ABD ve İran heyetleri Umman’da bir araya geliyor: Kim, ne dedi?

Tüm dünyada gözler bugün ABD ile İran arasında Umman’da başlayacak dolaylı müzakerelere çevrildi. Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, ABD’nin, İran’a ölümü göstererek sıtmaya razı etme durumu olduğunu belirtti.

ABD ve İran heyetleri Umman’da bir araya geliyor: Kim, ne dedi?
ABD ve İran heyetleri Umman’da bir araya geliyor: Kim, ne dedi?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 12 Nisan 2025 10:31
  • Güncellenme: 12 Nisan 2025 17:28

İran Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi liderliğindeki bir heyetin Umman’ın başkenti Maskat’a hareket ettiğini duyurdu. Heyetin amacı, Tahran ile Washington arasında yıllardır çözülemeyen nükleer meseleler başta olmak üzere iki ülke arasındaki anlaşmazlıkları değerlendirmek ve çözüm yolları aramak.

Diplomasi trafiğine yol açan süreç ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yazdığı tehditvari mektupla başlamıştı.

Trump’ın 7 Mart’ta duyurduğu mektup, Birleşik Arap Emirlikleri aracılığıyla 12 Mart’ta Tahran’a teslim edildi. İran, mektuba yanıtını, 27 Mart’ta Umman aracılığıyla gönderdi.

Mektup diplomasisi sonuç verdi ve iki ülke temsilcileri bugün Umman’da nükleer anlaşmayı görüşecek.

Müzakerelerin nasıl ilerleyeceği ise belirsizliğini koruyor.

Amerika Birleşik Devletleri, doğrudan görüşmelerde ısrarcı. Tahran tarafıysa dolaylı müzakerelerden yana.

İran heyetine Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD tarafına ise Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff başkanlık edecek.

ABD’den görüşme öncesi açıklama 

Amerikan tarafı da görüşmeler öncesinden açıklama yaptı.  Steve Witkoff, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada, ABD’nin önceliğinin İran’ın nükleer silah elde etmesini engellemek olduğunu belirtti.  “Bu bizim için kırmızı çizgi,” diyen Witkoff, müzakerelere, İran’ın nükleer programının tamamen kaldırılması hedefiyle başladıklarını söyledi. Ancak bu tutumun, farklı uzlaşma modellerine kapalı oldukları anlamına gelmediğini de vurguladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise düzenlediği basın brifinginde, bugün yapılacak doğrudan görüşmeler öncesinde ABD’nin İran’a yönelik tutumunu değerlendirdi.

Leavitt, bugünkü doğrudan görüşmelerin çok önemli olduğuna işaret ederek, “Başkan Trump, tüm kamuoyuna, nihai hedefinin İran’ın asla nükleer silah elde etmemesi olduğunu defalarca yineledi. Başkan bu hedefe ulaşmak için diplomasiye, doğrudan görüşmelere, aynı odada doğrudan konuşmaya inanıyor.” ifadesini kullandı.

“Diplomasinin işe yaramaması durumunda diğer tüm seçeneklerin masada olacağı” uyarısında bulunan Leavitt, “Başkan ayrıca, İranlılara ve ulusal güvenlik ekibine, tüm seçeneklerin masada olduğunu ve İran’ın bir seçim yapması gerektiğini de çok açık şekilde ifade etti. Ya Başkan Trump’ın taleplerini kabul edersiniz ya da bunun bedeli ağır olur.” dedi.

İran’dan da açıklama

İran’dan da mesajlar geldi.

İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, “Geçmişte olduğu gibi ve angajman politikası doğrultusunda İran, barışçıl nükleer programını görüşmeye hazırdır ve son birkaç aydır Çin, Rusya ve üç Avrupa ülkesiyle bu konuyu görüşmektedir.” dedi.

Umman’da bugün yapılacak nükleer görüşmelere ilişkin Revançi, “Amerikan tarafı ilgisiz konuları ve talepleri gündeme getirmez ve tehditlerden vazgeçerse bir anlaşmaya varma olasılığı yüksektir. İran, karşılıklı saygıya dayalı diyalog ve etkileşime inanır ve her türlü zorbalığı reddeder.” ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, “Diplomasiye gerçek bir şans veriyoruz. ABD, düşmanca söylemlerine rağmen alınan bu kararı iyi değerlendirmelidir” dedi.

Dini lider Ali Hamaney’in siyasi danışmanı Ali Şemhani de “Tahran, medya gösterisinden uzak gerçek, adil bir anlaşma yapmak istiyor. Önemli ve uygulanabilir teklifler hazırlandı. Washington bir anlaşma için kararlılık gösterirse anlaşmaya giden yol açık olacak” dedi.

Karşılıklı açıklamalar ve diplomasi trafiği 

Bu karşılıklı açıklamalar, geçtiğimiz haftalarda yürütülen diplomatik temasların devamı niteliğinde olduğu belirtiliyor. Geçen ay ABD Başkanı Trump, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e doğrudan müzakere önerisi içeren bir mektup göndermişti. İran ise yanıtını Umman üzerinden iletmiş ve sadece baskı içermeyen dolaylı görüşmelere açık olduklarını ifade etmişti.

Tüm bu gelişmelere rağmen Trump, 7 Nisan’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, 12 Nisan’da İran ile doğrudan bir temas kurulacağını açıkladı. “İran ile doğrudan görüşeceğiz. Belki de büyük bir anlaşmaya imza atacağız” sözleriyle olumlu bir hava yarattı.

Ancak İran Dışişleri Bakanı Arakçi aynı gün yaptığı değerlendirmede, Maskat’ta yalnızca dolaylı görüşmelerin yapılacağını açıkladı. Bu durum, tarafların müzakerelere dair farklı beklentilere sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Gözler şimdi Maskat’ta başlayacak temaslarda. Görüşmelerin başarısı, yalnızca Tahran-Washington hattını değil, küresel diplomasiyi de önemli ölçüde etkileme potansiyeli taşıyor.

‘Trump İran’a ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyor’

İran ve ABD arasında bugün Umman’da yapılması beklenen görüşmelere ilişkin Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, MA’ya yaptığı değerlendirmede şunları belirtti:

“Bu görüşmelerde ABD, İran’ın nükleer silah elde etme meselesini engelleme var. Bırakın silah üretmeyi, belli bir oranın üzerinde uranyum zenginleştirilmesine dahi engellenmek isteniyor. Amerika’nın talepleri bunlar. Yani bu kadar maksimalist taleplerin İran tarafından kabul edilme ihtimali düşük. ABD’nin bu iki saydığım şartın yanı sıra uzun menzilli füzelerin sürekli menzillerinin arttırılması, modernize edilmesinden vazgeçilmesi hatta uzun menzil füzelerin üretilmesinden vazgeçilmesini istiyor. Bunun dışında İsrail’e tehdit olmak ya da Amerika’ya tehdit teşkil edilecek hareketlerden kaçınmasını istiyor. Tabi bu tamamen subjektif taleplerdir. Yani bunu ayrıntılarına indiğiniz zaman çok komik talepler de çıkar. Dolayısıyla bu taleplerin İran tarafından kabul edilmesi mümkün görünmüyor. Burada anladığımız şu; Trump,  sorunları çözmeye değil, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyor.”

Son doğrudan görüşme Obama döneminde 

Trump, başkanlığının ilk döneminde ABD’yi Tahran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmişti.Trump, Ocak ayında Beyaz Saray’a dönüşünün ardından İran’a azami baskı politikası yürüteceğini söyledi. ABD, İran’ın nükleer programını ve petrol ağını hedef alan yeni yaptırımları da duyurdu.

ABD ve İran, Biden döneminde dolaylı görüşmelerde bulundu ancak çok az ilerleme kaydedildi. İki ülke arasındaki bilinen son doğrudan görüşmeler Obama döneminde gerçekleşti.

2015’te Tahran ile Batı arasında, yaptırımların gevşetilmesi karşılığında İran’ın nükleer programını sınırlayan anlaşma yapılmıştı.

Trump’ın anlaşmadan çekilmesinin ardından İran da yükümlülüklerini askıya aldı ama anlaşma hala yürürlükte. Süresininse Ekim ayında dolması bekleniyor.