Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1050’nci kez adalet çağrısı yaptı. Bu hafta, 1994’te gözaltında kaybedilen Halil ve Kasım Alpsoy’un hikâyesi gündeme taşındı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Kayıp Komisyonu üyesi Sebla Arcan tarafından okunan basın açıklamasında, Anneler Günü’nde yıllardır kayıplarını arayan annelerin görmezden gelindiği vurgulandı. “Gözaltında kaybetme bir insanlık suçudur. Bu sadece kaybedilenlerin değil, belirsizlik içinde bırakılan ailelerin de travmasıdır” dedi.
‘Toros’la alındı, işkenceyle öldürüldü
Halil Alpsoy’un, İstanbul Küçükçekmece Kanarya Mahallesi’nde eşi ve 40 günlük bebeğiyle evine dönerken gözaltına alındığını belirten Arcan, “Beyaz Toros ile götürülen Halil Alpsoy’dan 18 gün boyunca haber alınamadı. Bedeni Kırıkkale’de ormanlık alanda bulundu. Ailesi onu sadece çocukluk izinden tanıyabildi” ifadelerini kullandı.
‘MİT binasına girdi, bir daha çıkmadı’
Halil Alpsoy’un kuzeni Kasım Alpsoy’un ise Adana’daki evinden gözaltına alındıktan sonra işkenceye uğradığı ve ertesi gün kimlik bahanesiyle gittiği MİT binasından bir daha çıkmadığı aktarıldı. Her iki dosyada da ailelerin tüm başvurularına rağmen faillerin yargılanmadığı vurgulandı.
‘Erdoğan sözünü tutsun’
Kasım Alpsoy’un eşi Şeyla Erdoğan Alpsoy, “Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllar önce bizimle görüştü ve faillerin bulunacağı sözünü verdi. Ama bu söz tutulmadı. Galatasaray Meydanı açılmalı, kemiklerimiz, sevdiklerimiz geri verilmeli” dedi.
Aynı çağrı dört kentten yükseldi
Aynı gün Diyarbakır, Batman, Hakkâri ve İzmir’de de düzenlenen eylemlerde gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu. Diyarbakır’da 1994’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmetcan Ayşin, Batman’da Kadri Yılmaz, Hakkâri’de Enter Özdemir ve Bapir Çıtak, İzmir’de Hüsamettin Yaman ve Mehmet Soner Gül dosyaları hatırlatıldı. Faillerin halen yargılanmaması eleştirildi.
İHD temsilcileri ve kayıp yakınları, zorla kaybetmelerin uluslararası hukuka göre insanlığa karşı suç olduğunu vurgulayarak etkin soruşturma ve adalet çağrısında bulundu. Özellikle itiraflarla gündeme gelen Hüsamettin Yaman ve Soner Gül dosyasında hâlâ işlem yapılmamasına tepki gösterildi. (MA)