• Ana Sayfa
  • Gündem
  • Ahmet Özer’e ‘kent uzlaşısı’ davasında tahliye kararı verildi

Ahmet Özer’e ‘kent uzlaşısı’ davasında tahliye kararı verildi

Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer hakkında tahliye kararı verildi. Ancak, “yolsuzluk” iddiasıyla başlatılan soruşturmadaki tutuklama kararı nedeniyle cezaevinde tutuklu kalmaya devam edecek.

Ahmet Özer’e ‘kent uzlaşısı’ davasında tahliye kararı verildi
Eylül Deniz Yaşar
  • Yayınlanma: 14 Temmuz 2025 14:00
  • Güncellenme: 14 Temmuz 2025 15:28

CHP’den Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer’in kent uzlaşısı soruşturması kapsamında yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün saat 10:00’da Silivri’de başladı.

Prof. Dr. Ahmet Özer, yüzde 49’un üzerinde oy alarak Esenyurt Belediye Başkanı seçilmişti. Ancak 30 Ekim 2024’te “silahlı örgük üyeliği” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınıp tutuklandı. Göreve geldikten sadece yedi ay sonra yerine kayyım atandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ikinci bir soruşturma kapsamında Özer hakkında bu kez “ihaleye fesat karıştırmak” suçlaması yöneltildi. 21 Ocak 2025’te çıkarıldığı mahkemece bu davadan da hakkında tutuklama kararı verildi.

Bugünkü duruşmada Ahmet Özer adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Ancak başka bir soruşturma nedeniyle Özer, cezaevinde tutuklu kalmaya devam edecek.

Duruşmada gün boyun neler yaşandı haberimizde;


Geçici tedbirle görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in duruşmasına katılan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşma sonrası gazetecilere açıklama yaptı.

Günaydın, şunları söyledi:

“Esenyurt Belediye Başkanımız Sevgili Ahmet Özer, tutukluluğunun 258’inci gününde, terör isnadı ile tutuklu bulunduğu davada an itibarıyla tahliye edilmiş bulunuyor. Bu elbette günün iyi haberidir. Ancak şunu gördük ki, 8,5 ayı aşkın bir süredir tutuklu olan bir belediye başkanı var ve bu belediye başkanının tutuklu olduğu davanın hiçbir hukuki temeli yok. 30 Ekim’de gözaltına alınmasının ardından belediyeye kayyum atanmıştı. Bugün mahkeme 6 tanık dinledi. Bu tanıklardan bir tanesi; ‘ben ona 3 bin 600 TL para yolladım çünkü yeğenlerimizin kira parasıydı. Kendisini tanımam’ dedi. Bir başkası, ‘Bir yayın evinde karşılaşmıştık. Benim kitabımı hediye ettim. Hediye kabul etmem dedi. Bana 350 lira kitabın parasını geri gönderdi’ dedi. Biri, ‘Ben onun yeğeniyim, kendisi öz dayımdır. Seçim çalışmaları sırasında, eş, dost, akraba dayanışmaları çerçevesinde topladığımız paraları dayıma gönderdim’ dedi. Sonra 2012, 2014, 2016 yılları arasında -yani 10 yıldan fazla bir süre önce- bir kişiyle yaptığı 74 telefon görüşmesini, bir başkasıyla yaptığı 131 telefon görüşmesini sordular. Onlar da dediler ki, ‘Biz Mersin’de siyaset yapan, sendikalarda çalışan, sivil toplumda çalışan insanlarız. O dönemde Ahmet Hoca Toros Üniversitesi’nin rektör yardımcısıydı. Biz ondan danışmanlık aldık. Onunla fikir alışverişinde bulunduk ve dolayısıyla bu görüşmeler normaldir’.”

‘İftira atmaya devam eden bir meczubu mahkeme bugün dinledi’

“Bunun dışında, CMK uyarınca, asla tanıklık yapmaması gereken bir meczubu da dinledi mahkeme. Oysa hepimiz biliyoruz ki, beş duyuya dayalı bir gözlemi ve bilgisinin olması lazım ve aktaracağı gözlem ve bilginin, adli gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlaması lazım. Oysa tutuklu bulunduğu yerden, iftira atmaya devam eden bir meczubu da mahkeme bugün dinledi. Şimdi soruyoruz. 30 Ekim’den bu yana Ahmet Özer tutuklu. 30 Ekim’den bu yana Esenyurt Belediyemiz bir kaymakam ve üç memur encümen tarafından yönetiliyor. Oysa bugün görüldü ki, bu davanın hiçbir hukuki temeli yoktur ve bu dava tümüyle çökmüştür. Ahmet Özer’e, ailesine, CHP’ye ve demokrasiye, adalete inanan tüm arkadaşlarımıza hem geçmiş olsun, hem de gözü aydın diliyorum. Ama bu dava üzerinden görmeliyiz ki, yürütülen süreç tümüyle siyasidir. Siyasi konjonktürden adaletin nasıl etkilendiğini bir kere daha görmüş olduk. Ama mesele Ahmet Özer meselesiyle bitmiyor. Esenyurt’u halen haksız ve hukuksuz bir şekilde 1 kayyum ve 3 memur encümen hükmetmeye devam ediyor. Derhal bu uygulamaya ve bu düzenlemeye son verilmelidir. Esenyurt’un iradesi, Esenyurt’a geri dönmelidir. Elbette bununla da sınırlı kalmayarak, bu örnekte görülmüştür ki ve batıdaki Kürtleri belediye meclis üyesi yapmak şeklinde saçma sapan suçlamalarla insanları tutuklamak, yalnızca o insana eza ve cefa çektirmekle kalmıyor, Türkiye’de adalet ve demokrasi bırakmıyor.”

‘Hücreler boşalacak, Silivri’den Türkiye özgürleşecek’

“Biz buradan, onlarca yıldır Silivri’deki kumpas davaların tanığı olmaktan, buralardan yurttaşa seslenmekten artık bıktık, usandık. Tabii şunu da ifade etmek isterim ki; Ergenekon’un, Balyoz’un en yoğun dönemlerinde bile adliyenin karşısında basına ayrılmış izole bölümde sizlerle düşüncelerimizi paylaşırken, bugün orası kapatılmış, bir adım geriye gitsek tarlaya düşeceğiz. Burada basınla görüşlerimizi paylaşmak zorunda kalıyoruz. Türkiye’nin bir an evvel olağan hukuk devleti görünümüne dönmesi, içeride, başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere bütün haksız, hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunan belediye başkanlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz ve Ahmet Özer bugün bu davadan tahliye edildi ama bir başka davadan hakkında verilen yine haksız bir tutuklama kararı ile tahliye kararını almasına rağmen hücresine geri döndü. Hücreler boşalacak, Silivri’den Türkiye özgürleşecek.”


Ahmet Özer’e tahliye kararı

14.00-Mahkeme ‘Yurtdışı çıkış yasağı’ ve İstanbul’u terk etmeme’ adli kontrol şartlarıyla Ahmet Özer’in tahliyesine karar verdi.

Ancak, “yolsuzluk “iddiasıyla başlatılan soruşturmadaki tutuklama kararı nedeniyle cezaevinde tutuklu kalmaya devam edecek.


İbrahim Kaboğlu Ahmet Özer davasında söz aldı

13.19-İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu duruşmada söz aldı.

Kaboğlu, Ahmet Özer yargılamasındaki “anayasa ihlalleri” açısından konuşma yaparak sözlerine başladı.

İbrahim Kaboğlu: Ahmet Özer Anayasa Madde 19’a aynıdır bir biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılmıştır. Sayın Özer’e oy veren seçmenlerin hakları da ihlal edilmiş bulunuyor, Anayasa Madde 67’ye de aykırılık söz konusudur. Anayasa Madde 127 gereği etkili belde hizmetinden de vatandaşlar mahrum bırakılmıştır. Malum anayasamız çok sayıda değişiklik geçirdi ve bunlar içinde çok önemli bir düzenleme Madde 13. Çünkü bu gerçekten 19. maddenin ‘tutuklanabilir’ şeklindeki tekdir yetkisini kısıtlayıcı bir madde. Ben tabii ki kesinlikle Ceza Muhakemesi Kanunu’na girmeyeceğim, çünkü bu kanunu sizler benden çok iyi biliyorsunuz. Ama 2004’te yazılan maddeler Madde 13’ün öngördüğü ölçülülük ilkesine de yanıt veren bir düzenleme. Bu açıdan 19. Maddede ‘tutuklanabilir’ diyor ama 13. madde tutuklamadan aynı amaca ulaşılabiliyorsa başka önlemlere gidilebilir.

İbrahim Kaboğlu: Ahmet Özer 9 ay tutuksuz yargılansa bugün ne değişecekti?

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu Ahmet Özer’in duruşmasında savunma adına kısa bir söz aldı.

İbrahim Kaboğlu: Ben anayasayı okutmuş bir öğretim üyesi olarak sayın Özer ile meslektaşlığımızın getirdiği bir sempati sonucu değil reel olarak bunları belirtme gereği duyuyorum. Konuşmam aynı zamanda her birimizin anayasal ve yargılanma hakkının bir gereğidir. Sizin biraz sonra telaffuz edeceğiniz karar adaletin tecellisi açısından çok önemli olacaktır. Bugüne kadar tanık olduğumuz durum sayın Özer’in 9 aylık tutukluluğu anayasalar bağlamında bir yaptırım olmuştur. Anayasamız Madde 38 ile yetinmemiş, Türkiye Olağanüstü Halde veya seferberlik halinde bulunsaydı ya da savaş halinde bulunsaydı dahi suçsuz sayılmaz hakkı mutlak bir hak. Suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Ama bütün bu tanık olduğumuz uygulama Ahmet Özer hakkında bir suçluluk algısı yaratılması sonucunu doğurmuştur. Şu soruyu sorarak sonlandırmak istiyorum sözlerimi; eğer sayın Özer 9 ay boyunca tutuksuz yargılansaydı bugünkü durumda ne değişecekti? Tam geçen hafta bu saatte Bolu’da Kartalkaya duruşmasındaydım. O duruşmada heyet başkanının çaresizliğine tanık oldum, esasen orada bulunması gereken Turizm Bakanı’nın bulunmaması bir yana, bürokratların bile mahkeme gitmesine izin vermediği için, yargıç orada aşçıyla, kapıcıyla, beşinci derecede görevli kişileri sorumlu tutmak için onların ifadeleriyle yetinmek durumunda kaldım. Ama siz tam tersi durumdasınız, burada 138’e göre karar verip suçsuzluk karinesinden savaş ortamında bile yararlanması gereken bir kişinin suçluluk algısının daha fazla sürdürülememsi için vicdani kanaate göre karar vereceğine inanıyor, sabrınız için teşekkür ediyorum.


Hakimden avukat Hasan Sinar’a da ihtar: Duruşma düzenini bozacak davranış uyarısı

13:01-Ahmet Özer’in avukatlarından Hasan Sinar konuşmasına devam ederken mahkemeden uyarı geldi. Bugün ilk duruşmada olduğundan daha fazla uyarı geldi mahkemeden.

Avukat Hasan Sinar: Etkin pişmanlık taksit taksit uygulanmaz. Siz 2020 yılında etkin pişmanlıktan yargılanarak yargılandığınız dava neyse o dava bitti. O davadan sonra 2024’ün Kasım ayına kadar sürüp sonra ‘Hah, ben hatırladım’ deme lüksünüz yok. O dönem Ahmet Özer ile ifade verdiniz mi? Diye sordunuz. Gelen yanıta bakın: Önüme geldikçe konuşuyorum diyor. Paşamın lüksüne bakın: gönlünden geçtikçe konuşuyormuş!

Hakim: Avukat bey ses tonunuzu lütfen ayarlayın.

Avukat Hasan Sinar: Mesleki deformasyon, bundan sonra ayarlarım. Burada yaptığım savunma nedeniyle Hermes karar verip bu avukat var ya o da toplantılara katıldı derse ne olacak, beni de yargılayacaksınız? Bu seri yalan makinelerinin dilediği gibi iftira atmalarına sizin tarafınızdan izin verilirse bu tüm toplumun adil yargılanma hakkının ilga edilmesi anlamını taşır. Hicran Berna Ayverdi ve Hermes hakkında iftira ve yalan tanıklık suçlamalarından suç duyurusunda bulunulması mükemmel olur. 9 aydır özgürlüğünden yoksun tutulan Ahmet Özer’in halen özgürlüğünden yoksun bırakılmasını mazur gösterecek nasıl bir hukuki gereklilik, nasıl bir hukuki yarar, menfaat görüyorsunuz ki?

Hakim: Gereği düşünüldü sanık müdafiinin duruşma müdafiine duruşma düzenine uyması yönünde sözlü ikazlar yapıldı, buna rağmen duruşma düzenine uymayacak düzen ve davranışlarda bulunması sebebiyle gerekli ihtar yapıldı.


Avukat Hasan Sinar: Bugün tahliye verseniz de müvekkilim Silivri’deki koğuşuna dönecek, ama tahliye talep ediyoruz

13:00- Avukat Hasan Sinar: Gayet sakin şekilde konuşmamı sürdürüyorum. Bize göre tanık sıfatına haiz bulunamayacak Erkan Çakır isimli meczubu hariç tutarsak bugün konuşan 5 tanık müvekkilimiz lehine ifadelerde bulundu. Geçtiğimiz mahkeme ‘Tanıkların henüz dinlenmemiş olması’ şeklindeki gerekçe tümüyle ortadan kalktı. Dolayısıyla bu noktada beklentimiz sayın mahkemenizin önceki duruşmada ortaya koyduğu gerekçelerle bu gerekçelerin ortadan kalktığını görerek müvekkilimizin tahliyesine karar vermesini talep ediyoruz.

Usülen de adli kontrol üzerine bir not düşmek isterim. Bugün tahliye verseniz bile Silivri’deki koğuşuna gidecek. Siz adli kontrol verseniz bile hücresinden dışarı çıkamayacak. Dolayısıyla bu yargılamanın bu aşaması açısından çok işlevsel olmayacağını düşünüyorum. Müvekkilimizin tahliyesini talep ediyorum.


Mahkemeden izleyicilere: Alkışlarsanız salonu boşaltacağım

12:48: Ahmet Özer tahliyesini ve beraatini talep ederek konuşmasını sonlandırdı. Ahmet Özer’in konuşması sonrası salonda alkışlar yükselince mahkemeden uyarı geldi.

Hakim: Burası konferans salonu değil, aynı şey tekrar edilirse salonu boşaltacağım.

Ahmet Özer : Davam barış için samimiyet testidir

12:07: Duruşmaya verilen ara ardından ilk söz tutuklanarak görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e verildi.

Ahmet Özer: İlk günden beri masumiyet karinem çiğnendi. Benim terör örgütü üyesi olmadığım ilk günden beri belli, bir ülke nasıl bu duruma düşer? Ben bile bu tür iddialarla yargılanıyorsam diğer insanlar ne yapar acaba diye düşünmeden edemiyorum. Gerek muhalefetten gerek iktidardan siyasilerin avukatım da olan kızıma geçmiş olsun diye aramaları benim kim olduğumun ispatıdır. Bu davam barış için bir samimiyet testidir. Benim de desteklediğim barış sürecinde bunlar oluyor. 11 Temmuz’da silahların yakılmasıyla yeni bir sürece girdik ancak barış süreciyle benim tutuklu olmam arasında büyük çelişki var. Sayın Fethi Yıldız’ın dün yaptığı paylaşım da bunu teyit ediyor. Ahmet Özer bir referans noktasıdır diyen kim? İktidarın ortağı olan bir siyasetçi. Bunu neden söylüyor? Çünkü onlar da benim terör örgütü üyesi olmadığımı biliyorlar. Bir barış süreci yapılacaksa Ahmet Özer neden hala içeride? Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru yazmış bunu. Ben sırf barış süreci oluyor diye tahliye olmak istemiyorum, zaten ben bir terör örgütü üyesi değilim. Bunu bence sizin mahkemeniz de bu iddiaları ortaya atan savcılık makamı da biliyor. Hakkımda bu bomboş dosya oluşturulduktan sonra 1 Kasım itibariyle bir gizli tanık ve dosya dosya gezdirilen bir tanık tutup bu dosyaya getirildi. Türkiye’nin bir kısmı dışlanarak toplumsal barış gerçekleşemez. Mahkemeler, kolluk o ülke için var, ülkemizin topyekün huzuru için var. Bir oyun oynuyor değiliz, her şey bu sürecin bir parçasıdır. Toplum bu yaman çelişkiyi hayretle izlemektedir.

‘Pervin Buldan ile konuşmuşum diye terör örgütü üyeliğiyle yargılanıyorum’

Ahmet Özer konuşmasına devam ediyor, ‘tahliye talebiyle’ ilgili konuşma yapıyor. Hakim bunun bir ‘savunma’ olmadığının altını çizdi, ‘savunmayı ilk duruşmada’ aldık diyerek…

Ahmet Özer ve hakim arasında geçen konuşmanın bir bölümü:

Ahmet Özer: Ben belediye başkanı olmasaydım bu sürece katkı vermek için beni çağıracaktı. Adlarımız ayrı olsa da soyadlarımız Türkiye sözü bana aittir, bu sloganı son bayramda sayın Cumhurbaşkanı bütün Türkiye için kullandı. Hatta avukatlarım telif hakkı için dava açalım dediler, ama ben hayır dedim, bunun sahipliği olmaz. Cumhurbaşkanı benim sloganlarımı kullanıyor, ama ben burada yargılanıyorum. Cumhurbaşkanının her gün konuştuğu insanlarla konuştum diye HTS kayıtlarım var diye yargılanıyorum. Pervin Buldan ile konuşmuşum diye terör örgütü üyeliğiyle yargılanıyorum, cumhurbaşkanı konuşmuyor mu? Mesela sadece Ahmet Özer değil, bu garabetlerin son bulması lazım. Hakkımda tek kanıt yok ama buna rağmen ben böyle bir dosyayla karşınızdayım. Aldığımız elektrik süpürgesinden kira parasına salça satan öğrenciden tutun incir satın aldığım yere kadar dosyayı şişirmişler. Tanık geliyor, hakkınızda husumet var mı diye soruyorsunuz. Aramızda dava var, nasıl husumet olmaz.

Hakim: biz usülen sormak zorundayız.

Ahmet Özer: ARalarında bir husumet varsa kişi tanıklık yapamaz. Bunu mahkemenin bilmesi gerekir.

Hakim: Bunu mahkemenin bilmesi gerekir demeyin. Biz işimizi biliyoruz. Biz usülen sormak zorundayız.

Ahmet Özer: Hakkında dava açtığım kişinin karşımda tanık olarak dinlenmesi hukuka aykırıdır. Bu hukuk derslerinde okutulacak bir garabettir. Siz burada tarihi bir yargılama yapıyorsunuz çünkü ülkemiz tarihi günlerden geçiyor. Terörsüz Türkiye yetmez, terörsüz ve demokratik Türkiye gereklidir. Ben 11 yıl önce İmralı’da benim irademin dışında Öcalan tarafından çözüm sürecine katkıda bulunması gereken insanlar arasında adım geçti diye burada yargılanıyorum, oysa Öcalan’ın videoları beş yıldızlı otellerde naklen yayınlanıyor. Bu bir garabet değil mi? Ben barışı savunuyorum, bu kardeş kavgası son bulsun diyorum.

‘Siyaset oyununun bir kurbanı olarak buradayım’

Ahmet Özer’in konuşması devam ederken mahkemeden Ahmet Özer’in konuşmasına müdahaleler geldi.

“Biraz daha konuşursanız kesmek zorunda kalacağım” diyen hakime yanıt veren Ahmet Özer “Ama ben bunlarla yargılanıyorum, bu anlamda bu hususlarla ilgili olarak kendimi savunamayacak mıyım?” Diyerek konuşmasına devam etti.

Ahmet Özer: Bu iddiaların hepsini çürütüyor ve reddediyorum. Gizli tanık garabeti yargımızın bağrına saplanmış bir gizli hançerdir.

Hakim: Bu konuyu geçin, tanık beyanlarıyla ilgili size zaten söz verdik.

Ahmet Özer: Geçen celsede söylemediğim birkaç özet yapacağım. Tanık ve gizli tanık benim Cemal Kavak diye biriyle irtibatımdan bahsediyor. Çünkü Cemal Kavak ölmüş birisi, sağ biri olsa yalanları ortaya çıkacak. Tanık Berna Ayverdi 1998-1999’da DEHAP Erdemli İlçe Başkanı olduğunu söylüyor, ama o tarihlerde öyle bir ilçe başkanlığı yok. Gizli tanık Hermes 2024 yılında KCK-TM Türkiye masası çerçevesinde görevli olduğumu söylüyor ancak savcı KCK-TM masasının 2019 yılında feshedildiğini söylüyor. Pasaport kayıtlarında da somuttur, Hicran Ayverdi 2004 yılında yurtdışına sık sık çıktı diyor, 2004, 2005, 2006 yılında yurtdışına hiç çıkmadım, pasaport kayıtlarım belli. Bu tanık gizli tanık garabetini de sizin izanınıza havale ediyorum. Bu iftiracılar devlet insanlarını zan altında bırakıyorlar, ben GAP Genel Sekreterliği yapmışım, BM görevi üstlenmişim, rektör yardımcılığı, dekanlık yapmışım. Bunca yıl birlikte çalıştığım bu kadar devlet görevlisi hiç mi benden şüphelenmedi de ben belediye başkanı olunca mı bunlar ortaya çıktı. Ben siyaset oyununun bir kurbanı olarak burada yargılanıyorum. Mahkemenizden adil olmanızı bekliyor, adalet bekliyoruz. Tanıklar hakkında suç duyurusu yapıyorum.

Özer’den uyarı yapan hakime: 5 dakika fazla konuşmuşum çok mu, burada hayatım söz konusu

“Sayın Bahçeli’nin Öcalan için kurucu önder dediği, PKK-KCK’nin kendini feshettiği, bir dönemde ben 11 yıl önce adım İmralı’da geçtiği için burada yargılanıyorum. Bu vicdanlı bir şey mi? Aynı görüşmede sayın Numan Kurtulmuş’un da adı geçiyor. Şimdi aynı Numan Kurtulmuş TBMM başkanı, ben terör örgütü üyesiyim, öyle mi? Çifte standard uygulanıyor. Başkalarına yasal olan bana neden yasak? Remzi Kartal ile telefonda görüşmelerin suç sayılıyor ama…

Hakim: Tekrara düşerseniz yeniden kesmek zorunda kalacağım. Bu ikinci ikaz, üçüncü ihtar olursa konuşma sürenizi keseceğim.

Ahmet Özer: Sayın Başkan, ben aylardır kendimi burada ifade etmeyi bekliyorum. 5 dakika fazla konuşursam ne olmuş? Benim burada hayatım söz konusu.

Hakim: Ben bilemem, ikinci ihtarı verdim, üçüncü ihtarda konuşma sürenizi keserim.


Avukat Seraf Özer: Bir meczubun tanık olarak dinlenmesi yargıya güveni zedeliyor

11:45-Ahmet Özer’in kızı ve avukatlarından Seraf Özer söz aldı.

Avukat Seraf Özer: Erkan Çakır ile ilgili henüz Ahmet Özer belediye başkanıyken yaptığı bir X paylaşımından dolayı bir dava var. Bu yargılamada amaçlanan şey ne? Erkan Çakır’ın zoraki olarak bu dosyaya dahil edilmesinin nedeni ne? Erkan Çakır bir meczuptur, bir CHPli değildir, bu kişinin akli dengesi yerinde de değil, Kürt olduğunu, CHPli olduğunu söylüyor, Ekrem İmamoğlu’nun aday gösterilmesi durumunda AK Parti’ye destek vereceğini yıllar önce paylaşmış. Bu kadar elzem günlerden geçerken Erkan Çakır kimdir ki İstanbul’dkai bir Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Özer hakkında Erkan Çakır’ın attığı bir tweet üzerinden Erkan Çakır’ın ifadelerine başvuruyor? Erkan Çakır’ın akıl almaz şekilde bu dosyaya dahil edilmesi geçtiğimiz bu süreçte yargıya güven açısından güveni zedeleyen bir durum. Bu kişinin beyanları hiçbir şekilde beyan alınamaz. Kamuoyu araştırmacısıyım diyor ama böyle bir vasfı da yok.Biz savcılık aşamasında yapılan bu hataların mahkeme heyeti tarafından düzeltileceğine inanıyoruz. Utanç duyuyorum Erkan Çakır gibi meczupların değerli mahkeme heyeti önüne çıkarılmasından. “Pekaka demedi, Pekeke dedi” diye Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğunu söyleyen Erkan Çakır bir meczuptur. Attığı pek çok tweeti içeren dosyaları size sunuyoruz.

12:06’da duruşmaya verilen ara sona erdi.

Aradan sonra ilk söz Prof. Dr. Ahmet Özer’e verilerek duruşma yeniden başladı.


Hüseyin Ersöz: Erkan Çakır kendisini aklamaya çalışırken mahkeme huzurunda yeni suçlar işledi

11:28-Ahmet Özer’in avukallarından Hüseyin Ersöz de Erkan Çakır adlı tanığın beyanları üzerine söz aldı.

Avukat Hüseyin Ersöz: Erkan Çakır adlı kişi Ahmet Özer hakkında attığı tweet ile ilgili savunmasında ‘Ahmet Özer Pekaka silahlı terör örgütüne bir konuşmasına Pekeke diye hitap etti. Ben de bu konuşmasından dolayı hakkında tweet attım. Ben halkı yanıltıcı bir bilgi paylaşmadım diye savunma vermiş. Kamuoyu araştırmacısıyım diyor, kamuoyu araştırmacısı falan da değil, mahkemede sorulmuş, aylık gelirim yok demiş. Size SEGBİS ile bağlanmadan önce başka mahkemeye sanık olarak bağlanıp savunma yaptı, hakaretten dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı var. Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuzda bu kişinin kendi mesleğiyle ilgili bile doğru beyanda bulunmayan, mahkeme huzuruna çıktığında dosyadaki suçtan kurtulmaya çalışırken beyanda bulunmaya çalışırken zeki bir insan olmadığı için yeni suçlar işleyen bir insan. Erkan Çakır ifadesinde, ‘Ahmet Özer belki bu suçlamalardan kurtulur belediye başkanlığına iade edilebilir’ dedi, son dönemdeki barış odaklı söylemlere atıf yaptı. Dosyanın içerisinde bu kadar fazla çelişkiyi ortaya koyan bu kişi diğer taraftan iktidar mensubu olan siyasetçiler tarafından müvekkilimizin lehine olan paylaşımlar var. Hangisine itibar edeceğiniz konusunda takdir sizindir.


Hasan Sinar: Erkan Çakır adlı tanığı dinleyip de sinirlenmemek elde değil

11.09-Ahmet Özer’in avukatlarından Hasan Sinar söz alarak tanık Erkan Çakır beyanları üzerine konuştu.

Av. Hasan Sinar: Goethe’nin bir sözü aklıma geldi. Bir toplumda kim namus ve ahlak satıyorsa bilin ki o toplumda ahlak ve namusu yoksunu olan odur. Ben namusluyum, benim sözüme güvenin diyor. Terörle Mücadele Şubesi’nin bilmediği neyi biliyor bu tanık? Hangi veriye sahip? Anlatsın, dinleyelim. Ama ne diyor? Ben kamuoyu araştırmacısıyım diyor, ‘Van’da kahvehaneleri gezdim, insanlar böyle söylüyorlardı’ İnsanlar öyle konuşuyormuş! Mış, miş… Bir de iftira atıyor, ‘Ahmet Özer’in Van’da yaptığı konuşmalar özerklik olacak şeklindeydi’ diye. Nerede yapmış bu konuşmayı, tarihi ne, kaydı nerede? 1000 sayfalık Türkle ve Kürtler üzerine kitabı olan bir akademisyen Ahmet Özer. Onu okusanız Ahmet Özer’in özerklikle bir alakası olmayacağını, demokratik bir arada yaşamı savunduğunu göreceksiniz. Bunları okumadığı gibi akla hayale gelmeyecek iddialar atıyor. Bir de ne diyor? Aramızda husumet yoktur diyor. Kişi Prof. Dr. Ahmet Özer hakkındaki açıklamaları nedeniyle ‘Kamu görevlisine alenen hakaret’ suçundan yargılanıyor. Burada bir açmaz var, kişi bir tweetinden Mersin Asliye Ceza’da yargılanıyor, ama aynı tweet nedeniyle bu duruşma salonunda tanık olarak dinleniyor? Bu bir çelişki. Ahmet Özer uzlaştırma için para istedi diyor, mahkemenin uzlaşma kayıtları yok mu? Kayıtlar orada, tutanaklar orada. Ben uzlaşmak istemiyorum dedi bitti. Bir insan 10 dakikada nasıl bu kadar yalanı sıralayabilir?

Ceza Muhakemesinde tanık suç oluşturduğu iddia edilen olayla bilgisine, görgüsüne, beş duyusuna dayalı verilere dayanarak danışılan kişidir. Aksini çok kolaylıkla ispatlayabildiğim bu ahlakdışı iddiaları ortaya atan kişiye sayın mahkemeniz dışından hiçbir şekilde itibar edilmemesini talep ediyoruz.”


Ahmet Özer’den hakime: CHP’den atıldı diye herkese saldıran bir meczup, nasıl tanık olarak dinlenebilir?

11.05-Ahmet Özer Erkan Çakır adlı tanıkla ilgili konuştu:

“Bu adam kamuoyunca meczup olarak bilinen yalancı bir adamdır. En bariz yalanlarından birini de şimdi söyledi. Güya bir uzlaşma için ben kendisinden 70 bin lira istemişim, yalan. Kendisi benim örgüt üyesi olduğuma dair beyanda bulundu, ben bir kamu görevlisi olarak kendisine dava açtım, şu an aramızda bir dava var, aramızda bir husumet var. Sadece benimle değil, Erkan Çakır bir çok belediyeye, bir takım kanaat önderlerine aklına geldikçe tweet yoluyla hakarette bulunan bir adamdır. Şimdi söylediklerinin de bir kanıtı söz konusu değil. Van’da dolaşmışım, özerklikle ilgili konuşmuşum, bunun kanıtı nerede? Böyle olmadığı takdirde her önüne kalkan biriyle ilgili bir tweet attığında bir kişi suçlu gösterilir mi? Böyle toplumsal düzen olur mu? Memleketin, benim hakkımda şikayetçisi olduğum bir kişinin karşımda tanık olarak dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum. CHP bu kişiyi attığı için önüne gelen herkese saldıran birisidir. Söylediklerinin kanıtı yok, delili yok, mesnetsiz iddialardır. Her aklına gelen birine iftira atarsa toplumu mahkemeleri bizi bunlarla meşgul ederse biz nasıl bir toplumsal barışı inşa edebiliriz?”


Hakimden tanığa ‘sanık gibi’ sorgulama: HDK ile bağlantın var mı?

11.00- HTS kayıtlarında Ahmet Özer ile 131 telefon görüşmesi olduğu için tanık olarak Özer’in duruşmasına çağrılan ve SEGBİS ile dinlenen tanık Alaattin Erdoğan’a hakimin soruları :

Hakim: Sizin hakkınızda herhangi bir kovuşturma veya soruşturma var mı?

Alaattin Erdoğan: Ben 20 yıldır HADEP’le başlayıp HDP ile devam eden süreçte siyaset içinde bulundum, Eğtim-Sen ve KESK’te görev yaptım. O süreçlerde hakkımda birkaç dava açıldı, ama hemen hemen tümünden de beraat ettim.

Hakim: Örgüt üyeliğiyle alakalı soruşturman var mı?

Alaattin Erdoğan: Şu an Ahmet Özer’in üyeliğiyle alakalı dava kapsamında bir soruşturmam var.

Hakim: HDK ile herhangi bir bağlantın var mı?

Alaattin Erdoğan: HDK ile kurumsal bir bağım yok, ama benim ismim orada geçmiş, nasıl ismimin orada geçtiğini bilmiyorum. Kaldı ki ben HDK’yi yasal bir kuruluş olarak biliyorum ve iki dönem iki milletvekilimiz bu kurumun genel başkanlığını yaptı. Bu kurum İstanbul’da genel kongresini yaptı, bu kuruluşun yasal olduğunu düşünüyorum. HDK davasında beraatle sonuçlanan emsal kararlar da vardır. Adanamızda 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu dosyadan beraat eden arkadaşları tanıyorum ve biliyorum.


Özer ile 131 kez telefonda görüşen kişi tanık olarak çağırıldı: Neden bu kadar çok görüştünüz?

10.49 – Alaattin Erdoğan adlı tanık bağlandı.

Hakim: Sanıkla 2012-2016 yılları arasında 131 kez HTS kaydınız tespit edilmiş, bu sebeple tanık olarak eklendiniz. Sanıkla neden bu kadar sık konuştunuz, tanıdıklığınız nereden görüyor.

Alaattin Erdoğan: Mersin’de Eğitim-Sen Şube Başkanlığı yaptığım dönemde Mersin Üniversitesi’ne gidip geliyordum, Ahmet Özer’i de üniversiteden tanıyorum. İki kere HADEP il başkanlığı yaptım, Ahmet Özer’i de kentimizi, Mersinimizin çeşitli projelerine dair kendisinden destek ve yardım istediğim için diyaloğumuz oldu. Daha sonra Ahmet Özer partimizde belediye başkan aday adaylığı başvurusu vardı. Adaylaşması için benden destek istediği için de diyaloğumuz gelişti. Kent projelerine dair olarak bir çok projede de bana destek sunan biriydi. Ahmet bey ile partimizin danışma kurulu ve bilim kurulunda görev aldı. Ben de genel merkezde yöneticiydim. Ahmet Özer’i bu şekilde tanırım, diyaloğumuz siyasi parti sürecinde siyasi bir diyalogtur. Ahmet Özer’in yasadışı bir örgütle bağı olduğuna dair ne bir görgüm ne de bilgim vardır.”


Duruşma devam ediyor

10.30-Daha sonra tanık Erkan Çakır’ın ifadelerine geçildi.

Erkan Çakır: Ben devletçi bir insanım, CHP’nin altı okunu seven bir insanım. Kürt bir vatandaşım. Sosyal medyamda sayın Ahmet Özer hakkında yaptığım yorumdan dolayı hakkımda hakaret davası açıldı. Sayın Ahmet Özer PKK destekçisidir dedim, bundan dolayı bana dava açıldı, iki yerde bundan dolayı yargılanıyorum. Şu anda Ahmet Özer’in neden tutuklu olduğunu herkes biliyor. Ben bunu 9 ay önceden dile getirdiğim için yargılanıyorum. Ben kendi partimde terör örgütü destekçisi kimseyi istemiyorum. Sayın Ahmet Özer’in yaptığı konuşmalar ortadadır, özerklik isteyen konuşmalar yaptıığı ortadadır. Ben bir Kürdüm, ama Türklük üst kimliktir, ne mutlu Türk’üm diyene.

Hakim: Ahmet Özer’in üyeliğine dönük bilginiz nedir?

Erkan Çakır: Biz Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki insanlar, Van’daki insanlar sürekli bunları dile getiriyordu. Ahmet Özer’in belediye başkanı seçilmesinin ardından özerklik isteyen konuşmalar yaptığı için insanların bundan etkilenmesi vardır. Ahmet Özer’in aday yapılmasını partime yediremiyorum. Ahmet Özer “Pekeke” demiştir, biz “Pekaka” diyoruz. Burdan bile bakarsak Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğu bellidir.”


Erkan Çakır adlı tanık konuştu

10:28 – Erkan Çakır adlı tanığa söz verildi.

Hakim, Özer’in avukatlarının Erkan Çakır adlı tanığın dinlenmemesi talebini reddetti.

Hakim: Her ne kadar sanık müdafi tarafından sanık ile tanık arasındaki husumet sebebiyle tanığın dinlenmemesi talep edilmişse de tanık hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararının olmaması, her ne kadar derdest dosya olsa da bunun tanığın dinlenmesine engel bir durum oluşturmayacağı, tanık beyanlarının hükme esas alınıp alınmayacağının mahkemeye heyetinin takdirinde olması göz önünde bulundurularak tanığın dinlenmesinden vazgeçilmesinin reddine oy birliğiyle karar verildi.


Erdoğan Boz adlı tanığın ifadeleri

10:25- Erdoğan Boz adlı tanığa söz verildi.

Ahmet Özer ayağa kalkarak sanık sandalyesine geldi, hakim sordu: sanığı tanır mısın?
Erdoğan Boz: Tanırım.
Hakim: Neden tanık olarak eklendiniz? Sanık Ahmet Özer ile aranızda para transferi olduğu için bugün tanık olarak dinleniyorsunuz.
Erdoğan Boz: 2022 yılıydı sanırım, benim de zaman zaman gittiğim bir yayınevinde kitabı yayınlanacağı için oraya gelmişti, ben de sosyal bilimler alanında çeviri ve yayıncılık faaliyeti yürütüyorum. Bizans ve Müslüman Türk Anadolu’nun Doğuşu adlı kitabın çevirisini yapmıştım, o kitabı Ahmet Özer’e hediye olarak vermek istemişti, ancak ısrarla hediye olarak kabul edemeyeceğini söyleyerek benim IBAN’ıma banka hesabı üzerinden kitap ücretini gönderdi. Ondan önce ya da sonra herhangi bir görüşmemizde olmadı.
Hakim: Daha önce bir soruşturma geçirdiniz mi?
Erdoğan Boz: 31 yıl önce açılan bir dosyam vardı ancak şu an herhangi bir dosyam yok.

Bu sözlerle Erdoğan Boz’un tanıklığı alındı ve sonlandı.


Avukatların suç duyurusu talebi

10:21- Avukat Hüseyin Ersöz duruşma başında söz aldı, Ahmer Özer’in aleyhine tanıklık eden kişilere ilişkin mahkemeye heyetine ilettikleri dosyada yer alan bilgileri ve ‘suç duyurusu’ taleplerini dile getirdi:

“Dosyanın içerisinde bazı dilekçeler sunduk. Gizli tanık ve etkin pişmanlıktan faydalananan tanıkların hakkında suç duyurusu ve başka taleplerimizi içeriyordu. Biz etkin pişmanlıktan faydalanan kişi ve gizli tanık ‘Hermes’ hakkında suç duyurusunda bulunulması talebimiz var.

Bugün de ayrıca Erkan Çakır adlı tanığın müvekkilimize karşı derin bir husumet beslediğini ve ayrıca bu kişinin sosyal medyaya yansıyan açıklamalarından dolayı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunduğunu da ifade etmek isteriz. Bu çerçevede bu kişinin beyanlarına itibar edilemeyeceği düşüncesindeyiz, çünkü müvekkilimize karşı derin bir husumeti olduğunu gösteren yazılı ve sözlü beyanları bulunmaktadır. Bu kişinin daha önce başka biri hakkındaki asılsız beyanları hakkında aldığı bir ceza var, kendisinin beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyor ve tanık olarak dinlenmesinden rücu edilmesini talep ediyoruz. Ancak tanık olarak dinlenmesi durumunda bu kişinin yalanlarını yaymaması için kendisine herhangi bir soru sormayacağımızı beyan ederiz.”


Ahmet Özer alkışlarla karşılandı

10:11-Ahmet Özer duruşma salonuna girdi. Özer salona girişinde alkışlarla karşılandı.


Duruşmayı çok sayıda kişi takip ediyor

09:56: Tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, CHP  Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in de aralarında bulunduğu CHP heyeti Ahmet Özer’in duruşmasını izlemek üzere Silivri’de.

Ayrıntılar geliyor…