• Ana Sayfa
  • Manşet
  • İran’da savaş karşıtı açıklama yapan sosyolog tutuklandı

İran’da savaş karşıtı açıklama yapan sosyolog tutuklandı

Tarbiat Modares Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Mustafa Mehraeen, dün sosyal medya hesabından İran ve İsrail arasındaki savaşın bitirilmesi için açık bir mektup yayınladı.

İran’da savaş karşıtı açıklama yapan sosyolog tutuklandı
İran’da savaş karşıtı açıklama yapan sosyolog tutuklandı
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Haziran 2025 12:41

İran ve İsrail arasındaki çatışmaların sonlandırılması çağrısı yapan sosyolog Mustafa Mehraeen, İran’da tutuklandı.

Tarbiat Modares Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Mustafa Mehraeen, dün sosyal medya hesabından İran ve İsrail arasındaki savaşın bitirilmesi için açık bir mektup yayınladı.

Sosyolog Mahraeen, İran yönetimine yazdığı açık mektupta savaşın bitirilmesi çağrısı yaptı. Mahraeen, yazdığı mektubun ardından evine baskın düzenlenerek gözaltına alınıp tutuklandı.

Evin Cezaevi’ne gönderilen Mehraeen’in daha önce Ali Hamaney’e hitaben çeşitli açık mektuplar yayımlamış; bu mektuplarda İran İslam Cumhuriyeti’nin temel politikalarını eleştirerek referandum yapılması, liderin istifası ve ABD ile müzakerelerin başlatılması çağrısında bulunmuştu.

Söz konusu mektuplar nedeniyle Mehraeen hakkında çeşitli dosyalar açılmıştı. Mehraeen, sık sık ölüm tehditleri içeren mesajlar aldığını duyurmuştu.

Mehraeen savaş karşıtı çağrısında şu ifadelere yer verdi:

“Ayetullah Ali Hamaney ve diğer siyasi ile askeri yetkililere hitaben: Derhal savaşı sonlandırın ve iktidarı terk edin.
Sayın yetkililer, İsrail rejiminin ne tür bir yönetim olduğu ya da Yahudi-Filistin meselesinde geçmişte ne yaşandığı bir yana, siz İran topraklarını, halkını ve değerlerini, sadece ideolojik gerekçelerinize dayalı ve yanlış analizlerinizle yok etme hakkına sahip değilsiniz. Ben bir İran vatandaşı olarak soruyorum: Bu ülkeyi ve geçmişin emanetini yok etme hakkı size kim tarafından verildi? Özetlemek gerekirse, ben bu kutsal toprakların barışsever halkı adına şöyle sesleniyorum:

* Bu delilik ve yıkıcı savaşçı ruhu hemen sonlandırın. İster inanın ister inanmayın, İsrail ordusunun bu birkaç günlük yıkıcı saldırısı gösterdi ki ne halk ne de yönetim olarak siz, gerçek anlamda savaşan veya savunan bir güç değilsiniz. Bu yaşananlar ortada bir devlet otoritesinin olmadığını gösteriyor. Nitekim bu savaşta ülke her yönden vuruluyor ve siz hiçbir şekilde savunamıyorsunuz. Bu da hükümet yürütme yeterliliğine sahip olmadığınızı açıkça ortaya koyuyor. Artık zaman geldi: İktidarı bırakın ve bu topraklara yeniden siyasi ve toplumsal düzeni kazandırın.

* Ülke yıkımın eşiğindeyken, derhal müzakerelere geri dönün—özellikle ABD ile. Küresel düzenin kurallarını kabul ederek, savaşı bitirin. Dönüşünüzün tek amacı budur. İster kabul edin ister etmeyin; bu halk artık sizi yönetici olarak görmüyor. Siz halâ burada kalırsanız, tarih, ahlak ve insani değerler açısından bu topraklar için bir utanç kaynağı olursunuz. Savaş yerine; ülkeyi bilgili, onurlu ve ulusal çıkar gözeten bir grup yeteneğe devredin ki, düzeni sağlasınlar. Size tek ricamız, insan onurunun ve adaletin gereği olarak, sıradan vatandaş olarak yaşamanıza izin verilmeli.

*Bugün İran halkı—dini, seküler, her kesimdir—küresel sistemin gerçeklerini biliyor. Bunları anlamak istiyor. Dolayısıyla halkı ‘durumu anlamamakla’ suçlamayın. İktidarınızı barışçıl şekilde devretmenizi bekliyor. Yeni siyasi kadroların gelmesini isteyin. Böylece halk barış içinde yaşama fırsatı bulur. Kaos çıkararak, bu ülkeyi hâlâ daha kötü bir noktaya sürüklemekten vazgeçin. İslam Cumhuriyeti rejimi sona ermiştir ve bu hem siyaset sahasında hem de sokaklarda defalarca dile getirilmiştir. Bu gerçeği kabul edin; halkın yanında yer alın. Tarihsel olarak doğru olması için yeniden inşa sürecine destek verin. Ve unutmayın: herhangi bir baskı, çatışma ya da kan dökülmesine başvurmayın. Ailelerin, sıradan halkın barış içinde yaşamasına engel olmayın. Retorik konuşmalar, boş nutuklar yerine, ‘normal bir hayat istiyoruz’ talebine saygı gösterin. Artık iktidar sizde değil. Fakat uluslararası sistem sizi bu ülkenin geçici temsilcisi olarak görüyor. Lütfen derhal müzakerelere dönün ve savaşı bitirin. Böylece halk yeni politik düzeni kurabilir.

* Son olarak, sevgili ve korunmasız halkıma, özgür düşünürlere, akademisyenlere, kültür, sanat, spor insanlarına diyorum ki: Bu, sessizlik zamanı değildir. Önümüzdeki 24 saat içerisinde bu kişiler savaşı durdurursa ya da durdurmazsa, bizzat kendiniz sokaklara çıkın. Beyaz bayraklar taşıyın, beyaz giyin ve sadece ‘Peace with the world (Dünya ile Barış)’ sloganını atarak, savaşın sona ermesini ve yeni İran’ın doğmasını talep edin. Bu hareket, sıradan halk olarak bizlerden, bu toprakların onurunu yeniden kurmak için ilk adımdır.” (MA)