Avrupa’nın en büyük Alevi festivallerinden biri olma özelliği taşıyan Britanya Alevi Festivali, bu yıl “Aşk ile yürüyoruz” sloganı ile 13’üncü kez gerçekleşti.
Bu yıl ki festival Suriye’de Alevilere dönük katliamda yaşamını yitirenlere adandı.
Binlerce kişinin katıldığı festivalin kapanış etkinliğine DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ile CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’da konuşmacı olarak katıldı.
Festival, pirler, dedeler ve anaların ‘barış, adalet, hak ve özgürlük’ dilekleri eşliğinde çıraların yakılması ile başladı. Ardından deyişler eşliğinde cemevlerine bağlı Semah Toplulukları alanda semaha durdu.
Festivalin açılış konuşmalarını BAF Eşbaşkanları Dilek İncedal, Müslüm Dalkılıç ile Cemevi Başkanı İbrahim Has, Enfield Cemevi Eşbaşkanı Fatma Yıldırım Polat gerçekleştirdi.
Enfield Milletvekili Bambos Caramolous da Alevilerin sesini parlamentoda daha fazla yükselteceklerini belirtti. Suriye’de Alevilere yönelik katliamları kınayarak, bu katliamlara karşı Alevilerin yanında mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
‘Barışı sonuna kadar savunacağız’
Festivalde Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Eşit Başkanı Hüseyin Mat ile Nevin Kamil Ağaoğlu birer konuşma yaptı. AABK Eşit Başkanı Nevin Ağaoğlu, “Aleviler sazıyla sözüyle semahlarıyla barış mesajları ezilen sömürülen haksızlığa uğrayan katledilen canlar için dayanışma ve kardeşliktir. Barış en çok ihtiyaç duyduğumuz şeydir. Biz barışı sonuna kadar savunacağız” dedi. Suriye’de Alevi katliamlarını kınayan Nevin Ağaoğlu, “Bu katiller er yada geç uluslararası mahkemeler de hesap verecek” diye konuştu
‘Barış sürecinde yer alacağız’
AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat ise Alevilerin artık acılar ile değil mutlu olarak bir araya gelmeyi hak ettiklerini söyledi. Türkiye’de bir barış süreci başlatıldığını hatırlatan Hüseyin Mat, “Biz herkesten daha fazla bir barış süreci istiyoruz. Türkiye’de Alevisiyle Sünnisiyle Kürdüyle Türküyle kim yaşıyorsa eşit koşullarda onurlu ve özgür bir şekilde bir arada yaşamalarını savunuyoruz. Ama bunu söylerken, şunu da söylüyoruz. Biz siyasal İslamcılara, AKP-MHP resmi devlet ideolojisine asla güvenmiyoruz. Ve bu barış sürecini de birilerinin iki dudağına özellikle Erdoğan ve Bahçeli’ye asla teslim etmeyeceğiz. Barış sürecinde bizzat biz yer alacağız. Bu sorumluğun altına hep birlikte el atacağız” dedi.
Hatimoğulları: Alevilerin yanındayız
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise binlerce kişiyi Arapça ve Kürtçe selamladı. Avrupa’daki Alevi kurumlarının dayanışma bilincini selamlayan Tülay Hatimoğulları, şöyle konuştu:
“Bizler sadece katliamlarla asimile ve yok edilmeye çalışılmadık. Ne yazık ki, Türkiye’de mevcut AKP rejiminin uygulamış olduğu politikalar, aldığı kararlar ve çıkardığı yasalar ile Alevileri inançlarından koparmaya çalışıyorlar. Alevi evlerine Cemevlerine günümüz koşullarında ‘cümbüş evi’ deme utancı ile karşı karşıyayız. Biz inanç merkeziyiz. Biz bu politikalara kökten karşıyız. Alevi inancını Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağladılar. Bizler bunu asla kabul etmeyeceğiz.
Bir inançtan sadece bir kişi o ülkede yaşıyor olsa bile, bizler o inancın hakkı o inancın özgürce yaşayabilmesi için her daim mücadele edeceğiz. DEM Parti her daim Alevi canların yanında oldu bundan sonra da olmaya devam edecek.”
Muhalefete yönelik baskılar
Tülay Hatimoğulları, Türkiye’de muhalefete yönelik baskıların arttığını belirterek, siyasi tahammülsüzlüğün özellikle rejim değişikliği sonrası zirveye ulaştığını ifade etti. DEM Parti’ye, sol-sosyalist güçlere, demokrasi savunucularına ve sendikalara yoğun baskılar uygulandığını söyleyen Tülay Hatimoğulları, DEM Partili belediyelere üç dönemdir kayyım atandığını hatırlattı. 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonun ve ardından CHP’li belediyelere yapılan müdahalelerin muhalefete yönelik baskının ulaştığı boyutu gösterdiğini söyleyen Tülay Hatimoğulları, “Hiçbir seçilmişin gözaltına alınmasını ya da tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Sayın Ekrem İmamoğlu, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala ve Can Atalay’ın yanında olmaya devam edeceğiz. Bu baskılar asla bizleri yıldırmayacak” dedi.
Eşit Başkan Nevin Kamil Ağaoğlu’na yönelik tutuklama kararını da eleştiren Tülay Hatimoğulları, kararın siyasi olduğunu ve Alevi canlara yönelik olduğunun altını çizdi.
‘Aleviler olmadan barış olmaz’
Türkiye’deki Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni değerlendiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bu süreçte kararlı olduklarını vurgulayarak, “Aleviler olmadan barış olmaz. Aleviler olmadan Türkiye’de demokrasi tesis edilemez” dedi. Alevilerin kaygılarının farkında olduklarını belirten Tülay Hatimoğulları, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile bir dönemin başladığını, bu çağrı sonrasında hükümetle ve devletle görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
“Kürt halkı, DEM Parti, devrimciler ve sosyalistler olarak bir konuda çok netiz” diyen Tülay Hatimoğulları, “Eğer bir barış olacaksa bunun koşulu eşit yurttaşlıktır. Bu sadece Kürtlerin meselesi değildir; Türkiye’de, Suriye’de, İran’da ve Irak’ta Kürt sorunu vardır ama bu çağrı yalnızca Kürtleri kurtarmak için yapılmış değildir” diye konuştu.
Görüşmelere bizzat katılan biri olarak, Abdullah Öcalan’ın çağrısının temelinde her halktan ve inançtan insanın eşit yurttaşlık hakkına sahip olması gerektiğini belirten Tülay Hatimoğulları, “Bu süreci manipüle etmek ve kafa karıştırmak isteyenler var. Ancak bizler demokrasi, adil bir ekonomik düzen, herkesin anadilinde eğitim hakkı ve kadına yönelik şiddetin son bulması için mücadele ediyoruz. Kadın canlarımızın katledilmemesi için, bu topraklarda şiddetin son bulması için mücadele ediyoruz” dedi.
Bu mücadelenin Aleviler olmadan başarıya ulaşamayacağının altını çizen Tülay Hatimoğulları, “Gelin barışı birlikte mücadele ederek kazanalım. Hiçbir şey bize altın tepsiyle sunulmayacak. Örgütlenmek ve mücadele etmek zorundayız. Bu sürecin özeti şudur: Direne direne kazanacağız” şeklinde konuştu.
Tülay Hatimoğulları konuşmasını Pir Sultan Abdal’ın Yürü Be Hızır Paşa’ dizeleri ile sonlandırdı.
Orhan Sarıbal da konuştu
CHP Milletvekili Orhan Sarıbal’da Alevilere dönük Çorum, Maraş, Gezi’de Gazi’de katliamlar ve zulümler yaşatıldığını söyleyerek, Suriye’de yaşanan katliamların Alevi toplumunun yalnız olduğunu gösterdiğini ifade etti. Katliamların temel nedeninin ‘örgütsüzlük’ olduğuna dikkat çeken Sarıbal, Suriye’de yaşanan bu katliamlarda Türkiye’nin ve iktidarın payı olduğunu ifade etti. Sarıbal, hangi partiden olunursa olunsun demokrasi ve özgürlük için bir arada olunmasının gerektiğini sözlerine ekledi.
Festivale katılan binlerce kişi, alkış, slogan, semah ve halaylar ile özgürlüğü, demokrasiyi, eşitliği haykırdı.
Festivalde son olarak Ayfer Düzdaş ve Mikail Aslan sahne aldı.