İsrail ve İran arasında karşılıklı çatışmaları sonlandırmak için neler yapılıyor?

Reuters haber ajansının 15 Haziran akşamı aktardığına göre, İran, arabuluculuk yapan Katar ve Umman’a, İsrail saldırıları sürdüğü sürece ateşkes konusunda müzakereye açık olmadığını bildirdi.

İsrail ve İran arasında karşılıklı çatışmaları sonlandırmak için neler yapılıyor?
İsrail ve İran arasında karşılıklı çatışmaları sonlandırmak için neler yapılıyor?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 16 Haziran 2025 14:04
  • Güncellenme: 16 Haziran 2025 16:35

İsrail ve İran arasındaki çatışmaların patlak vermesinden 4’üncü gününde, çatışmanın kontrolden çıkmasını önlemek ve nihayetinde bir çözüme kavuşturmak için uyumlu ancak sınırlı diplomatik çabalar devam ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, İsrail ile İran arasında devam eden saldırıların sonlandırılması ve çözüme giden yol bulunması için acil diplomatik müzakere çağrısında bulundu.

Türk, İsviçre’nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jürg Lauber başkanlığında başlayan toplantının açılışında konuşma yaptı.

İsrail ile İran arasında devam eden çatışmaların tırmanışının “derin endişe verici” olduğunu belirten Türk, “Bu saldırıları sonlandırmak ve çözüme giden bir yol bulmak için gerginliğin azaltılması ve acil diplomatik müzakere çağrısında bulunan herkese katılıyorum.” dedi.

Trump: Bazen önce savaşmak gerekebilir

ABD Başkanı Donald Trump ise, İsrail ile İran’ın bir anlaşmaya varmasını umduğunu söyledi ancak “Bazen ülkelerin önce savaşması gerekir” dedi.
15 Haziran Pazar akşamı Kanada’daki G7 zirvesine gitmeden önce gazetecilere konuşan Trump, ABD’nin İsrail’e desteğini sürdüreceğini belirtti ancak İsrail’den İran’a yönelik saldırılarına ara vermesini isteyip istemediği sorusuna yanıt vermedi.

Trump, “İran ve İsrail anlaşma yapmalı ve yapacaklar” dedi ve kendisinin bunu sağlayacak kişi olduğunu ileri sürdü.
Donald Trump, “Şu anda birçok görüşme ve toplantı devam ediyor. Çok şey yaptım ve hiçbirini üstlenmedim ama sorun değil, halk bunu biliyor” dedi.

Trump, 14 Haziran Cumartesi de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisini aradığını ve doğum gününü kutladığını söylemişti. Trump Putin’le İsrail-İran krizini de görüştüklerini belirtti.
Trump, “O da, benim gibi, İsrail-İran savaşının sona ermesi gerektiğini düşünüyor. Ben de ona, kendi savaşının da bitmesi gerektiğini söyledim” dedi.

Reuters haber ajansının 15 Haziran akşamı aktardığına göre, İran, arabuluculuk yapan Katar ve Umman’a, İsrail saldırıları sürdüğü sürece ateşkes konusunda müzakereye açık olmadığını bildirdi.
Reuters’a konuşan bir yetkili “İranlılar, Katar ve Ummanlı arabuluculara, İsrail’in önleyici saldırılarına verdiği yanıtı tamamlamadan ciddi bir müzakereye girmeyeceklerini iletti” dedi. Yetkili, çatışmanın hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemedi.

İsrail ve İran arasındaki çatışmaların sonlandırılması 15 Haziran akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Trump arasında yapılan görüşmede de gündeme geldi.
Erdoğan, Trump’ın yaptığı son açıklamaları memnuniyetle karşıladığını, tüm bölgeyi ateşe atabilecek bir felaketin engellenmesi için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, nükleer anlaşmazlığın çözümünün diplomasiden geçtiğini, bu yolda Türkiye’nin kolaylaştırıcılık dahil her türlü gayreti sergilemeye hazır olduğunu belirtti.
Erdoğan önceki görüşmede de ABD’nin anlaşmazlığın çözümü için nükleer müzakerelerin devam etmesi gerektiğine dair görüşünün desteklendiğini, kontrol dışı bir tırmanmanın önlenmesi için Türkiye’nin elinden geleni yapmaya hazır olduğunu belirtmişti.

Arabuluculuk iddiaları

İsrailli kaynaklara göre İran, Katar ve Umman’dan ABD’yi ateşkes görüşmelerine istekli olduğu konusunda bilgilendirmek için aracı olmalarını ya da Washington’un İsrail’i saldırılarını durdurmaya teşvik etmesini isterken, Suudi Arabistan da İran ve İsrail arasındaki düşmanlıkların azaltılmasını sağlamak için gizli diplomatik çabalar yürütüyor olabilir.

Bu diplomatik manevralar pazar günü İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a müzakere masasına dönmesi ve nükleer faaliyetleriyle ilgili bir anlaşma yapması yönündeki çağrılarına olası bir yanıt olarak, İran’ın nükleer bir anlaşmayı müzakere etmeye açık olduğunu duyurmasıyla yankı buldu.Arakçi, Tahran’daki yabancı diplomatlara yaptığı açıklamada, “İran’ın nükleer silah peşinde koşmamasını sağlamayı amaçlayan her türlü anlaşmaya hazırız” dedi.

AB diplomasinin neresinde?

Avrupalı liderler, Orta Doğu ve ötesine yayılabilecek topyekûn bir savaştan kaçınmak için diplomatik bir çözüm çağrısında bulunuyor ancak güvenlik uzmanı Claude Moniquet Euronews’e yaptığı açıklamada Avrupa’nın “kenarda oturmak” zorunda bırakıldığını söyledi.
Moniquet’ye göre, bu görüşmeler şu anda şüpheli olabilir ancak “Avrupalılar zaten bu görüşmelerden dışlanmıştı.

Eski Fransız istihbarat subayı ve yazar, “Avrupalılar, Gazze’deki savaş ya da Lübnan’daki savaşla ilgili tüm önemli diplomatik manevralardan neredeyse dışlandılar,” dedi.Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, tırmanan durumla ilgili olarak İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüştükten sonra Cuma günü geç saatlerde X’te yaptığı açıklamada, “Diplomatik çabalar gerilimin daha da artmasını önlemek için hayati önem taşıyor” dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cuma günü düzenlediği basın toplantısı, Avrupalı liderlerin İsrail’e verdikleri koşullu desteği çok iyi özetliyordu.

Macron, “İsrail’in güvenliğini destekliyoruz ve İsrail saldırıya uğrarsa, Fransa bunu yapabilecek bir konumda ise İsrail’i savunmak için operasyonlara katılacaktır” dedi, ancak Fransa’nın “herhangi bir saldırı operasyonuna” katılmayacağını açıkça belirtti.”Biz her zaman, İran’ın nükleer ve balistik füzeleri konusunda askeri müdahaleden ziyade diplomatik yolu tercih ettik. Bu nedenle Fransa İsrail’in saldırmasını tavsiye etmedi” diyen Macron, Fransa’nın bu kararı “İsrail ile birlikte planlamadığının” altını çizdi.Gazze’deki duruma da değinerek “Bu saldırılar bizi orada bir ateşkes sağlama ihtiyacından uzaklaştırmamalı,” diyen Macron, Filistin bölgesinde uygulanan insani ablukayı “haksız” olarak nitelendirdi.

Benzer şekilde İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Cuma günü yaptığı açıklamada, “Şimdi itidal, sükûnet ve diplomasiye dönüş zamanıdır” dedi.Ancak Times of London’ın haberine göre, İngiltere’nin İsrail’in İran’a saldırısından önce haberdar edilmemesi ve misyonu desteklememesi “iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüye gittiğinin” altını çiziyor.Gazeteye konuşan diplomatlar, Starmer’ın iki aşırı sağcı İsrailli bakana yaptırım uygulamasının ardından İsrail’in artık İngiltere’yi “güvenilir bir ortak” olarak görmediğinin ortaya çıktığını söyledi.