• Ana Sayfa
  • Manşet
  • Suriye Kadın İnisiyatifi: Alevi kadınlar sistematik şiddetin hedefi

Suriye Kadın İnisiyatifi: Alevi kadınlar sistematik şiddetin hedefi

Kadın hakları savunucuları, uluslararası medya ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçmeye, sessizliğin cezasızlığa zemin hazırladığını hatırlatarak, kadınların hayatının pazarlık konusu edilmesine dur demeye çağırıyor.

Suriye Kadın İnisiyatifi: Alevi kadınlar sistematik şiddetin hedefi
Suriye Kadın İnisiyatifi: Alevi kadınlar sistematik şiddetin hedefi
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 30 Haziran 2025 13:57

Suriye Kadın İnisiyatifi tarafından yayımlanan raporda Suriye’nin Batı bölgelerinde yaşayan Alevi kadınların sistematik şiddetin hedefi haline geldiği belirtildi.

Suriye’nin söz konusu bölgelerinde kaçırma, zorla alıkoyma, işkence, cinsel şiddet ve zorla evlendirme vakaları insan hakları gözlemcileri ve kuruluşları tarafından belgelenmiş durumda. Uluslararası insan hakları kuruluşları, bu suçların mezhepsel bir kimlik temelinde işlendiğine ve insanlığa karşı suç boyutuna ulaştığına dikkat çekiyor.

Tanıklıklar, Şam yönetimine bağlı ‘resmi’ unsurların doğrudan suçlara ortak olduğuna işaret ediyor. Bu tanıklıklara göre, aileler, çocuklarının kaçırılmasına dair şikayetlerini dile getirince tehdit ediliyor, sosyal medyada yardım çağrısı yapmaları engelleniyor. Zorla evlendirme vakaları “yasal evlilik” olarak gösteriliyor ve yerel yetkililer herhangi bir yasal işlem yapmadan dosyaları kapatıyor.

Raporda yer verilen örnekler bu konudaki gerçekleri gözler önüne seriyor. Yerel tanıklar, Şam yönetimine bağlı güçlerin kimi zaman doğrudan kaçırma olaylarını gerçekleştirdiğini, kimi zaman da organize suç şebekeleriyle işbirliği yaptığını aktarıyor. Kaçırılan kadınların izine uzun süre ulaşılamıyor. Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerdeki güvenlik birimleri ise ailelere “unutun, evlendi” diyerek susmalarını istiyor.

Rapor, bu suçların kalıbı ve şiddet biçimi açısından, IŞİD’in Ezidi kadınlara karşı Şengal’de işlediği suçlarla benzerlik taşıdığına dikkat çekiyor. Bunlar arasında cinsel köleleştirme, tehdit, zorla evlendirme, fidye pazarlıkları ve sistematik işkence gibi suçlar sıralanıyor.

Uluslararası hukuk açısından bu eylemler, “zorla kaybetme”, “sistematik cinsel şiddet”, “mezhepsel temelli zulüm” ve “insanlığa karşı suç” kapsamına giriyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün 6’ncı ve 7’nci maddeleri uyarınca bu suçların soykırım suçları kapsamında değerlendirilmesi talep ediliyor.

Suriye Kadın İnisiyatifi ve hak savunucuları, BM’nin öncülüğünde bağımsız bir uluslararası soruşturma komisyonunun acilen kurulmasını talep ediyor. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsü 15’nci maddesi uyarınca soruşturma başlatması isteniyor.

Kadın hakları savunucuları, uluslararası medya ve sivil toplum kuruluşlarını harekete geçmeye, sessizliğin cezasızlığa zemin hazırladığını hatırlatarak, kadınların hayatının pazarlık konusu edilmesine dur demeye çağırıyor.

Raporun son bölümünde yer alan çağrı ise şöyle:

“Hiçbir mezhep, hiçbir iktidar, hiçbir güvenlik aygıtı bu suçların üstünü örterek onurdan bahsedemez. Kadınların kaçırılmasına göz yuman herkes, insanlık vicdanından yoksundur. Sadece adalet değil, insanlık için uyanış talep ediyoruz.”