Son üç yıl içinde bu hastalığa yakalanan üyelerini tespit eden sendika yetkilileri, mesane kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 6’sının, iş yerinde maruz kalınan kanserojen kimyasallardan kaynaklandığını ortaya koydu.
The Mirror’da yer alan habere göre; sağlık çalışanları, sürücüler, temizlik görevlileri, boyacılar, kuaförler ve gıda üretim elemanlarının mesane kanserine yakalanma olasılığı, diğer meslek gruplarına kıyasla daha yüksek.
Cancer Research UK, Birleşik Krallık’ta her yıl yaklaşık 10 bin 500 yeni mesane kanseri vakası tespit edildiğini, bunun da günde ortalama 29 vaka anlamına geldiğini bildirdi. Mesane kanseri, erkeklerde en sık görülen yedinci, kadınlarda ise on yedinci kanser türü.
Hastalık, her yıl 5 bin 600 kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor ve bu yönüyle kansere bağlı ölümler arasında dokuzuncu sırada yer alıyor.
Erken teşhisin önemi
Mesane kanseri erken evrede, henüz mesane duvarına yayılmadan teşhis edilirse tedavi şansı oldukça yüksek oluyor. Genellikle idrar tahlili, ultrason, bilgisayarlı tomografi ve sistoskopi gibi yöntemler, erken teşhisi kolaylaştırıyor. Tedavi ise endoskopik yöntemlerle tümörün çıkarılması ya da mesane içine uygulanan ilaçlarla yapılabiliyor.
Belirtiler
Mesane kanserinin en yaygın belirtisi, ağrısız şekilde idrarda kan görülmesi. Bu kan, parlak kırmızı, pembe veya nadiren kola rengi şeklinde olabiliyor. Diğer belirtiler arasında sık idrara çıkma, ani sıkışma hissi, idrar yaparken yanma ya da batma, kasık ya da bel ağrısı, kemik ağrısı, bacaklarda şişlik ve istemsiz kilo kaybı yer alıyor.
İngiltere’deki mesane kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 45’i, sigara kullanımından kaynaklanıyor. Buna ek olarak bazı boya maddeleri, kauçuk ve metal işleme dumanları gibi iş yeri kaynaklı kimyasal maruziyetler de hastalığın yüzde 6’sını oluşturuyor. Yaşlanma, kronik mesane enfeksiyonları, pelvis bölgesine yönelik radyoterapi ve nadir genetik sendromlar da riski artıran diğer etkenler arasında.