• Ana Sayfa
  • Gündem
  • İletişim Başkanlığı’nda, Fahrettin Altun döneminde neler yaşandı?

İletişim Başkanlığı’nda, Fahrettin Altun döneminde neler yaşandı?

Fahrettin Altun, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün yerine kurulan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ilk dönem başkanlığını yaptı. letişim Başkanlığı, özellikle dezenformasyonla mücadele ve medya politikaları nedeniyle zaman zaman tartışmaların odağında yer aldı.

İletişim Başkanlığı’nda, Fahrettin Altun döneminde neler yaşandı?
İletişim Başkanlığı’nda, Fahrettin Altun döneminde neler yaşandı?
Haber Merkezi
  • Yayınlanma: 10 Temmuz 2025 19:32

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda 10 Temmuz’da görev değişimi yaşandı.

İletişim Başkanlığı’nın kurulduğu 2018 yılından bu yana bu görevi yürüten Fahrettin Altun, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) başına getirildi ve yerine Burhanettin Duran atandı.

Altun, görev süresi boyunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşlarından biriydi.

Muhalif kesim ise onu ‘yeni bir otoriter rejimin kuruluşunda rol oynamakla’ suçladı.

Hükümete yakın çevreler ise Altun’u ‘ülke içi ve dışında Türkiye’nin çıkarları için çalışan, genç ve vizyoner bir isim’ olarak değerlendirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı nedir? 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, devletin iletişim, basın, yayın ve bilgi alışverişi faaliyetlerini koordine eden ve denetleyen bir kurum olarak 24 Temmuz 2018 tarihinde kuruldu.

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün yerine geçen başkanlık, doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

İletişim Başkanlığı, Türkiye’nin hem ulusal hem de uluslararası alanda tanıtım faaliyetlerini yönetmek, kamuoyunu ‘doğru bilgilendirmek’ gibi görevler üstleniyor.

İletişim Başkanlığı, devletin iletişim stratejilerini belirlemek, kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve dezenformasyonla mücadele etmek gibi geniş bir yelpazede görev yapıyor.

Başkanlık, aynı zamanda kamu kurumlarından ve özel sektörden bilgi talep etme yetkisine sahip.

İletişim Başkanlığı, özellikle dezenformasyonla mücadele ve medya politikaları nedeniyle zaman zaman tartışmaların odağında yer aldı.

Tartışmaların odağındaki bürokrat 

49 yaşındaki Altun aslında bir iletişim bilimleri profesörü.

İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) sosyoloji alanında lisans eğitimi gördükten sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans yaptı.

Doktorasını İstanbul Üniversitesi’nde “McLuhan ve Baudrillard’ın Medya Kuramlarının Karşılaştırmalı Çözümlemesi” başlıklı teziyle tamamladı.

Kısa bir dönem ABD’deki Utah Üniversitesi’nde misafir araştırmacı olarak çalıştı.

Altun, AK Parti hükümetleri döneminde kurulan İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, İbn Haldun Üniversitesi ve Fatih Üniversitesi gibi vakıf üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptı.

Ahmet Davutoğlu ile özdeşleşen İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kurucu akademik kadrosunda yer aldı. 2008-2014 arasında bu üniversitenin iletişim bölüm başkanıydı.

İleriki yıllarda, Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde üniversitenin faaliyet izni kaldırıldı.

SETA koordinatörlüğü  

Altun bir dönem, iktidara yakınlığıyla bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) İstanbul genel koordinatörlüğü görevini üstlendi.

Yıllar içinde siyasal iletişim, medya ve iletişim sosyolojisi, siyaset sosyolojisi ve kültürel çalışmalar gibi alanlarda çalışmalar yürüttü, kitaplar yazdı.

Bir yandan da çeşitli gazetelerde köşe yazıları kaleme aldı ve TRT’de televizyon programları hazırlayıp sundu.

Kültürel hegemonya tartışması  

Yıllar içinde Altun’un bazı sosyal medya paylaşımları ve açıklamaları tartışma yarattı.

Bunlardan biri 2018’de, göreve başlamadan kısa süre önce sosyal medyada yaptığı “hegemonya” paylaşımıydı.

Altun, İstanbul’daki bir kitapçıda çektiği ve bir grup yeni çıkan kitabı gösteren fotoğrafı, “Yeter artık! Yerli ve milli bir kültür politikasının vakti gelmedi mi? İstiklal Caddesinin göbeğinde bir kitapçıdan…” mesajıyla paylaştı.

Gelen tepkiler üzerine yaptığı yeni paylaşımda ise “Siyasi hegemonyanız bitti, kültürel hegemonyanız da bitecek…” dedi.

Özellikle bu ikinci paylaşım hem sosyal medya hem de bazı entelektüel çevrelerde tartışma yarattı.

Altun’u eleştiren bazı kesimler yıllar içinde yaptıkları eleştirilerde sık sık bu paylaşıma referans verdi.

Bu kesim, İletişim Başkanlığı’nın asıl amacının AK Parti’nin siyasi çizgisinde bir kültürel hegemonya kurmak olduğunu savundu.

Altun, 2024 yılında yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde yaşananlara değinirken 2018 yılında yaptığı paylaşımı savundu, Türkiye’nin “Batıcı hegemonyayı tahtından indirdiğini” söyledi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ni kurdu

Altun döneminde en fazla tartışılan projelerden biri 2022’de kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) oldu.

Temel amaç, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi olarak açıklandı.

DMM, sosyal medya hesaplarından gündemdeki konularla ilgili sık sık teyit amaçlı paylaşımlar yaptı. Ayrıca haftalık Dezenformasyon Bülteni hazırladı.

Bazı muhalif kesimler ve uzmanlar, DMM’yi “bir propaganda aygıtı ve muhalif medyada çalışan gazetecileri itibarsızlaştırma girişimi” olmakla suçladı.

Muhalif siyasi partiler ise DMM’yi iktidara yakın medya organlarındaki “yalan” haberleri hedef almamakla eleştirdi.

Altun ise merkezin çalışmalarını, “DMM, hem ülkemizde hem de dünya ölçeğinde dezenformasyon içeren bilginin tespitini yapıyor, ifşa ediyor ve doğru bilgiyi kamuoyuyla paylaşıyor” diyerek savundu.

Goebbels eleştirisi

2023 yılında Altun’la ilgili Goebbels tartışması yaşandı.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Şubat 2023’teki depremlerden kısa süre sonra arama-kurtarma faaliyetlerini eleştirdiği bir konuşmada İletişim Başkanlığı’nı hedef aldı.

Kılıçdaroğlu Altun’u, Nazi Almanyasının propaganda bakanı Joseph Goebbels’e benzetti ve “Vitaminsiz Goebbels” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “İletişim Başkanlığı, Erdoğan ne zaman batırırsa, halka hemen bir reklam ve kavram servis etmeye başlıyor” dedi.

Altun ise Kılıçdaroğlu’na sosyal medyadan cevap verdi:

“Şaşırmadığımız ancak şahit olmaktan yine de azap duyduğumuz bir başka şey ise büyük bir afet ortamında bile belli odakların muhalefet kisvesi altında dezenformasyona meşruiyet kazandırmaya çalışması ve ülkemize dönük psikolojik harbin aparatına dönüşmesidir.”

Demirtaş ile polemik

Fahrettin Altun ve eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanı Selahattin Demirtaş arasında da çok konuşulan bir tartışma yaşandı.

2016 yılından beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş, 2023’teki seçimlerden kısa süre önce Gazete Pencere’de yayımlanan yazısında Altun’u eleştirdi.

Demirtaş bu yazısında iktidar partisinin bir trol ordusu kurduğunu öne sürdü ve “Erdoğan’ın seçimler için en güvendiği ordusu, işte bu trol ordusudur. Ordunun komutanı da çakma Goebbels Fahrettin’dir” diye yazdı.

Altun, sosyal medyadan verdiği yanıtta bu açıklamanın “yalanlarla” dolu olduğunu savundu.

Demirtaş’tan ise “6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi, Yasin Börü ve onlarca masumun katili” diye bahsetti. (BBC Türkçe)