İsrail ordusu “görülmemiş bir saldırı” başlatmaya hazırlandığı gerekçesiyle Han Yunus’taki sivillere tahliye emri verdi.
İsrail ordusunun son aylardaki en büyük tahliye çağrılarından biriyle, halk Gazze Şeridi’nin batısındaki el-Mawasi bölgesine gitmeye zorlandı.
IDF sözcüsü Avichay Adraee’nin Arapça paylaştığı açıklamada, bölgenin “tehlikeli bir savaş alanı olarak kabul edileceği”ni belirterek, “Terör örgütleri sizi felakete sürükledi. Güvenliğiniz için derhal tahliye edin.” ifadelerini kullandı.
İsrail kuvvetleri, Cuma günü “Gideon’un Arabaları Operasyonu” adını verdiği yeni bir büyük çaplı saldırı başlattı. Gazze’deki hastaneler son 24 saatte 100’den fazla kişinin İsrail saldırılarında öldürüldüğünü bildirdi.
Han Yunus’ta yaşayan bir kadın BBC’ye yaptığı açıklamada, Beni Suheyla ve Abasan bölgelerini de kapsayan yeni tahliye emrinin “en büyük kâbusu” olduğunu söyledi.
Tahliye edilenler arasında 13 yaşındaki Tasnim Barakeh de vardı. Babası yiyecek aramak için dışarıdayken tahliye emri geldiğini söyleyen Barakeh, babasını geride bırakarak evden çıkmak zorunda kaldıklarını anlattı.
“Allah’ım, ne olur savaş bitsin. Babam nerede?” diyerek gözyaşlarıyla konuşan çocuk, “Nerede olduğunu bilmiyoruz. Ne olur, sadece babamı bize getirin” dedi.
Bölgeyi terk etmek zorunda bırakılan Abdullah Ebu Şab ise “Bize El-Mawasi’ye gidin dediler, işte buradayız. Ne yapacağız?” diye konuştu.
“Ne bir çadırımız var ne de kalacak başka bir yerimiz,” diyen Ebu Şab, “ulaşım yok, insanların bir at arabasına binecek parası bile yok,” sözleriyle çaresizliği anlattı.
Gazze’nin merkezinde zaten tahliye emri altında yaşayan bir kadınsa, “gidecek yerim yok” diyerek yerinden ayrılmayı reddetti.
İsrail ne diyor?
İsrail ordusu, bu saldırıların amacının “bölgedeki terör örgütlerinin kapasitesini yok etmek” olduğunu açıkladı.
Pazartesi sabahı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’nin tamamını kontrol altına alacaklarını duyurdu.
Sosyal medyada yayımladığı videoda, “Yoğun ve kararlı çatışmalar yürütüyoruz. İlerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi’nin her noktasının kontrolünü ele geçireceğiz. Planımız bu,” dedi.
İsrail güçleri, son 24 saat içinde tanksavar mevzileri, yer altı altyapısı ve bir silah deposu dahil olmak üzere 160 hedefi vurduğunu belirtti.
İsrail ordusu, 2 kamikaze insansız hava aracıyla (İHA), Gazze kentinin merkezindeki ed-Derec Mahallesi’nde bulunan ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Musa bin Nasir Okulu’nu bombaladı.
Saldırılarda 10 Filistinli hayatını kaybetti, büyük bir kısmı kritik durumda çok sayıda kişi de yaralandı.
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda İsrail ordusunun hedef aldığı “Mukayyed” ailesine ait evde aynı aileden 7 kişi yaşamını yitirdi.
Gazze’nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı’nda yerinden edilen Filistinlilerin barındığı benzin istasyonunun İsrail ordusunca hedef alınması sonucu 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.
İsrail ordusunun Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde “Ebu Semra” ailesine ait evi bombalaması sonucu 13 Filistinli hayatını kaybetti, yaralananlar oldu.
‘Gazze’ye gerçek bir yardım ulaşmadı’
Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, “80 günden fazla süren sıkı abluka ve giderek kötüleşen kıtlık altında, Gazze Şeridi’ne gerçek bir yardımın ulaşmadığını açıkça teyit ediyoruz. İşgalci İsrail, üç aya yakın bir süre boyunca tüm sınır kapılarını kapatmış ve tek bir buğday tanesinin bile girişine izin vermemiştir.” ifadesi kullanıldı.
Gazze Şeridi’nde “2,4 milyon kişiye sistematik açlık politikası uyguladığı” vurgulandı.
İsrail ordusunun Gazze’ye çocuklar için besin takviyeleri taşıyan 9 yardım kamyonunun girişine izin vereceğini iddia ettiği aktarılan açıklamada, bunun “acil ihtiyaçlar denizinde sadece bir damla olduğu ve temel yaşam gereksinimlerini kapsamadığı” kaydedildi.
Gazze’deki Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu günlük 500 yardım ile 50 yakıt tırı olmak üzere İsrail’in 80 günde 44 bin tırın girişini engellediği bildirildi.
Söz konusu izin verilen yardım tırı sayısının, mevcut ihtiyacın “yüzde 0,02’sini geçmediğine” dikkati çekildi.
Açıklamada, “Bu devam eden insanlık suçundan tamamen işgalci İsrail’i ve uluslararası toplumu sorumlu tutuyoruz. Sınır kapılarının koşulsuz olarak açılması ve çok geç olmadan insani ihtiyaçların tam karşılanması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz.” ifadelerine yer verildi.
İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne gıda, insani yardım, yakıt ve tıbbi malzeme girişini durdurmuştu.
İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Biriminden (COGAT) 19 Mayıs’ta yapılan açıklamada, İsrail’in “kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini” duyurmasının ardından 5 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan giriş yaptığı bildirilmişti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, de İsrail’in 11 hafta süren tam abluka uygulamasının ardından Gazze’ye “geçici olarak, sınırlı sayıda” yardım ulaştırılmasına izin verildiğini duyurmuştu.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de dünkü basın toplantısında, Gazze’ye temel gıda malzemelerinden oluşan sadece 9 tırın geçişine izin verildiğini ancak bu yardımların az da olsa yarın devam etmesinin beklendiğini söylemişti.
İsrail Gazze’de topyekün işgal mi planlıyor?
İsrail ordusu, Gazze’deki geniş kapsamlı operasyonların hedefleri arasında rehinelerin kurtarılması ve Hamas’ın tamamen yenilgiye uğratılmasının yer aldığını söylüyor.
Serbest bırakılan rehinelerin ifadelerine göre, askeri saldırılar sonrasında rehinelere yönelik muamelenin ciddi şekilde kötüleştiği, fiziksel şiddet, bağlama ve yiyecek azaltma gibi durumların yaşandığı bildirildi.
2 Mart’tan bu yana Gazze’ye yiyecek, yakıt ve ilaç sokulmasına izin verilmedi.
Pazar günü ise İsrail, 11 haftadır abluka altında tuttuğu Gazze’ye “temel miktarda gıda” girişine izin vereceğini duyurdu.
İsrail, insani yardım taşıyan beş BM kamyonunun bölgeye girmesine izin verildiğini söylerken, BM girebilen yardım miktarını “okyanusta bir damla” diye tanımladı.
Netanyahu “asgari düzeyde” gıda girişine geçici olarak verdikleri bu izin kararının ABD Senatosu’ndaki müttefiklerinin baskısı üzerine alındığını söyledi.
“Ne pratik ne de diplomatik açıdan kıtlık yaşanmasına izin veremeyiz,” diyen Netanyahu, İsrail içinden gelen insani eleştirilere sosyal medya aracılığıyla yanıt verdi.
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıda bin 200 kişi öldürülmüş, 251 kişi de rehin alınmıştı.
Şu anda Gazze’de hâlâ 58 rehine bulunuyor ve bunların 23’ünün hayatta olduğuna inanılıyor.
7 Ekim sonrasında İsrail’in Gazze’de yürüttüğü, büyük bir yıkıma neden olan saldırılarda 53 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.
İngiltere, Fransa ve Kanada, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarını “ağır şekilde” genişletmeye devam etmesi durumunda “somut adımlar” atacakları uyarısında bulundu.
Üç ülke lideri, İsrail hükümetine çağrıda bulunarak “askeri operasyonlara son vermesini” ve Gazze’ye “derhal insani yardım girişine izin vermesini” istedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise üç liderin bu çağrısını “Hamas’a büyük bir ödül” vermekle eşdeğer olduğunu söyleyerek tepki gösterdi.
İngiltere, Fransa ve Kanada liderleri, İsrail’in beş kamyonluk yardım girişine izin vermesini “tamamen yetersiz” bularak, sivillere temel insani yardımın sağlanmamasının “kabul edilemez” olduğunu ve bunun “Uluslararası İnsancıl Hukuk’un ihlali anlamına gelebileceğini” ifade etti.
Üç lider, Gazze’deki insani durumun artık “katlanılmaz” bir boyuta ulaştığını vurguladı.
İsrail Ordusu’nda Gazze savaşına karşı sesler yükseliyor
Bu arada, Hamas’ın Katar’daki müzakerelerde yeni bir ateşkes planını masaya sürdüğü ve 60 günlük ateşkesle beraber dokuz rehineyi serbest bırakmayı önerdiği bildirildi.
İsrail ordusu harekat kapsamının genişletilmesiyle, rehinelerin serbest bırakılması ve “Hamas’ın yok edilmesi” olarak tanımladığı hedeflere ulaşma amacı güttüğünü söylüyor.
Cumartesi BBC’ye konuşan Hamas liderinin danışmanı Taher el-Nunu, yeni tur müzakerelerin Cumartesi günü Doha’da resmen başladığını söylemişti.
El-Nunu tarafların ön koşul olmadan masada olduğunu kaydetti.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da görüşmeyi doğruladı. (AA/BBC Türkçe)