vurgu yaptı.
AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, toplantının, “seçilmiş yetkililer, sivil toplum ve medya mensuplarına yönelik son gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak samimi görüş alışverişinde bulunma ve AB’nin endişelerini dile getirme fırsatı sağladığının” altı çizildi.
Bu bağlamda AB iki mesaj verdi.
Bunlardan ilki, “Dinamik demokrasiler ve hukukun üstünlüğü, uluslararası yatırımcıların güvenini korumak ve makroekonomik istikrarı muhafaza etmek için en güçlü temelleri sağlar” oldu.
AB tarafı, ikinci mesaj olarak, “AB’ye aday bir ülke ve Avrupa Konseyi’nin uzun süredir üyesi olan Türkiye’den en yüksek demokratik standartları ve uygulamaları beklediğini” dile getirdi.
Toplantı sonrasında yapılan ortak yazılı açıklamada da şu ifadelere yer verildi:
“Zorlu bir jeopolitik ortamda AB-Türkiye ilişkilerine hukukun üstünlüğü, demokrasi, medya özgürlüğü ve insan haklarına saygı gibi ekonomik güvenin sürdürülmesi ve iş ortamının kolaylaştırılmasında da kilit rol oynayan değerler rehberlik etmelidir. Bu doğrultuda samimi bir angajman temel önem taşımaktadır.”
İmamoğlu protestoları ve toplantının zamanlaması
Türkiye’nin yapılması için ısrarcı olduğu toplantının zamanlamasının doğru olup olmadığı soru işaretlerine yol açtı. Ancak toplantının yapılmasına geçen yıl karar verildi. Tarihi de son gelişmelerden önce belirlendi.
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve sonrasında yaşananlar ışığında olası bir erteleme Brüksel’de tartışıldıysda da Brüksel, yapılan değerlendirmeler sonrasında bu opsiyonu devreye sokmama kararı aldı.
Toplantıda Ekonomi Komiseri Valdis Dombrovskis’le birlikte AB kanadını temsil eden Genişleme Komiseri Marta Kos’un 1 Nisan’da Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yaptığı açıklama şöyleydi:
“Türkiye Avrupa’nın stratejik bir ortağıdır. İşbirliği kanallarımızı ve alanlarımızı kapatmak hiç kimseye, en azından temel özgürlüklere ve değerlere saygı gösterilmesini, Türkiye’nin AB’ye yönelmesini isteyen Türk halkına fayda sağlamayacaktır.”
Kos ise AP’de, Türkiye’de yaşanan gelişmeler ışığında 11-13 Nisan’da yapılacak Antalya Diplomasi Forumu’na katılmama kararı aldığını ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la yapmayı öngördüğü görüşmenin gerçekleşmeyeceğini söyledi, ancak Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı’na katılma kararını değiştirmedi.
Türkiye’nin AB adayı bir ülke ve Avrupa Konseyi üyesi olarak demokratik ilke ve değerlere sahip çıkması gerektiğini ve ilişkilerin geleceğinin demokratik norm ve uygulamalara bağlılıkla ölçüleceğini söyleyen Kos tavrını şu sözlerle özetledi:
“Açık konuşayım, sesimi yükseltmekten ve angajmanımızı yeniden ayarlamaktan asla kaçınmayacağım. Aday bir ülkede demokrasi tehlikedeyken insan hakları pazarlık konusu yapılamaz.”