Diyarbakır 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan İran nüfusuna kayıtlı Kürt tutuklu Muhammed Şemseddin İsmaili (25), 29 Mayıs’ta kaldığı koğuşta şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Adli bir suçlama nedeniyle yaklaşık 45 gündür tutuklu bulunan İsmaili’nin cenazesi, 4 Haziran’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ailesine teslim edildi.
Ancak aile, cenazeyi memlekelerine götürmek üzere ulaştıkları Van’ın Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısı’nda günlerdir bekletiliyor. Cenazenin İran’a geçişine yetkililer tarafından izin verilmediği bildirildi.
‘Kimlik ve pasaport verilmediği için geçiş engelleniyor’
Aile, İsmaili’nin pasaport ve kimliğine Türkiye’deki yetkililer tarafından el konulduğunu, bu nedenle İran makamlarının kimliksiz cenazeyi kabul etmediğini açıkladı. Aile üyeleri, İsmaili’nin Türkiye’ye geldikten sonra Amed Otogarı’nda gözaltına alındığını ve ardından tutuklandığını belirtti.
Yaşadıkları süreci aktaran aile şunları söyledi:
“Tutuklandıktan sonra bize haber verdi. Daha sonra cezaevi idaresi tarafından arandık ve ‘Oğlunuz yaşamını yitirdi’ denildi. Savcıya ve cezaevi idaresine ulaşmaya çalıştık. ‘Oğlumuz intihar edebilecek biri değildi, ne oldu?’ diye sorduk. Ancak bize sadece ‘Sizin oğlunuz suçlu, cenazenizi alın gidin’ dediler.”
Aile, İsmaili’nin kimlik ve pasaportunun verilmediğini, yalnızca bir belge teslim edildiğini belirterek, “Bu belgeyle İran’a geçemiyoruz. Yetkililer pasaport istiyor” ifadelerini kullandı.
Soru işaretleri giderilmeyi bekliyor
Muhammed Şemseddin İsmaili’nin ölümüyle ilgili henüz kamuoyuna net bir açıklama yapılmazken, aile ve insan hakları savunucuları, ölümün nedeninin araştırılmasını ve cenazenin insani koşullarda teslim edilmesini talep ediyor.