İsrail neden şimdi İran’a saldırmaya karar verdi?

İsrail ordusunun İran’a yönelik büyük saldırısı iki ülke arasında on yıllardır süren düşmanlığın ardından geldi.

İsrail neden şimdi İran’a saldırmaya karar verdi?
İsrail neden şimdi İran’a saldırmaya karar verdi?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 14 Haziran 2025 16:34

Uzun bir düşmanlık geçmişi, gerilim ve düşük yoğunluklu çatışmalardan sonra İsrail neden şimdi İran’a saldırmaya karar verdi? Taraflar arasında iki gündür süren karşılıklı saldırılar gölgesinde, en çok sorulan sorulardan biri bu.

Tel Aviv yönetimi nükleer programı, sert söylemi ve kendisini hasım gören, bölgedeki vekil güçlerine verdiği desteği gerekçe göstererek İran’ı uzun zamandır en büyük tehdit olarak algılıyor.

Tahran ise İsrail’in kendisine karşı defalarca düzenlediği suikast ve sabotajların yanı sıra Gazze Şeridi’nde yürüttüğü yıkıcı savaşı düşmanlığının nedeni olarak gösteriyor.

Washington Post’un analizine göre, iki ülke uzun süredir çarpışma rotasında görünse de, İsrail ordusunun İran ve müttefiklerine yönelik saldırıları ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesi gibi bir dizi yeni gelişme bugünkü saldırıya zemin hazırladı.

1979 öncesinin sıkı müttefikleri 

1979 İran Devrimi’nden sonra yeni rejim, ABD ve İsrail’i başlıca düşmanları olarak tanımladı.

Bunun nedeni büyük ölçüde devrimden önce İran’dan kaçan  Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin ABD ve İsrail ile olan bağlarıydı.

İsrail’in 1948’deki kuruluşundan itibaren Ortadoğu’daki varlığı Arap ülkelerinin yoğun tepkisiyle karşılaştı. Bu durum İsrail’i bölgede Arap olmayan güçlerle ittifaklar aramaya itti. İran, Şah Muhammed Rıza Pehlevi döneminde, İsrail’in bölgedeki stratejik müttefiklerinden biri oldu.

Ayetullah Humeyni liderliğinde kurulan yeni rejim İsrail’i “Küçük Şeytan”, ABD’yi ise “Büyük Şeytan” ilan etti.

İran’ın nükleer programı 

Geçtiğimiz yirmi yıl boyunca İsrail defalarca İran’ı nükleer silah geliştirmekle suçladı. İran nükleer programını sadece barışçıl amaçlarla sürdürdüğünde ısrar ediyor, ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Tahran’ın istediği takdirde ‘birkaç’ nükleer bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu uyarısında bulundu.

UAEA ve Batılı ülkeler, İran’ın yapılandırılmış bir nükleer silah programına sahip olduğunu tahmin ediyor. İran, programının barışçıl olduğu konusunda ısrar ederken, uranyumu silah yapımına yakın seviyelerde zenginleştirmeye devam ediyor.

İran rejimi ve vekil güçleri 

İsrail, nükleer silah sahibi İran’ı varoluşsal bir tehdit olarak görürken, Tahran’ın vekil güçlerden oluşan bölgesel ağını kırmak, İsrail’in temel hedeflerinden biri.

Netanyahu bu endişesini “Tahran’ın diktatörleri on yıllardır küstahça ve açıkça İsrail’in yok edilmesi çağrısında bulundular. Bu söylemlerini nükleer silah geliştirmeye yönelik bir programla desteklediler.” diye dile getirdi.

İran geçtiğimiz kırk yıl boyunca ‘direniş ekseni’ adını verdiği silahlı gruplardan oluşan bir ağ kurdu. Lübnan’daki Hizbullah, Yemen’deki Ensarullah (Husiler) Pakistan ve Afganistan Şiilerinden oluşan Fatimiyyun ve Zeynebiyyun tugayları ile Irak ve Suriye’deki daha küçük gruplar son yıllarda bölgede önemli bir etkiye sahip oldu.

Ancak bu eksen, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırarak Gazze Şeridi’nde devam eden savaşı başlatması ve bölgedeki çatışmaların yoğunlaşmasından bu yana zayıfladı.

İsrail ordusunun saldırıları sonucu Hizbullah’ın zayıflaması, İran’ın komşu Suriye’deki müttefiki Beşar Esad’in geçtiğimiz aralık ayında düşmesine katkıda bulundu.

Hasan Nasrallah’ın öldürülmesine misilleme olarak İran’ın geçen yıl İsrail’e iki füze saldırısı düzenlemesinin ardından İsrail, İran’ın füze mevzilerini imha eden ve hava savunmasını zayıflatan bir hava saldırısı da dahil olmak üzere hava saldırılarıyla karşılık verdi.

Bütün bu gelişmelerin ardından İran’ın vekil ağının çökmesi İsrail’in saldırı düzenlemesi için bir fırsat yarattı.

İsrail ordusu neden şimdi saldırdı? 

Netanyahu, İran’ı vurmak için zamanın daraldığını belirterek, İran’ın son zamanlarda zenginleştirilmiş uranyumu silah haline getirmek için adımlar attığını iddia etti ve “Eğer durmazlarsa, İran çok kısa bir süre içinde nükleer silah üretebilir” dedi.

Aynı zamanda ABD ile İran arasındaki nükleer görüşmelerin durumu da Tel Aviv’e bir fırsat penceresi sundu. Söz konusu görüşmeler durmuş durumda, ancak pazar günü Umman’da altıncı turun yapılması için çabalar var.

Anlaşma, ABD’nin İran’a uyguladığı sert ekonomik yaptırımların bir kısmını kaldırmasına yol açarak İsrail’in bir saldırı düzenlemesini zorlaştırabilir.

İsrailli yetkililer görüşmelerin İran’ın nükleer bombaya doğru gizli adımlar atarken zaman kazanması için bir fırsat doğurmasından endişe ediyor.