• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Duruşma sonrası açıklama: Gazeteciliğimizi kanıtlamamız gereken bir duruma düştük

Duruşma sonrası açıklama: Gazeteciliğimizi kanıtlamamız gereken bir duruma düştük

Gazetecilerin, Saraçhane’deki protestoları takip ederken gözaltına alınıp tutuklanmalarının ardından haklarında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşma sonrası gerçekleştirilen açıklamada, “Burada gazetecilik faaliyeti yargılandı” vurgusu yapıldı.

Duruşma sonrası açıklama: Gazeteciliğimizi kanıtlamamız gereken bir duruma düştük
Duruşma sonrası açıklama: Gazeteciliğimizi kanıtlamamız gereken bir duruma düştük
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 18 Nisan 2025 14:04
  • Güncellenme: 18 Nisan 2025 14:05

İstanbul’da, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından Saraçhane’de düzenlenen protestoları takip ederken gözaltına alınıp tutuklanan, sonrasında serbest bırakılan ve haklarında dava açılan gazetecilerin ilk duruşması bugün görüldü.

Mahkeme, ara kararında 8 gazeteci ve 4 avukatın dosyasının ayrılmasına karar verirken, 12 kişi için daha sonradan duruşma günü belirlenmesine karar verdi.

Gazeteciler, duruşma sonrası adliye önünde açıklama yaparak, davanın mesleki faaliyetlerini hedef aldığını belirtti.

İstanbul’daki protestoları takip ederken tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan gazeteciler Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Zeynep Kuray, Gökhan Kam, Kurtuluş Arı, Ali Onur Tosun, Hayri Tunç ve Emre Orman, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla suçlandıkları davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı.

‘Burada gazetecilik faaliyeti yargılandı’

Foto muhabiri Bülent Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:

“Bildiğiniz gibi belden yukarı fotoğraflarımız çekilerek, kameralar görünmeyecek şekilde iddianameye fotoğraflar konulmuş. İddianame o kadar komik ki ilk okul çocuğuna verseniz o bile daha iyisini hazırlar. Hiç bir şey yok içinde. 2911’e muhalefet etmek için eyleme gitmişiz. Çok komik bir şey, diyecek hiç bir şey bulamıyorum. Zaten hakim de mahkeme de bunun farkında olduğu için dosyayı da ayırdı. Bu bir gazetecilik faaliyetiydi ve burada bana dair değil burada Gökhan, Yasin Kurtuluş veya Hayri değil buradaki mesele. Burada gazetecilik yargılandı ve öyle görünüyor ki aceleyle alınmış, hızlıca tertibatla yapılmış komik bir şey. Bir sonuç çıkacağını da inanmıyorum. Dediğim gibi burada gazetecilik faaliyeti yargılandı. Destek gösterdi arkadaşlarımız, gerçekten bizi mutlu ettiler. Uluslararası kamuoyundan destek geldi. Sizler bizlere destek oldunuz.”

Gazeteci olduklarını kanıtlamaya çalıştılar

Gazeteci olduklarını ispat etmek için nasıl deliller topladıklarına ilişkir soruya Kılıç, “Oda ayrı bir komedi. Trajikomik bir şey. Çünkü görüntülerimiz çekilmiş bizim gazeteci olduğumuza Savcılık makamı ikna olmamış. Ben de zorunlu olarak sosyal medyadan bir duyuru yapıp elinde görüntüm olan varsa lütfen göndersin dedim. Bir sürü görüntü geldi. Kameralarımın görüldüğü, Yasin ile sohbet ettiğimiz bir sürü görüntü geldi. Aslında gerek bile yok. Geldiğimiz durum bu gazeteciliğimizi görsel olarak ispat etmemiz gereken bir duruma düştük. Umarım böyle bir şeyi bir daha yaşamayız diye düşünüyorum” yanıtını verdi.

‘Bugün bize yarın başka bir meslektaşımıza’

Bakırköy Belediyesi’nde foto muhabirliği yapan Gökhan Kam, ise şunları kaydetti:

“Burada gerçekten gazetecilik yargılanıyor. Şunu özellikle söylemek istiyorum sahada omuz omuza birlikte çalıştığımız meslektaşlarımız elinden geleni yaptı. Elinde görüntüsü olan herkes bize ulaştırmaya çalıştı. Ayrıca  onlara da çok teşekkür ediyorum. Bülent’in de dediği gibi bizi yargılamak isteyenler de suç işlemediğimizin farkında. Bunun için dosyamızı ayırdılar. Biz suçsuzuz tamamen gazetecilik yapmak için oradaydık. Üzerimize atılan suçlamayı da zaten kesinlikle kabul etmiyoruz. Gazetecilik yargılanmamalı, bugün bize yarın başka bir meslektaşımıza böyle bir suçlama atılabilir.”

‘Eylemci olarak gözaltına aldılar gazeteci olarak bıraktılar’

Gazeteci Hayri Tunç ise “Türkiye’de adalet sisteminin saçmalığı birazda bu dava ortaya çıkıyor. Çünkü bizi eylemci olarak gözaltına aldılar, gazeteci olarak bıraktılar. Eylemci olarak dava açtılar, gazeteci olduğumuz için davamızı ayırdılar. Yani öyle bir sistem içerisinde gidiyor ki çok saçma bir gerekçeyle alındık” dedi.

Gazeteciler, son olarak kamuoyuna şu çağrıda bulundu:

“Gazetecilik kamusal bir görevdir. Haber alma hakkı anayasal bir haktır. Bugün bize yapılan, yarın başka bir meslektaşımıza yapılabilir. Bu nedenle kamuoyunun desteği çok kıymetli. Bugün bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz.”

🔴CANLI | Saraçhane protesto davaları: Gazeteci ve avukatların dosyası ayrıldı