Suriye’de rejimin devrilmesinin ardından kurulan geçici hükümet ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşma yeni bir dönemin kapılarını araladı. SDG Komutanı Mazlum Abdi, Al-Monitor’dan Amberin Zaman’a verdiği kapsamlı röportajda bu anlaşmanın Halep modelinin ülke geneline yayılabileceğini belirterek, “Bu model anayasada güvence altına alınmalı. Yerel yönetime dayalı bir sistem istiyoruz ve bunu Şam ile görüşüyoruz” dedi.
Abdi, anlaşmanın geçici olduğunu vurgulayarak, “Nihai anlaşmaya kadar yerel güvenlik asayiş güçlerinde olacak. Okullarımız ve belediyelerimiz kalacak. Tutuklama olmayacak, esir değişimi yapılacak” ifadelerini kullandı.
Abdi, Şam ile müzakerelerde bölgeyi temsil edecek ortak bir heyet kurmak için ulusal bir kongre düzenleneceğini kaydetti.
Ulusal Kongre çalışmaları
Kürt partilerinin katılımıyla ulusal bir kongre düzenleyeceklerini dile getiren Mazlum Abdi, “Şam’da ortak siyasi bir iradenin ortaya çıkması, müzakerelere katılacak komitede parti temsilcilerinin yer alması amacıyla tüm Kürt partilerin katılımıyla ulusal bir kongre düzenlenecek” dedi.
Halep’teki Kürt mahalleleri
Halep’in Kürt mahalleri Şeyh Maksud ve Eşrefiye konusunda Şam yönetimiyle varılan anlaşmanın ‘çok önemli’ olduğunu söyleyen Abdi, bu anlaşmanın Suriye geçiş hükümeti ile nihai bir çözüme varana kadar geçici olduğunu sözlerine ekledi.
SDG ve Suriye yönetimi, 1 Nisan’da Halep’teki Kürt mahallelerinin güvenliğini Şam yönetiminin genel güvenlik güçlerine devredilmesi ve savaş esirlerinin karşılıklı olarak serbest bırakılması konusunda anlaşmıştı.
Tişrin Barajı anlaşması: çatışmasızlık sağlandı
Abdi, Suriye Milli Ordusu (SMO) ile yaşanan çatışmaların durduğunu belirtti. “Barajın yönetimi olduğu gibi kalacak, deneyimli personel çalışmaya devam edecek. Askeri olarak ise, güçlerimiz doğuya çekilecek ve araya Şam güçleri yerleştirilecek. Bu tampon bölge çatışmaları önleyecek” dedi.
Barzani ile tarihi buluşma
Abdi, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani ile yaptığı tarihi görüşmeyi de şöyle değerlendirdi:
“Barzani, Kürt halkı olarak kritik bir dönemden geçtiğimizi söyledi. Kobani savunmasında yanımızda olan peşmergeyi hatırlattı. Kürt birliğinin korunmasının önemini vurguladı ve Şam ile ilişkilerde yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.”
ABD’nin rolü: Taşıyıcı ama müzakereci değil
ABD’nin sürece doğrudan müdahil olmadığını söyleyen Kobani, “Amerikalılar bizi Şam’a ulaştırmakta kolaylaştırıcı oldu. Ama toplantılara katılmadılar. Yine de süreci destekliyorlar çünkü istikrarlı bir Suriye istiyorlar” dedi. Abdi, ABD askerlerinin bölgedeki varlığına dair soruya ise, “Askerler kalmak istiyor, fakat nihai karar Başkan Trump’a bağlı” şeklinde yanıt verdi. Abdi, ABD’nin bölgedeki varlığının IŞİD tehdidini sınırlamak için gerekli olduğuna inandığını belirtti.
Komiteler kuruluyor, öncelik anayasa
10 Mart anlaşmasının arından taraflar arasında çeşitli komiteler kurulmaya başlandı. Abdi, en acil önceliğin anayasa komitesi olduğunu vurgulayarak, “Geçici anayasa, imzaladığımız anlaşmanın ruhuna aykırı. Gücün sadece Şam’da toplanmasını istemiyoruz. SDG’nin deneyimi yeni Suriye ordusuna katkı sunacak” dedi. Eğitim, mahkumlar, petrol gibi konular da kurulacak komitelerle ele alınacak. Abdi, “Özellikle eğitimde, öğrencilerimizin diplomalarının merkezi hükümet tarafından tanınması için çalışmalar sürüyor” dedi.
IŞİD tehdidi ve ortak mücadele
Abdi, güvenlik boşluğu nedeniyle IŞİD’in yeniden hareketlenme riski taşıdığını söyledi. “IŞİD, HTŞ’yi İslam’dan uzaklaşmakla suçlayarak propaganda yapıyor. Bazı yabancı savaşçılar hâlâ serbestçe dolaşıyor. Bu tehdit devam ediyor” dedi. Abdi, El-Hol kampındaki Suriyeli kadın ve çocukların iadesi için Şam’a çağrıda bulunduklarını ve cezaevlerindeki IŞİD’lilerle ilgili de ortak çalışacaklarını belirtti.
Rusya’nın rolü ve Kamışlo Havalimanı
Abdi, Rus güçlerinin Kamışlo Havalimanı’nda kalmaya devam ettiğini ve Şam yönetiminin bu konuda yeni bir anlaşma arayışında olduğunu söyledi ve “Havalimanının yeniden açılması iyi olur ama karar komitelere bağlı” dedi.
Yeni Suriye için kırmızı çizgiler
Abdi, yeni Suriye için kırmızı çizgileri de net şekilde şu sözlerle ortaya koydu: “İdari yetki sadece Şam’da toplanmamalı. İki ayrı ordu değil, fakat SDG’nin özgün yapısı korunmalı. Bu hem ordunun gücünü artırır hem de halkımızla yeni Suriye arasında güven köprüsü kurar.”