• Ana Sayfa
  • Gündem
  • DEM Parti: ‘Kayıpların akıbeti için hakikat komisyonu kurulmalı’

DEM Parti: ‘Kayıpların akıbeti için hakikat komisyonu kurulmalı’

DEM Parti, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerin yargılanması için hakikat komisyonu kurulmasını talep etti.

DEM Parti: ‘Kayıpların akıbeti için hakikat komisyonu kurulmalı’
DEM Parti: ‘Kayıpların akıbeti için hakikat komisyonu kurulmalı’
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 17 Mayıs 2025 13:21

DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası kapsamında yazılı bir açıklama yayımlayarak, Türkiye’de gözaltında kayıplarla yüzleşilmesi ve faillerin adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, bu süreçte en önemli adımlardan birinin hakikat komisyonu kurulması olduğu belirtildi.

“Kayıplar Haftası’nda kayıplar gerçeğiyle yüzleşelim” başlığıyla yayımlanan açıklamada, 1995 yılından bu yana Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucularının Türkiye’nin birçok ilinde oturma eylemleriyle bu gerçeği kamuoyuna taşımaya devam ettiği hatırlatıldı.

‘Geçmişle yüzleşme kaçınılmazdır’

DEM Parti, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve PKK’nin silahlı mücadeleye son verdiğini duyurduğu kongre kararının ardından yeni bir döneme girildiğini belirterek, bu sürecin ancak geçmişle yüzleşerek anlam kazanabileceğini ifade etti.

Açıklamada, “Bu yeni barış ve demokratik toplum inşa sürecinde geçmişle yüzleşme kaçınılmazdır. Hakikat ve adalet çalışmaları engellenmeden yürütülmelidir” denildi.

‘Galatasaray Meydanı kayıp yakınlarına açılmalı’

Cumartesi Anneleri’nin 1051 haftadır İstanbul Galatasaray Meydanı’nda sürdürdüğü eylemlere getirilen kısıtlamalar da eleştirildi. Meydanın yeniden kayıp yakınlarına açılması ve polis bariyerlerinin kaldırılması çağrısı yapıldı.

Uluslararası çağrılar ve öneriler

DEM Parti, Türkiye’nin BM Zorla Kaybedilmeye Karşı Sözleşmesi’ne taraf olması, Cenevre Sözleşmeleri’ne ait protokolleri kabul etmesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yargı yetkisini tanıması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, zorla kaybetme fiilinin insanlığa karşı suç olarak Türk Ceza Kanunu’nda açıkça tanımlanması gerektiği belirtildi.

Son olarak, halen akıbeti bilinmeyen kişiler için bağımsız ve etkili bir hakikat komisyonu kurulması gerektiği yinelendi.

DEM Parti açıklamasının tamamı şöyle:

“İHD tarafından 1995 yılından bu yana 17-31 Mayıs arasındaki dönem “Kayıplar Haftası” olarak anılmaktadır. Böylece Türkiye ve dünyadaki gözaltında kayıplar gerçeğiyle yüzleşilmesini, kayıpların akıbetinin araştırılarak bulunmasını ve faillerin adalet önünde hesap vermesini sağlamak amaçlanmıştır. Bu vesileyle de Cumartesi Anneleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, 27 Mayıs 1995’ten beri sürekli hale getirdikleri oturma eylemleriyle başta İstanbul Beyoğlu Galatasaray Lisesi önü olmak üzere Diyarbakır, Batman, Şırnak, Hakkari, Dersim, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Van gibi illerde kayıp gerçeğini haykırmaya devam etmektedir. 17-31 Mayıs Kayıplar Haftası vesilesiyle siyasi iktidara seslenmek istiyoruz.
Türkiye, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü sürecinde önemli bir aşamaya gelmiştir. Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına PKK karşılık vermiş ve 12 Mayıs 2025 günü açıkladığı kongre kararıyla kendisini feshettiğini ve silahlı mücadele dönemini bitirdiğini ilan etmiştir. Türkiye’deki gözaltında kayıplar gerçeği Osmanlı dönemine dayanmaktadır, ancak ağırlıklı olarak son silahlı çatışma dönemine özgü kayıplar yaşanmıştır. O halde, bu yeni barış ve demokratik toplumu inşa sürecinde geçmişle yüzleşme kaçınılmazdır. Bu kapsamda, başta insan hakları örgütlerinin olmak üzere hakikat ve adalet çalışmalarının engellenmeden yürütülmesi sağlanmalıdır.
Cumartesi Annelerinin 1051 Haftadır İstanbul Beyoğlu Galatasaray Lisesi önündeki açıklaması serbest bırakılmalı, sayı sınırlamasından vazgeçilmeli, Galatasaray Lisesi önündeki polis bariyerleri kaldırılarak bu meydanın eskiden olduğu gibi Cumartesi Annelerine ve kayıp yakınlarına bırakılması sağlanmalıdır
Türkiye’nin, BM Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmeye taraf olması sağlanmalıdır. Cenevre Sözleşmeleri Eki Protokolleri kabul edilmelidir. Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesinin yargı yetkisini kabul etmelidir. Türk Ceza Kanununda zorla kaybetmenin insanlığa karşı suç olduğu açıkça düzenlenmelidir. Halen akıbeti bilinmeyen kayıpların akıbetinin araştırılarak faillerin ortaya çıkarılması amacıyla hakikat komisyonu oluşturulması sağlanmalıdır.
Kayıplar Haftası vesilesiyle kayıp gerçeği ile yüzleşilmesi, barışın ve demokratik toplumun inşasında önemli bir adım olacaktır.”