• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Hormon ilaçlarına getirilen kısıtlama transları nasıl etkiliyor?

Hormon ilaçlarına getirilen kısıtlama transları nasıl etkiliyor?

Reçete zorunluluğu transların cinsiyet uyum sürecini zorlaştırıyor. Aktivistler, sağlık hizmetlerine erişimin daha da kısıtlandığını savunuyor.

Hormon ilaçlarına getirilen kısıtlama transları nasıl etkiliyor?
Hormon ilaçlarına getirilen kısıtlama transları nasıl etkiliyor?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 25 Nisan 2025 12:07
  • Güncellenme: 25 Nisan 2025 12:33

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 20 Kasım 2024’te aldığı kararla bazı hormon ilaçlarının artık yalnızca reçeteyle satılabileceğini duyurdu. Kısıtlama, trans erkeklerin kullandığı testosteron enjeksiyonları ve jeller ile trans kadınların kullandığı östrojen artırıcı kontraseptifleri de kapsıyor.

Bakanlık, bu düzenlemeyle hormon ilaçlarının “yanlış kullanımını” ve “suistimalleri” önlemeyi hedeflediğini belirtirken, LGBTİ+ aktivistleri kısıtlamaların transların cinsiyet uyum süreçlerini olumsuz etkilemesinden endişe ediyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre uzmanlar, bu ilaçların tıbbi gözetim altında kullanılması gerektiğini vurgularken, Türkiye’de transların sağlık hizmetlerine erişimde ciddi engellerle karşılaştığına dikkat çekiyor.

‘Travmalar, ilaç yazdırmayı zorlaştırıyor’

İstanbul’da yaşayan trans aktivist ve fotoğraf sanatçısı Üzüm, “Elimde son bir kutu ilaç kaldı. Teknik olarak reçete alabilirim ama hastanede yaşadıklarım beni çok korkutuyor. Doktorlar tarafından reddedildim, hakarete uğradım. Bu travmalar sonrası translar, kurumlara güven duymuyor” diyor.

‘Yanlış kullanılırsa ciddi sağlık riski var’

Gazi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selçuk Candansayar, hormon ilaçlarının reçeteyle satılmasının tıbbi açıdan doğru olabileceğini belirtiyor ancak mevcut koşullarda bu kısıtlamanın transları zor durumda bıraktığını ifade ediyor: “Bu ilaçlar güçlüdür, yanlış kullanıldığında kalp hastalıkları, tansiyon, hatta kanser riskine yol açabilir. Ancak transları siyasi baskı ve sağlık hizmetlerine erişim engelleri nedeniyle kendi imkanlarıyla bu ilaçları kullanıyor.”

Kısıtlama sağlıkta eşitsizliği artırıyor

LGBTİ+ Tıp Öğrencileri Ağı, hormon tedavisinin aniden kesilmesinin ciddi fiziksel ve ruhsal sonuçları olabileceği uyarısında bulunuyor. Avrupa’daki ILGA ise, kısıtlamaların özellikle yoksul transları ilaçlara erişimden mahrum bırakacağını, bazı kişilerin yasa dışı ve sağlıksız yollara başvurmak zorunda kalacağını belirtiyor.

Ankara’da kendi imkanlarıyla hormon tedavisi gören Temmuz, “İki yıllık emeğimle kendimi rahat hissettiğim bir bedene kavuştum. Ama hormonlara erişemezsem bedenimdeki geriye dönüş yıkıcı olabilir” diyor.

Trans kliniklerine denetim tartışması

İlaç kısıtlamasının ardından, Sağlık Bakanlığı kamu hastanelerinde trans kliniklerinin denetleneceğini açıkladı. 30 Ocak’ta kurulan “Cinsiyet Değişikliği Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu” bu süreci yönetecek. Prof. Dr. Candansayar, bu girişimin “bürokratik anlamda cinsiyet değiştirme kliniklerini ortadan kaldırmayı hedeflediğini” savunuyor.

Kaos GL’den İnsan Hakları Uzmanı Defne Güzel ise, “Türkiye’de zaten zorlu ilerleyen cinsiyet uyum süreci daha da zorlaşıyor. Sağlığa erişim, barınma ve istihdam gibi temel haklarımız tehdit altında” diyor.

Transların ilaçlara erişimi zorlaşıyor

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği’nin yaptığı ankete göre, transların yüzde 62’si hormon tedavisine erişebildiğini söylüyor. Ancak yüzde 77’si tedavi maliyetlerinin arttığını belirtiyor. Katılımcılar, bürokratik engeller, tedarik sorunları, artan fiyatlar ve sağlık hizmetlerine erişim zorlukları yaşadıklarını ifade ediyor.

Transların, bedenleri üzerindeki kontrolü kaybetme kaygısı giderek artıyor. Aktivist Temmuz, “Bu sadece trans hakları değil, beden bütünlüğü meselesidir. Bedenimizi kontrol etmeye başlayan bir hükümet herkesi etkiler” diyerek toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor.