“Beni uzaklara götürüyorlar sevgili…” 24 Nisan 1915’te sürgüne gönderilen Ermeni aydını Karekin Khajag’ın* gitmeden önceki bu son sözü, Hrant Dink’in 2005 yılında yazdığı yazısının başlığıydı ve bu söz için Dink, “yaşananların en çarpıcı özeti” diyordu.
Hrant Dink, yazısında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda üç dönem İstanbul mebusluğu yapan ve 24 Nisan 1915’te tutuklanan avukat ve yazar Krikor Zohrab’a* atfen de şu satırlara yer vermişti:
Gelin bu noktada vicdanlara seslenmek üzere, sözü bir diğer aydın, mebus Krikor Zohrab’a bırakalım ve idealist avukatın 1915 tarihli son mektubuna göz atalım: “Sevgilim, bir tanem, artık bizim için son perde başlıyor. Daha fazla gücüm kalmadı. Sağ kalmazsam, çocuklarıma son öğüdüm şu ki, daima birbirlerini sevsinler, sana tapsınlar, kalbini acıtmasınlar ve beni de hatırlasınlar…”
Hrant Dink yazısında 24 Nisan 1915’i anmanın vicdani boyutu ve ‘acıda ortaklaşmanın’ Türkiye’nin demokratikleşmesine dair katkısını ise şu satırlarla özetlemişti:
Bugüne kadar doğruluğuna inandığım bu ana ilkeler doğrultusunda yazdım. Geçmişimi sırtlarken Türkiye toplumu ile birlikte demokratik bir ülkenin de mücadelesini verdim. Kavramların, propagandaların, tezlerin ötesinde 1915’in insana dair o büyük acısına olanca çıplaklığı içinde sahip çıktım. Çünkü benim nezdimizde tarihe bakmak hukuk ile ya da belgelerle sınırlı bir alan değil, esas olarak bir vicdan meselesidir.
Bir 24 Nisan’da bu topraklarda hep birlikte tüm bu insanları hatırlamak, ruhları şad etmek, acıda ortaklaşarak sevinçler üretebilmek yalnızca Ermeni halkının duyduğu ızdırabı dindirmekle kalmayacak, Türkiye’nin de demokratikleşmesinin ta kendisi olacaktır…
*1867’de Gümrü’de doğan, gazete editörlüğü ve öğretmenlik yapan Karekin Khajag veya Karekin Çakalyan, pek çok Ermeni aydın, siyasetçi ve din adamı gibi 24 Nisan 1915’te İstanbul’da tutuklandı, Ayaş’a sürüldü ve öldürüldü.
*1861 yılında İstanbul’da doğan avukat ve yazar Krikor Zohrab, Ermeni Milli Meclisi üyeliği ve Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nda üç dönem İstanbul mebusluğu yaptı. 1915’te tutuklandı, Urfa yakınlarında, kendisi gibi mebus olan arkadaşı Vartkes Serengülyan’la birlikte öldürüldü.