Türkiye’nin ilk kadın genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün mirasını yaşatmak için Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), bu yıl ilk kez “Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri”ni düzenliyor. Yarışma, Ersöz ile birlikte yaşamını yitiren tüm kadın gazetecilere adanıyor.
Yarışmaya başvurular 17 Haziran’da başladı. Sadece kadın gazetecilerin katılabileceği yarışma, Türkçe ve Kürtçe haber, fotoğraf ve video dallarında düzenlenecek. Son başvuru tarihi 28 Eylül. Kazanan eserler 6 Ekim’de açıklanacak, ödüller ise Gurbetelli Ersöz’ün yaşamını yitirdiği gün olan 8 Ekim’de yapılacak törenle sahiplerine verilecek.
Gurbetelli Ersöz’ün mirası
1990’lı yıllarda yayımlanan Jin dergisinden bugüne uzanan bu mücadele içinde Gurbetelli Ersöz’ün özel bir yere sahip olduğunu belirten ve yarışmayı düzenleyen gazeteci Nişmiye Güler, şöyle konuştu:
“Gurbetelli’nin bıraktığı miras, bugün bu yarışmayla taçlanmalıydı. Çünkü inanılmaz bir miras var ve bu miras sayesinde bugün Özgür Basın’da binlerce kadın yer alıyor. Genç kuşaklara ilham oldu. Kadın gazeteciler televizyonlarda, ajanslarda, gazetelerde her yerde var. Yarışmayı düzenlememizin amacı hem bir çatı altında buluşmak hem de kadınların ortaya koyduğu emeği ödüllendirmek.”
Basında yeni bir dil ve zihniyet
Güler, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “demokratik toplum” vurgulu çağrıya atıfta bulunarak, kadın gazeteciliğin bu çağrının taşıyıcısı olan barış dilini temsil ettiğini söyledi:
“Kadın gazeteciliği, toplumun dönüşümünde rol oynayan yeni bir dilin yaratımıdır. Şilan Aras’ın ardından kurulan kadın ajansı ve televizyonlar da bu sürecin bir parçası. Bugün kadınlar, basının birçok alanında topluma nefes oldu. Bu yüzden amacımız, toplumu dönüştüren öncü rolümüzü güçlendirmek.”
Basın alanında bir ilk
Güler, bugüne dek gazetecilik alanında çeşitli ödüllerin verildiğini ancak Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri’nin bu alandaki ilk kadın odaklı ödül olduğunu vurguladı:
“Toplumda hâlâ ‘bir kadın gazeteci, rejisör, kameraman olabilir mi?’ algısı var. Bu yarışma bu algıyı yıkan bir yerde duruyor. Kadınlar artık her yerde ama emekleri görünmüyor. Bir kadın hem rejisör hem kameraman hem editör hem de muhabir olabilir. Bu emeği görünür kılmak istiyoruz. Kadını görmeyen, küçümseyen zihniyeti kırmayı hedefliyoruz.”
Başvuru çağrısı
Yarışmanın iki ay süren bir hazırlık süreciyle şekillendiğini belirten Güler, birçok gazeteciyle fikir alışverişi yaptıklarını söyledi ve kadın gazetecilere başvuru çağrısı yaptı:
“Bir Gurbetelli vardı ama bugün binlere ulaştı. Bu mirasın nerelere vardığını göstermek için ödül gecesini 8 Ekim’e aldık. Bu tarih bizim için bir yas değil, yeniden doğuşun, var oluşun günü. Görkemli bir tören planlıyoruz. Amacımız sadece ödül vermek değil, bu heyecanı paylaşmak. 8 Ekim’de ödül alsın ya da almasın tüm kadın gazeteciler bu mirası sahiplenmeli. Kalemi omuzladığımızı göstermek için orada olmalıyız.” (MA)