Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi ve Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Taksim’de bulunan Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) son yolculuğuna uğurlanıyor. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Önder için kaleme aldığı metni okudu.
‘Sırrı barışın simgesidir’
Bakırhan, “Sırrı barışın simgesidir” diyerek, “söz ustası” nitelendirmesi yaptı. Bakırhan, Önder için şunları dile getirdi:
“Dünya zerafetini yitirirken tepeden tırnağa adanmışlıktın sen. Yetiştiğin toprak ve anlattığın hikayeler kadar köklüydü hikayen. Badiresi çok olanın hikayesi de çok olur. Bir dengbêj, çîrokbej gibiydin. Kullandığın her kelimede yaşadığın bütün coğrafyanın izleri vardı. Murathan Mungan’ın dediği gibi ‘hem ağacı hem ormanı hem de bunların dildeki karşılığını bilirdin.’ 10 sene öncesiydi. Sen yine barış için yollara düşmüştün. Dolmabahçe’de en kadim sözü umutla dile getirmiştin. ‘Dağlar, insanlar yorulmuştu artık barış kazanacak’ demiştin. Tam da o gün Yaşar Kemal’i kaybettik. Seni onun cümleleriyle uğurlamak istiyorum: ‘Bir tek insan ne kadar acı çekerse bütün insanlar o kadar acı çekiyor demektir. Bir insanla birlikte bütün insanlık öldürülmüyor mu? Savaşa karşı savaşmak, öldürmeye karşı öldürmeden savaşmak bu toprakların yarattığı en güzel düşünce olmuştur.’ Sen bir tek insan acı çekmesin diye kendini barışa adadın. Sana söz Fırat suyu Marmara’ya akacak. Sana söz barış kazanacak. O güzel yüreğini özleyeceğiz.”
Tülay Hatimoğulları: Sözün asla havada kalmayacak
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, yaşamını kaybeden DEM Parti Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen anma töreninde konuştu. Tülay Hatimoğulları, “Her düşünceden, her dilden, her cinsiyetten insanın barış elçisi olan Önder’i sonsuzluğa uğurlayacağız” dedi.
Tülay Hatimoğulları şunları söyledi:
“Herkesin duası Önder’in bu hastalığı atlatması ve aramızda olmasıydı fakat ne yazık ki olmadı. Duasını esirgemeyen herkese partimiz adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gece gündüz çalışan, seferber olan sağlık emekçilerine ve basın emekçilerine de çok teşekkür ediyoruz. Sevgili Önder’in hastalığı ve oradaki her kesimin sahiplenişi, Önder’in icra etmeye çalıştığı demokratik toplum ve barış mesajının bir aradalığıydı. İşte o birleştirici duygu; barışa, demokrasiye, bu topraklarda özlemin sembolüydü. Sen sadece bir yazar, sanatçı ve siyasetçi değilsin. Milyonlar seni kendi hikayesi olarak gördü.”
“Senin hayat hikayen bu coğrafyadaki kadınların, yoksulların hikayesiydi. Ondandır bu kadar yürek acısı. Her ağrıyı atlatmayı başardın. Bunu da atlatacağını düşünüyorduk ama olmadı. Çok direndin ama olmadı. Senin hastalığın toplumda birleştirici bir rol üstlendi. Sen ne olursa olsun barışı zorladın. Türk için, Kürt için, Arap için, sürgündeki yoldaşın için. Türk ve Kürt annelerin gözyaşları son bulsun diye çaba harcadın. Barış ve Demorkatik Toplum Çağrısı için çok çabaladın. Barışa inancın gerçekleşmek üzere dip diri duruyor. Senin bu mücadelede ödediğin bedel çok. Sen başta olmak üzere bu mücadelede bedel ödeyen tüm yoldaşlarımız önünde saygıyla eğiliyorum.”
‘Seni asla unutmayacağız’
“Barışın, adaletin, demokrasinin yolu incedir, taşlıdır, dikenlidir. Acıyı bal eğledin. ‘Başaracağız, barışacağız’ dedin. Sen ateşe körükle giden, Ortadoğu’yu sürüklemek istedikleri çatışma zemininin farkındaydın. Her kesimin barışa ihtiyacı olduğunun farkındaydın. Ondandır yoruldu kalbin. ‘Aha bu sefer olacak, başaracağız’ dedin. Biz de buna inanıyoruz. Vallah da başaracağız. Sözün asla havada kalmayacak. Bu sefer mutlaka başaracağız Sırrı hocam. Bu topraklarda bedel ödeyen herkese sözümüz olsun. Güle güle değerli yoldaşımız. Seni asla unutmayacağız.”