• Ana Sayfa
  • Manşet
  • AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten MYK sonrası açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten MYK sonrası açıklama

Ömer Çelik, TBMM’de kabul edilen “10. Yargı Paketi” ile ilgili olarak, “Cumhurbaşkanımızın onayı ve Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla hayata geçecek. Bir prosedürü var. Onu da takip ediyoruz. Bayram öncesine yetişip yetişemeyeceğiyle ilgili bağlayıcı bir şey söylemeyeyim” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten MYK sonrası açıklama
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 4 Haziran 2025 19:34

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısı devam ederken açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yeni sürece ilişkin olarak, “Terör örgütünün Suriye, İran ve bütün şubeleriyle kendini feshetmesi ve silah bırakma süreci tam ve eksiksiz gerçekleşmelidir. Bu da Türkiye’nin kuracağı mekanizmalarla doğrulanacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mekanizmaları hazır. Dolayısıyla biz aylar içerisinde somut bir düzenleme görmek istiyoruz.” dedi.

‘SDG ile temas var’ iddiası

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Türkiye’nin temas kurduğu iddialarına ilişkin Çelik, “Türkiye ile SDG arasında herhangi bir görüşme olmamıştır” ifadelerini kullandı. İnfaz düzenlemesiyle ilgili de konuşan Çelik, “Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı ve Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla hayata geçecek. Bayram öncesinde yasanın çıkarılması üzerineydi konu. Düzenlemeyle ilgili sürecin hızlı şekilde hayata geçmesini umuyoruz.” diye konuştu.

Ömer Çelik’in açıklamalarında öne çıkanlar ise şöyle:

“Dünyanın içinden geçtiği zor bir dönemde bayrama giriyoruz. Gazze’deki soykırımın maalesef her geçen gün daha çok çocuk ve kadın ölümüne yol açacak şekilde devam etmektedir. Bu katliam şebekesinin başındaki Netanyahu çapraz sorguya alındı, yolsuzluktan. Netanyahu bu sorguda yaklaşık olarak 1788 kere “bilmiyorum, hatırlamıyorum” diyor. Maalesef dünyada bunu izliyor. Bu soykırım şebekesi Gazze halkı karşısında mağlup olacak.

 Bu soykırımın altında bayram kutlamak çok anlamlı değil. Ama yeryüzünde bayramla ilgili bir tebrik gönderilecekse şehit ailelerimizin, gazilerimizin ve gazi ailelerimizin bayramı ve Gazze’nin asil kadınlarının ve bütün halkının bayramı mübarek olsun diyoruz.”

CHP hiçbir parti ile bayramlaşmayacak

“Bizim bayramlaşma listemizde CHP vardı. Ancak kendileri bir açıklama yapmışlar “Hiçbir parti ile bayramlaşmayacağız” diye. Dolayısıyla bizim de bayramlaşmamız olmayacak.”

Yeni süreç tartışmaları

“Sürecin adı ‘PKK’nın kendisini feshetmesi ve silahlarını teslim etmesi’dir. Bu söylem olarak kalmamalı. Cumhurbaşkanımızın bunu çok net ifade ettiler. PKK terör örgütünün tüm yapılarıyla feshedilmesi ve silah bırakılması gerekmektedir. Burada PKK ve uzantıları var. İllegal yapılar vasıtasıyla terörün finansmanı bu yapılar üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla terörün bütün şubelerinin kendini feshetmesi gerekir. Silah bırakma süreci tam ve eksiksiz gerçekleşmelidir. Bu da Türkiye’nin kuracağı mekanizmalarla teyit edilecektir. Bu mekanizmalar hazır. Biz ayları geçmeyecek şekilde somut ve kapsamlı bir ilerleme görmek istiyoruz. DEM Parti ziyaretler yaptı. Bu ziyaretlerin iyi geçtiğini değerlendiriyoruz. Her partinin kendi değerlendirmesi olabilir. Ama önemli olan silah bırakma noktasından uzaklaşılmamasıdır. Suriye’deki yöntem şöyle; bu yapının kendisini dağıtması, PKK unsurlarının orayı terk etmesi, geriye kalanının da Suriye ordusunun parçası olmasıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün yanındayız. Bugün de aynı noktadayız. Suriye hükümeti ile SDG arasında bir anlaşma yapıldı. Anlaşma çerçevesinde o bölgeleri Suriye devletine bırakacaklar.”

SDG ile ilgili açıklama 

“Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri ile SDG’nin bir resmi görüşmesi olmamıştır. Silah bırakırlarsa o zaman görüşme gerçekleşebilir. Özerk bir yapının yetkilileri gibi Türkiye yetkilileriyle görüştük gibi bir ifade doğru değildir. Zaman zaman mevcut silah bırakma sürecine katılmayacaklarına dair açıklamalar geliyor. Bu, emperyalist projelerin parçası olmaktan başka bir şey ifade etmez. Büyük güçler vekalet savaşları veriyor. Burada iki husus var. Sykes-Picot Anlaşması Anlaşması bölgeye huzursuzluk getirdi. Sykes-Picot Anlaşması’na karşıyız diyenlerin bölgede farklı şeyler peşinde koşanlar olduğunu gördük. Onlara cevap olarak ‘Bir gece ansızın geliriz’ oldu. Sınırımızda terör devletine müsaade etmeyeceğiz dedik. ‘Türkiye, Kürtlerin kazanımlarına karşı çıkıyor’ diyorlar. Mesele Suriye’deki Kürtlerin kazanımıysa Cumhurbaşkanımız, Esad’a ‘Kürtlere de diğerlerine tanınan hakkı tanı’ demişti. Cumhurbaşkanımız o dönemde Esad’a Kürtlere hakkının verilmesi gerektiğini söylüyordu. Mesele Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarına karşı olmak değil.”

Putin-Trump-Zelenkski görüşmesi 

“Cumhurbaşkanımız savaş başladığından beri Putin ve Zelenski ve Trump’la defalarca görüştü. 3 lider de ‘Bir masa kurulacaksa İstanbul’da kurulsun. Ve buna başkanlığı Cumhurbaşkanı Erdoğan yapar’ dedi. Cumhurbaşkanımız her iki tarafla da görüşen yegane liderdir.  Savaşın çıktığı zaman öncesinden itibaren bazı ülkeler çok kışkırtıcılık yaptılar. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Biz hiçbir zaman masadan kalkan taraf olmayız’ demiştir. Bunu taraflara da söylemiştir. O aşamaya gelindiğinde sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde Başkan Trump’ın, Başkan Putin’in, Zelenski’nin ifadeleri var. Belki daha sonra Dışişleri Bakanları düzeyinde halledilecek meseleler var. O aşamaya geldikten sonra liderler aşamasına geçilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız MYK açılış konuşmasında ifade etti. İstanbul’daki toplantıdan 1 gün önce ağır bir saldırı oldu. Ona rağmen İstanbul’daki masa yıkılmadı. Esir değişimi ile ilgili ve başka konularla ilgili kararlar alındı. Barışın bugün yarın temin edilmesi konusunda değiliz ama nokta nokta oraya gittiğine işaret ediyor İstanbul masası. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı şekilde ‘Bir gün masa kurulacak iki tarafla da konuşmalıyız’ dediği iradenin eseriydi.”

Yeni anayasa 

“Cumhurbaşkanımız tarafından bir komisyon teşekkül ettirildi. Geçen seferki yöntem olmayabilir. Geçen sefer STK’lar sahaya inmişti. Bunlara da bir mani yok ama esas olan şudur; sivil anayasa vatandaşın iradesiyle ortaya çıkmış bir anayasadır. Vatandaşın referandumla onay verdiği bir anayasadır. Parlamenter istiyoruz diyerek anayasadan kaçmak doğru değil. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de parlamenter sistemi de demokratik bir sistem.”