Dışişleri Bakanı Fidan: Bölgemizde artık ele alınması gereken bir İsrail sorunu var

İslam İşbirliği Teşkilatı 51. Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarını sert şekilde kınayarak, İslam ülkelerine “tek ses” olma çağrısı yaptı. Fidan, Filistin davasının İİT’nin varlık sebebi olduğunu vurguladı.

Dışişleri Bakanı Fidan: Bölgemizde artık ele alınması gereken bir İsrail sorunu var
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 21 Haziran 2025 13:43

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 51’inci Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, İstanbul’da Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ev sahipliğinde başladı. Toplantının açılışında konuşan Fidan, gündemin merkezine İsrail’in bölgeye yönelik saldırgan politikalarını yerleştirdi.

Fidan’ın konuşmasından öne çıkanlar:

“Gazze’de soykırımı sürdüren ve işgal altındaki tüm toprakları kana bulayan İsrail şimdi de komşumuz İran’a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir. İstişarelerimizde öncelikle bu sınır tanımayan saldırganlığa dur demek için sergileyeceğimiz güçlü duruşu ve atacağımız ortak adımları ele alacağız.

Dönem başkanlığımız süresinde çalışmalarımızı dört temel alanda yoğunlaştırmayı hedefliyoruz; devam eden krizler karşısında dayanışma içerisinde hareket edeceğiz ve çözüm arayışlarını yoğunlaştıracağız. Teşkilatımızın diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla ilişkilerini geliştirmek için gerekli adımları atacağız. Müslüman azınlık ve toplulukların haklarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Üye ülkelerin kapasitelerinin artılması yönünde sektörel toplantılar artarak devam edecek.

‘Bu sorun apaçık İsrail sorunudur’

Kıymetli katılımcılar, İsrail’in devam eden saldırganlığı ve işgal politikaları bölgemizde artık ele alınması gereken bir İsrail sorunu bulunduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Bu sorun, ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur. Bu sorun apaçık İsrail sorunudur.

İran’ın nükleer programı ile ilgili müzakerelerin devam ettiği bir zamanda İsrail tarafından İran’a gerçekleştirilen saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bölgemiz için felaketle sonuçlanabilecek ve diğer bölgelere de pek çok menfi yansımaları olacak bu hukuk dışı saldırılara derhal son verilmesi gerekmektedir.

Uluslararası toplumun ilk önceliği mevcut durumun bölgesel ve küresel güvenliği daha da tehlikeye atacak bir şiddet sarmalına dönüşmesini önlemek olmalıdır. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerginliğin daha da tırmanmasını önlemek için atılacak her türlü diplomatik adımı destekliyor, yoğun temas trafiğimizi sürdürüyoruz.

İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin İsrail’in bu eylemlerine karşı birlik içinde hareket etmeleri ve İran’la gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz. İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarına ve insanlık suçlarına devam ediyor.”Filistin davası ve Kudüs’ün sahiplenilmesi İslam İşbirliği Teşkilatı’nın varoluş nedenidir”

Sadece Gazze değil, Batı Şeria da bir savaş bölgesine dönüştürülüyor. İsrail’in amacı Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmektir. Kalıcı ateşkes rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması ve Gazze’ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu amaçla devam eden müzakereleri güçlü bir şekilde destekliyoruz.

Katar ve Mısır’a bu konudaki gayretleri için bir kez daha teşekkür ediyorum.

İki devletli çözümün adil ve kalıcı bir barışın sağlanması için uygulanabilir tek yol olduğu açıktır. Filistin topraklarında devam eden işgalin bölgemizdeki tüm çatışmaların kökeninde yatan neden olduğu artık çok daha net bir hale gelmiştir.

Filistin davası ve Kudüs’ün sahiplenilmesi İslam İşbirliği Teşkilatının varoluş nedenidir.”

Suriye’nin İİT’ye dönüşü  

Değerli kardeşlerim, ortak çabalarımız sayesinde bugün Suriyeli kardeşlerimizle istikrarlı ve müreffeh bir Suriye hedefi doğrultusunda gerekli adımları atmamız mümkün olmuştur.

Suriye’nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Devam eden yaptırımların hafifletilmesi süreciyle eşzamanlı olarak hep birlikte Suriye halkının arkasında durmaya devam etmeliyiz.

‘Balkanlar İslam coğrafyasının kadim bir parçası’

İslam coğrafyasının kadim bir parçası olan Balkanlar sadece tarihi bağlarımızın değil, aynı zamanda ortak medeniyetimizin ve kardeşliğimizin de derin izlerini taşımaktadır. Bu topraklarda yaşayan Müslüman kardeşlerimiz geçmişte nice sınamalardan geçtiler. Bugün de parçalanma tehlikesine karşı dirayetle, vakarla mücadele etmekteler.

Onların yalnız olmadığını, İslam aleminin Bosnalı kardeşlerimize sahip çıktığını göstermek ortak görevimizdir. Bölgedeki ayrımcı, ayrılıkçı ve nefret temelli söylemleri dini ve etnik revizyonist yaklaşımları en güçlü şekilde kırıyoruz.

Sudan iç savaşı

Öte yandan, 3 yıl aşkın süren devam çatışmaların getirdiği derin acıları yaşayan Sudanlı kardeşlerimiz için yüreklerimiz sızlamaktadır. Türkiye olarak bu krizi sona erdirmek için tüm bölgesel ve uluslararası barış çabalarını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Uluslararası toplumu da Sudan’da barış ve istikrarın sağlanmasına samimi şekilde destek olmaya çağırıyoruz.  Unutmayalım ki bu meselenin çözümü sadece Sudan halkı için değil. Afrika boyunzu Başta olmak üzere kıtanın tamamı için hayati önem taşımaktadır.

Hindistan ve Pakistan sorunu

Diğer yandan Pakistan ve Hindistan arasında yaşanan çatışma Güney Asya’daki barış ve istikrarın kırılganlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Taraflar arasındaki ateşkes kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu fırsatın diyalog yoluyla sorunları çözmek için değerlendirilebileceğini ümit ediyoruz. Keşmir meselesi başta olmak üzere bölgedeki ihtilaflar çözülmedikçe gerili potansiyeli baki kalacaktır.

Diyalog kanallarının işler hale getirilmesi lazımdır. Doğrudan ve sağlıklı bir diyaloğun Güney Asya’da barışa Güvenliğe ve istikrara katkıda bulunacağına inanıyoruz.

‘Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunmakta’

Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunmakta. İslam dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk Devleti İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci olarak temsil edilmektedir. Ancak ne yazık ki Kıbrıslı Türkler onlarca yıldır kendilerine dayatılan haksız ve insanlık dışı izolasyon altında yaşamaya devam etmekteler. Tüm üye ülkeleri, Kıbrıslı Türklerin doğal haklarını desteklemeye ve onlarla doğrudan temas kurmaya çağırıyoruz.

Batı Trakya’daki Türk Müslüman azınlığı ve Yunanistan’daki 12 adalardaki Türk nüfusu en temel hak ve özgürlüklerden bile yararlanmalarını engelleyen ciddi ihlallerle karşı karşıyadır. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bu konuya ilgisi Müslüman Türk azınlığının etnik kimliklerine dini Eğitim ve kültürel haklarına Yunan makamları tarafından gereken saygının gösterilmesini sağlamak için son derece mühimdir.

Birlik mesajı…

Değerli kardeşlerim, ümmetimiz büyük ve güçlüdür. Bu gücümüzü bölgemize istikrar ve refah getirmek için kullanmaya devam etmeliyiz. Etrafını yerle bir ederek, insanları katlederek ayakta kalmaya çalışanlara set çekmeliyiz. Gün bugündür, teşkilatımızın tek vücut, tek ses olma gününüdür.”

İİT’de İran’ın talebiyle ”Özel Oturum” düzenlenecek

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin 51’inci oturumu kapsamında, İran’ın talebi üzerine bu akşam özel bir oturum gerçekleştirileceğini de belirtti.

Basına kapalı olarak düzenlenecek toplantıya, tüm İİT üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının veya temsilcilerinin katılması bekleniyor. Özel oturumda, İran’a yönelik son İsrail saldırıları ve bölgedeki artan gerilimin ele alınması öngörülüyor. (ANKA)