Okmeydanı’nda Uğur Kurt için adalet çağrısı

Kanser tedavisi gören anne Gülnaz Kurt, törende Uğur Kurt için adalet talebini bir kez daha dile getirdi.

Okmeydanı’nda Uğur Kurt için adalet çağrısı
Foto: Özgür Söylemez/ İlke TV
Okmeydanı’nda Uğur Kurt için adalet çağrısı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 22 Mayıs 2025 17:21
  • Güncellenme: 22 Mayıs 2025 17:22

22 Mayıs 2014’te Okmeydanı Cemevi’nde bir cenaze törenine katıldığı sırada polis kurşunuyla yaşamını yitiren Uğur Kurt, ölümünün yıldönümünde vurulduğu yerde anıldı. Kanser tedavisi gören anne Gülnaz Kurt, adalet talebini bir kez daha dile getirdi.

Anma törenine Alevi kurumları da katıldı. Okmeydanı Cemevi Başkanı Eren Yıldırım, konuşmasında adalet vurgusu yaptı ve şunları belirtti:
“Kayyımlara karşı geleceğiz, üniversite öğrencilerinin yaptığı eylemlere de destek olacağız. Yoksulun, mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz.”

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya da, Uğur Kurt’un öldürülmesinin tesadüf olmadığını belirterek Ortadoğu’da Alevilere yönelik artan katliam politikalarına dikkat çekti:

“Alevilerin yaşadığı İran’dan tutun da Suriye’ye, Irak’a kadar her bölgede Alevi katliamı yaşanıyor.”
Alevilere yönelik soykırımı meşrulaştırmaya çalışan politikalara karşı çıkan Karakaya, eşit yurttaşlık mücadelesine de vurgu yaptı:

“Tarihsel bir bağ kurulacaksa bu, İslam kardeşliği üzerinden olmayacaktır. Bu cumhuriyet İslam kardeşliği üzerinden kurulamaz.”

DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat da törende söz aldı ve şunlar belirtti:

“Adalet, adalet olan yerde aranırmış ama maalesef herkesi ötekileştiren, farklılaştıran, kendi gibi düşünmeyenleri dışlayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Son yirmi üç yılda bu ülkede çok acılar yaşandı.”
Fırat, inançları ve halkları ötekileştiren siyasete dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Biz bütün ezilen topluluklar, halklar el ele verir, birlik olursak, bu tahammülsüzlüklere elbette bir gün son verilir sevgili dostlar.”

Uğur Kurt dosyasını üstlenen Avukat Aslı Kazan da dava sürecine dair şu bilgileri paylaştı:

“Dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne götürdük ve ‘yaşam hakkı ihlal edilmiştir’ denildi. Yeniden yargılama başladı. Süreç böyle ilerliyor ve biz sonuna kadar adalet mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Kanser tedavisi gören anne Gülnaz Kurt ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslendi:

“11 senedir dışarı çıkamıyorum. Benim oğlumun katili elini kolunu sallayarak geziyor. Suçlular yerine suçsuzları mı dolduruyorsun? O adliyeyi sadece kendin için mi kurdun, bize hiç mi kurmadın?”

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, toplumsal çürümeye dikkat çekerek umutlu olduklarını belirtti şunları ifade etti:

“Biz bu çürümüşlüğün içerisinden adalet arayacağız. Ama adaleti bulacağımıza dair hiç umutsuz değilim. Üç kişi de olsak, beş kişi de olsak mücadeleye devam edeceğiz.”
Törenin sonunda, Uğur Kurt’un vurulduğu yere güller bırakıldı.

Özgür Söylemez/ İlke TV

Ne olmuştu? 

Uğur Kurt, Okmeydanı’nda 22 Mayıs 2014’teki Berkin Elvan için gerçekleşen protestolara yapılan polis müdahalesi esnasında, bir yakınının cenaze törenine katılmak için Okmeydanı Cemevi’nde bulunduğu sırada başına mermi isabet etmesi sonucu yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, sanık polis memuru S.K. hakkında “taksirle öldürme” suçundan 6 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

Dosyanın gönderildiği İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın “taksirle öldürme” değil, “kasten öldürme” suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, sanığın “olası kastla öldürmek” suçundan 20 ila 25 yıl arasında değişen sürelerdeki hapis cezasını öngören hükme göre yargılanmasını istemişti. Dava dosyası, istenen cezanın ağır ceza kapsamında olması nedeniyle İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

Yargılama sırasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın olası kastla hareket edip Uğur Kurt’un silahla ölümüne sebebiyet verme suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığa “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl hapis cezası vermişti. Duruşmadaki tutum ve davranışlarını lehine takdiri indirim nedeni kabul ederek sanığın cezasını 1 yıl 8 aya indiren mahkeme, bunu da 605 gün karşılığı 12 bin 100 lira adli para cezasına çevirmişti.

Kararın ardından Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt’un başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, “maktulün yaşam hakkının ihlal edildiğine” yönelik bir karar vererek sanığın yeniden yargılanmasına hükmetmişti.