11’inci Trans+ Onur Yürüyüşü an an şöyle yaşandı:
Bugün İstanbul’da 11. Trans+ Onur Yürüyüşü “Başkaldırı / Serhildan” temasıyla gerçekleştirildi. Yürüyüş öncesi İstanbul’un birçok noktasında yoğun güvenlik önlemleri alınırken Taksim’den Beşiktaş’a, Karaköy’den Kadıköy’e kadar pek çok bölge polis ekipleriyle çevrildi. Güvenlik önlemleri kapsamında yurttaşlar yoğun bir GBT aramasından geçirildi.
Şişli Kaymakamlığı, dün gece yayımladığı kararla, 22 Haziran Cumartesi günü için ilçede yapılması planlanan her türlü etkinliği yasaklayarak, sosyal medyadaki protesto ve etkinlikler düzenlemeye yönelik çağrıların kamu düzenini tehdit edebileceği, , toplumsal huzuru bozabileceği ve yurttaşların temel hak ve özgürlüklerini olumsuz yönde etkileyebileceği gerekçesiyle engelleme kararı aldı.
Trans Onur Haftası Komitesi, yasak kararına karşı yaptığı açıklamada, “YASAK NE AYOL? 11. Trans Onur Yürüyüşü yarın gerçekleşecek ki sen yasaklasan da yasaklamasan da…” ifadelerini kullandı.
‘Alelacele çıkarılan yasaklar olduğu için yanlış paylaşılmış’
Sabah saatlerinde ise İstanbul Valiliği bir açıklama yaparak, toplanma çağrılarına karşı tüm açık alanlarda toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, bildiri dağıtma, oturma eylemi gibi etkinliklerin 24 saat süreyle yasaklandığını duyurdu.
Valiliğin açıklamasında yasaklama kararına yönelik “ilçemizde” ifadesi kullanılmasına rağmen İstanbul’un hangi ilçesi olduğu belirtilmedi. Açıklamada tedbir olarak duyurulan bariyerleme ve trafiğe kapatma uygulamalarının Taksim Meydanı, Gezi Parkı ve İstiklal Caddesi gibi Beyoğlu sınırlarında olması nedeniyle, kararın aslında Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından alındığı ve İstanbul Valiliği tarafından paylaşıldığı anlaşıldı.
Yasaklama kararına tepki gösteren LGBTİ+ aktivistleri ise alelacele çıkarılan yasaklar nedeniyle açıklamaların bile yanlış paylaşıldığını belirterek, “Sanırım alelacele çıkarılan yasaklar olduğu için yanlış paylaşılmış” yorumunda bulundu.
Metro hatlarına kısıtlama
Öte yandan Metro hatlarında da kısıtlamalar getirildi. İstanbul Valiliği’nin aldığı karar doğrultusunda M2 Yenikapı-Hacıosman Metro hattı Taksim istasyonu, Şişhane istasyonu İstiklal Caddesi ve Refik Saydam girişi ile F1 Taksim-Kabataş Füniküler hattı kapatıldı.
Yasak kararlarının ardından İstanbul Trans+ Onur Haftası Komitesi tarafından sosyal medya paylaşımı yapılarak, “O yasak kararınızın üzerine bastık ve çiğnedik YÜRÜYECEĞİZ. Yasaklarınızı tanımıyoruz. Beklemede kalın aşkım. Yasak ne ayol?! Qedex çi ye?” ifadeleri kullanıldı.
Tüm bu yasak kararları ve önlemler sürerken, İstanbul’daki bir üst geçitten Trans bayrağı sallandırıldı. Paylaşıma, “Bugün yürüyoruz aşkım. Yasakladığınız her yerden dalgalanıyor bayraklarımız” notu düşüldü.
Yürüyüş başlamadan aktivistler gözaltına alındı
Saat 13.30’da Kadıköy’de yürüyen iki LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı. Ardından saat 14.30’da yine Kadıköy’de bir aktivist daha polis tarafından gözaltına alındı.
Yürüyüş Acıbadem’de gerçekleşti
🔺İstanbul’da 11’inci Trans+ Onur Yürüyüşü, polis ablukası ve yasak kararlarının altında gerçekleşti
🔺60’ın üstünde kişinin gözaltına alındığı ve hala gözaltı işlemlerini devam ettiği yürüyüşte trans+’lar, “Kestiğiniz yerden gürleştik, yaralarımızı öfkemizle sardık, vazgeçmedik… pic.twitter.com/POzwGgD7yF
— İlke TV (@ilketvcomtr) June 22, 2025
Saat 17.00’de aktivistler, Kadıköy’ün Acıbadem Mahallesi Nakkaş Sokak ile Necipbey Sokak kesişiminde bir araya geldi. LGBTİ+ aktivistler, “Başkaldırıyoruz / Serhildan” yazılı pankartlarını açarak yürüyüşe başladı.
“Be trans Jiyan nabe”, “Dönmeyiz dönmeyiz biz bu yoldan dönmeyiz” ve “Nerdesin aşkım, buradayım aşkım” sloganlarıyla başlayan yürüyüş, daha ilk anda sivil polislerin müdahalesiyle karşılaştı.
Basın açıklamasının okunamadığı protestoda aktivistler, ellerindeki trans bayrakları ve dövizlerle koştu.
Sivil polisler, müdahale sırasında yere düşürdükleri aktivistleri sivil araçlara bindirmek istedi. Bu sırada DEM Parti milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu, gözaltı işlemlerine tepki göstererek, sivil araçlara bindirmenin usulsüz olduğunu hatırlattı.
Polislerin milletvekillerine yönelik fiziki müdahalesiyle tansiyon yükseldi.
Farklı sokaklara dağılan aktivistlerden en az 30 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Yürüyüş alanından ayrıldıktan sonra Kadıköy Halitağa bölgesinde 11 kişilik bir grup daha gözaltına alındı.
Kadıköy’ün birçok noktasında gözaltılar halen devam ediyor.
🔺11’inci İstanbul Trans+ Onur Yürüyüşü gerçekleşti: En az 60 kişinin gözaltına alındığı belirtildi
🔺Sivil polisler, müdahale sırasında yere düşürdükleri aktivistleri sivil araçlara bindirmek istedi. Bu sırada DEM Parti milletvekilleri Özgül Saki ve Kezban Konukçu, gözaltı… pic.twitter.com/POpy5Iiybl
— İlke TV (@ilketvcomtr) June 22, 2025
Yürüyüş Sırrı Süreyya Önder’e adandı
Yürüyüşün Sırrı Süreyya Önder’e adandığı belirtilen açıklamada, “Varlığımızı, hafızamızı, birbirimize olan inancımızı büyütmek için buradayız. Geçen yıl engellemeye çalıştığınız yürüyüşümüzü, baskıya karşı direnişle büyüttük. Bugün sokaktaki varlığımız, kitleselleşmemize yönelik engellerinize teslim olmadığımızın ilanıdır. 2023’te, 6 yıllık aradan sonra 18 Haziran Translarla Eşitlik Günü’nde yaptığımız şanlı 9. Trans Onur Yürüyüşü’nden ardından bu yıl da sokaklardayız. Size asla teslim olmadık, teslim olmayacağız” denildi.
‘Sürece LGBTİ+’lar dahil edilmelidir’
Barış ve demokratik çözüm sürecine ilişkin talepte bulunan trans+lar şöyle dedi:
“Yıllardır bu coğrafyada bir arada yaşamın yollarını arıyoruz. Savaşın ve yok saymanın gölgesinde büyüdük. Var olmanın başlı başına direniş olduğu bu dünyada, barış demekten hiç vazgeçmedik. Şimdi 1 Ekim’den bu yana bu topraklarda “barışın” ihtimali konuşuluyor. Savaşın açıkça hedef aldığı ve şiddetinden doğrudan etkilenen LGBTİ+’lar olarak, barışı ve diyaloğu sadece talep etmiyoruz, inşa sürecinin de parçası olmamız gerektiğini vurguluyoruz ve bir kez daha hatırlatıyoruz: Bu topraklarda gerçek bir barış olacaksa, TRANSLAR olmadan olmaz. Çünkü barış, herkes için olduğunda barıştır. Bu nedenle barış süreci toplumun tüm kesimleri tarafından sahiplenilmeli, barışın kalıcı olması için Meclis’te acilen komisyon kurulmalı, demokratik müzakere zemini güçlendirilmeli ve bu süreçlere LGBTİ+’lar da dahil edilmelidir. Tekrar ediyoruz: SÜRECE LGBTİ+’lar da dahil edilmelidir.”
‘Aileci politikalarınıza başkaldırıyoruz’
Açıklamada 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi ve LGBTİ+’lara dönük politikalara yönelik şu ifadeler yer aldı:
2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi, hormon kısıtlamaları ve HÜDA PAR tarafından Meclis’e sunulan yasa tasarısını hatırlatan trans+’lar, şunları ekledi:
“Bakanlıktan sızan ve domuz bağcı HÜDA PAR’ın teklif olarak sunacağını söylediği LGBTİ+ düşmanı yasa tasarıları ise doğrudan varoluşumuzu yasaklamayı hedefliyor. Bunların hepsi aile politikalarının bir parçası. LGBTİ+’ların ve kadınların bedenlerini denetim altına alan aileci politikalar, LGBTİ+’lara karşı nefreti örgütleyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Nefretinizin, şiddet faili erkekleri cezasızlıkla ödüllendirmenizin toplumsallaşmasına izin vermiyoruz. Her zamankinden daha cesuruz, daha çok birlikteyiz; tüm baskılara rağmen kamusal alandaki kişisel-politik varlığımızı her an sürdürüyoruz. LGBTİ+ düşmanı kurumsallaşmış aileci politikalarınıza BAŞKALDIRIYORUZ!”
‘Hayatta kalmaya devam eden translar olarak sizlere haykırıyoruz’
Trans cinayetlerinin her yıl artarak devam ettiği kaydedilen açıklamada, bu cinayetlerin münferit değil bir yok etme politikasının sonucu olduğu belirtildi. Açıklamada, hayatını kaybeden translar anıldı:
“Hande Kader’in, Buse Şeker’in, Esra Ateş’in ve katledilen diğer tüm arkadaşlarımızın hesabını sokakta sormaya, bizi öldüren düzene karşı yaşamlarımızı savunmaya devam edeceğiz! Eylül Cansın’ın, Zirve Soylu’nun, Didem Akay’ın, Kayra Helin’in, Okyanus Efe’nin ve intihara sürüklenen tüm transların yasını taşıyoruz ve hayatta kalmaya devam eden translar olarak arkadaşlarımızın hafızasıyla sizlere haykırıyoruz: Hayatlarımızı değersizleştiren bu düzenin karşısında varoluşumuzu savunuyoruz, ve BAŞKALDIRIYORUZ!”
‘Bizi sevin diye değil, bu sistemi tanımadığımız için buradayız’
Trans+’lar bu yılki temalarında kullandıkları “Başkaldırıyoruz” kelimesine dair şunları kaydetti:
“Bu yıl ‘Başkaldırı’ diyoruz; çünkü trans varoluş, yalnızca kimliğe değil, cisheteropatriyarkal kapitalizme, devlet şiddetine, milliyetçi erkekliğe ve bizi değersizleştiren tüm düzene karşı bir kopuştur. Biz bu düzene yalnızca uymuyor değiliz; biz bu düzenin dışında bir yaşamın mümkün olduğunu haykırıyoruz. Biliyoruz ki, bedenlerimizin, arzularımızın, emeğimizin ve hayatlarımızın denetlenmesi tesadüf değil: Bu sistem böyle işliyor. Bu yüzden başkaldırımız, sadece görünürlük değil, başka bir hayatı hep birlikte kurma çağrısıdır. Bizi sevin diye değil, bu sistemi tanımadığımız için buradayız!”
‘Kestiğiniz yerden gürleştik, yaralarımızı öfkemizle sardık’
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Yaşamlarını tırnaklarıyla kazıyarak sürdüren trans kadınlarız, görünmezliğe boyun eğmeyen trans erkekleriz, ikili cinsiyet rejimini paramparça eden trans non-binary’leriz! Orospuyuz, bizler çaresizliğe mahkum ettiğiniz göçmen translarız; dilini yok saydığınız Kürt translarız, Ermeni’yiz, göçmeniz, ibneyiz; fabrikada, tarlada, sokakta emeği sömürülen işçi translarız!
60’larda görünmezliğimizi deldik, 70’lerde polis şiddetine direndik, 80’lerde darbeye rağmen güçlendik, 90’larda kara kışın ortasında filizlendik, 2000’lerde yok sayamayacağınız kadar varlığımızı görünür kıldık, 2010’da 1. Trans Onur Yürüyüşü’yle İstiklal’i doldurduk. Başkaldırının tarihini biz yazdık.
Saçlarını kazıyıp trenlerle Eskişehir’e sürgün ettiğiniz trans kadınların öfkesiyle, öldürdüğünüz arkadaşlarımızın yasıyla, karakol basan trans kadınların cesaretiyle, trans neşemizle, arzularımızla, feminist isyanımızla BAŞKALDIRIYORUZ!
Kapitalizme, erkek egemenliğine, aile yılına, transfobiye, polis işkencesine, devlete ve onun atanamamışlarına, yasaklarınıza, zulmünüze, orospufobiye, kayyım siyasetinize, LGBTİ+ düşmanlığına ve yoksulluğa BAŞKALDIRIYORUZ!
Yok sayılmaya, evsiz bırakılmaya, öldürülmeye, intihara sürüklenmeye, kriminalize edilmeye ve tüm yasaklarınıza BAŞKALDIRIYORUZ!
Kestiğiniz yerden gürleştik, yaralarımızı öfkemizle sardık, vazgeçmedik inandık, siz vurdukça biz bilendik, boyun eğmedik, bıkmadık usanmadık: GELDİK, BURADAYIZ, BAŞKALDIRIYORUZ! BAŞKALDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
YAŞASIN TRANS ONUR YÜRÜYÜŞÜMÜZ, YAŞASIN TRANSFEMİNİST MÜCADELEMİZ!
ONUR AYIMIZ KUTLU OLSUN!”
60’tan fazla kişi gözaltına alındı
Gözaltına alınanlara ilişkin henüz net bir sayı açıklanmazken, Trans Onur Haftası Komitesi en az 60 kişinin gözaltına alındığını ve sağlık muayenelerinin ardından Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüleceklerini belirtti. Ayrıca İstanbul Barosu’nun oluşturduğu Kriz Masası’nın da gözaltıları takip ettiği bildirildi.