Hava sıcaklıklarındaki ani düşüşün yol açtığı zirai don birçok üründe ciddi kayıplara neden oldu. Bakan Yumaklı, tarihin en büyük zirai don olaylarından birinin yaşandığını söyledi.
DEM Parti Tarım ve Ekoloji Komisyonları, 2025 yılının başından itibaren önce kuraklık, ardından yaşanan zirai don felaketine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Tarım alanlarında yaşanan tahribatın Türkiye’nin gıda güvenliğini tehdit ettiğine dikkat çeken DEM Parti, zararların karşılanması için acil önlem çağrısında bulundu.
Açıklamada, son 30 yılın en düşük sıcaklık değerlerinin kaydedildiği bu dönemde, Türkiye’nin dört bir yanındaki tarım alanlarının ciddi zarar gördüğü ifade edildi. Yaşanan felaketin sadece çiftçilerin geçimini değil, aynı zamanda iç pazar ve ihracat dengesini de olumsuz etkilediği vurgulandı.
“Adana, Mersin ve Hatay’da, Ege’de üzüm bağları, Trakya’da bağlar, Malatya’da kayısı, Karadeniz’de fındık, Karaman’da elma, Niğde’de patates, Konya’da şeker pancarı ve meyve bahçeleri ile Türkiye’nin dört bir yanında tarım alanları ciddi zarar görmüştür” denilen açıklamada, iklim krizinin tarımı her geçen gün daha büyük risklerle karşı karşıya bıraktığına işaret edildi.
‘Sigortasız çiftçi çaresiz bırakıldı’
DEM Parti, Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) yalnızca sigortalı çiftçilere yönelik zarar tespiti yapılmasını eleştirerek şunları kaydetti:
“Çiftçilerimizi bu felaket karşısında yalnız bırakan TARSİM, yalnızca sigortalı çiftçilere yönelik zarar tespiti yapmakta, sigortasız çiftçilerimizi çaresizliğe itmektedir. Tarım sektörünün yapısal sorunları ve yüksek maliyetler nedeniyle sigorta yaptıramayan çiftçilerimizin zararlarının karşılanmaması kabul edilemez. Bu, zaten zor koşullarda üretim yapan çiftçilerimizin üretimden kopmasına neden olmaktadır.”
‘Acil destek şart’
DEM Parti, yaşanan kayıplara karşı şu taleplerde bulundu:
“Parti olarak taleplerimiz nettir: Kuraklık ve zirai don nedeniyle oluşan tüm zararlar, sigortalı-sigortasız ayrımı yapılmaksızın, hızlı ve adil bir şekilde tespit edilerek ödenmelidir. Acil destek paketleri hazırlanmalı, çiftçilerimizin üretimden kopmaması için maddi destek, tohum, gübre ve faizsiz kredi gibi olanaklar sağlanmalıdır. İklim değişikliğine karşı önlemler alınmalıdır. Tarım politikaları, iklim değişikliğinin etkilerine karşı yeniden yapılandırılmalıdır. TARSİM sistemi yeniden düzenlenmelidir. Sigorta primleri çiftçilerin ödeyebileceği seviyelere çekilmeli, kapsayıcılığı artırılmalı ve zarar tespit süreçleri şeffaflaştırılmalıdır.