PKK, 12. Olağanüstü Kongresi’nde, örgütsel yapısını feshettiğini ve silahlı mücadeleyi sonlandırdığını açıklamasının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuya ilişkin açıklama yaptı. Bahçeli konuşmasında, “Nihayet tomurcuklar çiçek açtı” dedi.
Süreci tarihi bir eşik olarak değerlendiren Bahçeli, “Türk vatanının her yöresine emek, sabır ve fedakarlıkla ekilen barış tohumları umutla sulanmış, nihayet tomurcuklanmış ve çiçek açmıştır” diye konuştu.
Bugüne kadar çekilen zorlukların, karşılaşılan engellerin ve ödenen bedellerin, Türkiye’nin milli birlik ve kardeşliğini zedelemediğini belirten Bahçeli, “Türk’ün Kürt’e, Kürt’ün Türk’e hürmet, muhabbet ve bağlılığı aziz Türk milleti varlığında tezahür ve temerküz etmiş, bununla mündemiç olmak suretiyle hiçbir kopma, parçalanma veya zayıflama emaresine tesadüf edilmemiştir.” dedi.
‘Bundan sonra daha sağduyulu hareket edilmeli’
Bahçeli, “Mevzu bahis tarihi gelişmenin kuşkusuz çok mühim ve münhasır sonuçları olacak, siyaset ve demokrasinin sivrilip serpilmesiyle miadı dolan silahlı çatışma dönemi acı hatıralarıyla ve alınmış ibretlik dersleriyle geride kalacaktır.” ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: “El birliği, güç birliği, inanç birliği, eylem birliği ve ortak kader birliği mucibince; Türkiye’nin sırtında on yıllardır taşınması gittikçe ağırlaşan terör ve bölücülük kamburuna müdahale edilmiş ve hamd olsun sonuç alınmıştır.”
Bundan sonrası için daha temkinli, daha dikkatli, daha serinkanlı ve sağduyulu hareket edilmesini vazgeçilmez önemde değerlendirdiğini ifade eden Bahçeli, “Silahların ne zaman, nerelere, hangi şartlar dahilinde, hangi sınır ve ölçekte bırakılacağı, bunun zaman ve mekan parametrelerini analiz ederek teknik takip ve gözetiminin kimler tarafından ve nasıl sağlanacağı, feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği, silah bırakan örgüt militanlarından suça bulaşmış ya da bulaşmamış olanların tasnif ve tefrikinin nasıl yapılacağı, PKK terör örgütünün lider kadrosuyla ilgili alınacak tedbirlerin kapsam ve hududunun ne olacağı, siyasi ve hukuki reformlarla demokrasi ve sivil siyasetin güçlendirilmesinin yanı sıra bin yıllık kardeşliği ve birlikte yaşama iradesini pekiştirip ileriye taşıyacak stratejik ve yasal adımların çatı ve çerçevesinin nasıl belirleneceği ayrıca ele alınmalı, müştereken ve maşeri vicdana muvafık halde tatbik edilmelidir.” diye konuştu.
‘Bugün kazanan barış ve kardeşliktir’
Barış havası, güvenlik ortamı mutlak surette kalıcı ve gerçekçi olması gerektiğine de vurgu yapan Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir zaman inkar, imha, asimilasyon ve soykırım yanlışıyla hükmü şahsiyetine leke düşürmediği açıktır” değerlendirmesinde bulunarak konuşmasına devam etti:
“Bu ülke hepimizindir, bu vatan üzerinde yaşayan herkesin namus ve şeref mevzuudur. Türk ile Kürt ezelden ebede bir ve beraberdir. Hiçbir iç ve dış melanet ve ihanet senaryo bu beraberliği bozamayacak, bunalım kapanına hapsedemeyecektir. Kim ne derse desin, statükocu ve ezbere dayalı marjinal iddialara kimler bel bağlarsa bağlasın terörsüz Türkiye’nin meşalesi yakılmıştır.
Bugün kazanan barış ve kardeşliktir. Bugün kazanan siyaset ve demokrasidir. Bugün kazanan doğudan batıya, güneyden kuzeye Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, hatta mücavir coğrafyalardaki dost ve kardeş halklardır.
Bilindiği üzere terörizm; toplumu dönüştürecek veya bir yapıyı değiştirecek kadar köklü ve nihai sonuca ulaşmak için; birden çok kişiye ve ortama tesir edebilmek amacıyla, bu etkinin en yüksek olabileceği niyetiyle seçilmiş özel hedeflere yöneltilen, saldıran ile saldırılan arasında doğrudan illiyetin olmadığı, sürekli korku ve tahribat yaratma tehdidinin veya uygulamasının sistematiğidir.
Bu sistematik şiddetin uygulaması terör, uygulayıcısı terörist, mağduru ise insanlık ve insani değerlerdir ve bu insanlık dışı kırım ve yıkım süreci ülkemizde inşallah son bulacaktır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü evresidir. Terör örgütünün feshi ise yeni yüzyılın ulaşılan ve gerçekleşen ilk hedefidir. Bundan sonra milli ülkülerimizin ve nihai hedefimizin peşinden el ele ve hep birlikte yürümek bölge ve dünya genelinde hayranlık uyandıracak müteyakkız ve muktedir hayat, siyaset ve milli varlık gerçeği olarak anılacaktır.”